Paylaş
Sınav gerçekten gerekli mi diye soran çok fazla kişi var. Tabi ki sınavsız bir sistem daha mutlu eder hepimizi. Fakat şartları değerlendirirsek çok kısa vadede hepimizi mutlu edecek bir sistem mümkün görünmüyor. Örneğin; ülkemizde 100 kişilik bir kontenjan olsun. Toplam 100 tane de öğrenci olduğunu varsayalım. Diyeceksiniz ki, “Herkes yerleşir ve boş kontenjan kalmaz, ne gerek var sınava?” Fakat o 100 öğrenciden herkes fen lisesinde okumak istiyor. Halbuki 100 kişilik kontenjandan sadece 10 tane fen lisesi kontenjanı ayrılmış. Seçim yapmak gerekli. Bu sınavla ya da farklı bir sistemle olabilir. Farklı sistemleri açıklayarak kimseyi sıkmayalım ama imkanlarımız sınavla seçimi öngördüğünden, sınavlardan dediğimiz gibi yakın vadede kurtulmak mümkün değil. O zaman gelin bırakalım bahaneleri ve sınavda fark oluşturmak için ne yapabiliriz onlara bakalım.
Sınava başlamadan önce mutlaka eksik sayfa ya da soru var mı, kontrolünü yapın.
En iyi (en hızlı) olduğunuz dersten başlayın. Bu size iki önemli fırsat sağlar. 1- Zaman 2- Moral
Hiçbir soruda 1–1,5 dakikadan fazla zaman harcamayın. Burada verdiğimiz süre en azami süredir. Bazı soruları 10 saniyede bazılarını 50 saniyede yapabilirisiniz. Fakat bazı sorular 1 dakika ve üstünde zaman alabilir. Önemli olan böyle durumlarda zaman kaybı olacağını algılamak ve soruyu boş bırakmaktır.
Türkiye’de öğrencilerin aşağı yukarı %80’i boş bırakmak için tek bir sembol kullanıyor. O sembol de genelde soru numarasını daire içine almak oluyor. Hâlbuki biz sınavda boş bırakılacak ve zamanınızın kalan bölümünde bakılmak üzere soruları 3 bölüme ayırıyoruz;
• Hiçbir fikrinizin olmadığı sorular (!)
• Çözebileceğiniz ama zamanınızı alacak sorular (?)
• İki seçenek arasında kaldığınız sorular (*)
Bu üç soru türünü yanındaki işaretlere göre sınavda ayrıştırmayı alışkanlık haline getirirseniz, sınavda yaklaşık 20 dakika kazanabilirsiniz. Çünkü tek bir işaret kullandığınızda ve sınav sonuna doğru boş bıraktığınız sorulara tekrar bakmak istediğinizde, baktığınız sorunun “Hiçbir fikrinizin olmadığı” soru olma ihtimali var. Bu size sadece zaman kaybettirir ve bir de soruyu yapamazsanız, çift taraflı kayıp oluşturur.
Mutlaka gruplayarak işaretleme yapın. Tek tek işaretlemek ya da optik forma kodlama yapmak zaman kaybıdır. Örneğin; Türkçe soruları bittiyse onları optik forma kodlayın. Ya da kitapçıkta bir sayfadaki soruları çözdünüz, beyninizin yorulduğunu hissettiniz, hemen kodlamaya geçin. Hem dinlenin hem de tekrar yoğunlaşmak için o zamanı değerlendirin.
Şıklardan önce soru metnini okuyun.
Soru köklerini iyi anlayın. Örneğin; aşağıdakilerden hangisi olabilir mi diyor yoksa olamaz mı diyor.
Bütün bu anlattıklarımız unutulmamalıdır ki; iyi hazırlanmış öğrencilerin fark oluşturması ve mümkün olan en iyi sonuca ulaşmasında yardımcı olması amacıyla düzenlenmiştir. En önemlisi de bu yöntemler uygulamalı olarak denenmiş ve olumlu sonuçlar alınmıştır. Sınavların sizleri ruhsal rahatsızlıklara sürüklemesine izin vermeyin.
Paylaş