Paylaş
Horlama ve beraberinde uykuda soluk durması yani uyku apnesi dediğimiz hastalık kişilerde zamanla cinsel isteksizlik yaratıyor.
Op. Dr. Abdülkadir Göksel, horlama ile birlikte ortaya çıkan uyku apnesi hastalığının cinselliğe olumsuz etki yaptığını belirtiyor. Horlamanın gerçek anlamda bir hastalık olduğunu söyleyen Op. Dr. Abdülkadir Göksel, horlamanın hem sosyal olarak hem de kişinin kendi sağlığına zarar vermesinden dolayı bir hastalık olarak ele alınması gerektiğini vurguluyor.
Op. Dr. Göksel: “Horlama sırasında uykuda nefes durmaları olan kişilerde ‘uyku apnesi’ hastalığı adını verdiğimiz bir hastalık da ortaya çıkabiliyor. Uykuda nefes durması sırasında vücudumuz yeterli oksijeni alamadığından sürekli olarak beynimiz uyanık kalır ve tıkanan nefesin yeniden alınmasına devam etmek için kişiyi uyandırır. Horlayan kişi uyanıp pozisyon değiştirme ya da derin bir nefes alarak uykuya devam etme anını hatırlamaz. Ancak sabah kalktığında kaç saat uyumuş olursa olsun kendisini son derece yorgun ve güne başlamaya isteksiz hisseder. Bu kronik yorgunluk hali kendini işte performans düşüklüğü, konsantrasyon bozukluğu, dikkat kaybı olarak gösterir. Kimi zaman öğle aralarında uyuklamalar, sık iş kazalarına yol açabilir” diyor.
Bu durumun zamanla cinsel istekte azalmaya ve kişilerin cinsel yaşamının körelmeye başlamasına yol açtığını belirten Op. Dr. Göksel, “Horlama sırasında soluk durmaları olan kişinin sekse karşı isteksiz olmasının yanı sıra, horlayarak uyuyan kişiler aynı zamanda kötü birer yatak arkadaşıdır. Çünkü pek çok insan horlayan biriyle aynı odayı paylaşmak bile istemez” diyor.
Horlama ve beraberinde uykuda soluk durması hastalığının tek bulgusu cinsel isteksizlik ve performans düşüklüğü değil. Op. Dr. Göksel, sabah uyandığında baş ağrıları, yüksek tansiyon, uykuda terleme, bacak kasılmaları, kalp hastalıklarının da tabloya eşlik edebildiğini söylüyor. Op. Dr. Abdülkadir Göksel, “Bu bulgulardan bir ya da birkaçı olan kişilerin doktora başvurduklarında, sıklıkla bir uyku testi sonrası tedavi planlanmakta ve hastalığın derecesine göre yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır” diyor.
Op. Dr. Abdülkadir Göksel horlamanın daha çok kilolu erkeklerde görüldüğünü vurgulayarak, uykuda nefes durmasının eşlik edip etmediğinin son derece önemli olduğunun altını çiziyor. “Tedavi planlanırken uyku laboratuvarı sonuçlarının yanı sıra, kişinin boy kilo oranı, sigara, alkol gibi alışkanlıkları, beraberinde burun tıkanıklığına yol açan bir neden olup olmadığı araştırılmalı ve gerekirse ilaç ya da yardımcı cerrahi yöntemlerle bunlar düzeltilmelidir” diyor.
[video=hurriyetaile_video/ahmethamdionay4.flv]
Paylaş