Paylaş
PSAS (Persistent Sexual Arousal Syndrome) yani Sürekli Cinsel Uyarılma Sendromu, Sarah Carmen adlı hastanın İngiliz The Sun Gazetesi'ne verdiği röportajdan sonra dünya ve ülkemiz gündemine oturdu.
Orgazm olmakla boşalmak aynı şey değildir
Orgazm, tıptaki son gelişmelere rağmen halen bilinmezliklerle dolu bir terimdir. Orgazm olmakla boşalmak aynı şey değildir. Çok yanlış bir şekilde bu iki kavram aynı anlamda kullanılmaktadır. Bu da kafaları karıştırmakta ve bazen sürekli cinsel uyarılma sendromu (PSAS), hayalet orgazm veya zincirleme orgazm gibi içinden çıkılmaz kavram karmaşalarına yol açabilmektedir.
Boşalma, bedensel bir rahatlama hissiyken, orgazm ise bu bedensel rahatlamaya ruhun eşlik ettiği çok daha yüksek uyarılmanın olduğu hedonik (haz veren) bir durumdur. Orgazmda biyolojik yapı, ruhsal aygıt ve sosyal öğrenmeler bir ahenk içinde çalışır. Orgazm olan kadında pelvik vazekonjesyon (genital damarların aşırı kanla doluş hali), kalp atım hızında ve solunum sayısında artma, vajinal ıslaklık, vajinal uzama, tonik kasılma, vajina dudaklarında hacim artışı, rahimde yükselme ve klitoral geri çekilme meydana gelir. Bu nedenle genelde orgazm diye bahsedilen durumlar boşalma olarak algılanmalıdır. Hayalet orgazm terimi de hayalet boşalma, fantom boşalma veya hayalet haz duyma olarak anlaşılmalıdır.
Genital organlar doğrudan uyarılmadan orgazm yaşanabilir
Beyin, kadındaki cinsel uyarılma ve orgazmın önemli bir kaynağıdır. Genital organlar doğrudan uyarılmadan orgazm olunabildiğine ilişkin birçok kanıt vardır. Felçli (paraplejik) hastalar tarafından yaşanan fantom orgazmlar, hipnotik olarak indüklenen orgazmlar, yalnızca fantezi ile elde edilen orgazmlar ve beyin bölgelerinin uyarılmasıyla elde edilen orgazmlar bu kanıtlara örnek olarak verilebilir. Ayrıca genital bölgesinden ameliyat olan kadınların orgazm yaşadığına dair raporlar da mevcuttur.
PSAS hastalarının G noktaları aşırı hassas olabilir
Bir kadının orgazm yaşama kapasitesi bir takım faktörlerden etkilenir. Bunların içerisinde nöroanotomik, fizyolojik, psikolojik, sosyo-kültürel ve etkileşimsel faktörler yer almaktadır. Ancak bu etkilerin hiçbiri birincilliği veya kesinliği onaylanmamıştır. Orgazmın çalışılmasında karşılaşılan zorluklar içerisinde; orgazmın nörofizyolojik açısından ne zaman meydana geldiğini belgeleyecek ölçümlerin bulunmayışı ve fikir birliğine varılmış bir orgazm tanımlamasının bulunmaması yer alır. Bu son nokta bir cinsel terapistin akılda tutması için son derece önemlidir. Eğer bir cinsel terapist cinsel problemleri bulunan bir hastasını dikkatli bir şekilde dinlerse bazıları daha sonra yaşamadıkları anlaşılacak olan orgazmı yaşadıklarını bildireceklerdir, diğerleri ise gerçekten meydana gelen orgazmı tanımlayamayacaklardır. Birçok anatomik bölge orgazm deneyimi açısından önemlidir. Klitoris ve vajina en sık belirtilenlerdir. Vücudun dokunulmaya en hassas bölgeleri vajina dudakları, vajina girişi ve klitoristir. Bu bölgeler, özellikle klitoris çok fazla sinirle donatılmıştır ve ayrıca kanlanma kapasitesine sahiptir. Vajina ise dokunmaya karşı nispeten daha az hassastır. Ön vajinal duvardaki vajinal girişin birkaç santimetre uzağındaki yaklaşık 1 cm çapındaki bölge, Grafebberg veya G noktası olarak tanımlanmıştır. PSAS hastalarında G noktasının aşırı hassas olduğu ve uyarılmasıyla orgazm açığa çıkaran bir sıvı ürettiği iddia edilmektedir. Bu maddenin gerçekten idrardan farklı bir madde olup olmadığı halen bir tartışma konusudur.
PSAS nedir?
Dünyada ilk kez 2001'de Hollanda’lı bir Doktor Marcel Waldinger tarafından tanımlanmış olan PSAS hastalığı kesinlikle bir orgazm hali değildir. Ortamda cinsel bir uyarılma, cinsel bir yönelim veya seks yapma isteği yokken, kendiliğinden ve istenmeyen bir uyarılma sonucu başta vajina olmak üzere genital bölgelerde yaşanan, karıncalanma, hızlı hızlı atma veya yoğun heyecanlanma şeklinde tarif edilebilen boşalma hissine PSAS (Persistent Sexual Arousal Syndrome) yani Sürekli Cinsel Uyarılma Sendromu denir. Bilinenin aksine büyük bir ıstırap çeken PSAS hastaları, herkesin imrendiği veya hayal ettiği bir orgazm yaşamazlar. Gerçekleşmemiş orgazmın hissedilmesi gibi bir duygu veren bu hastalıkta klitoris veya vajinada hissedilen yalancı orgazm hali vardır. Yanlışlıkla bu hastalara nemfoman (doyumsuzluğa varan aşırı seks düşkünlüğü) tanısı konulabilir.
PSAS’ın nedenleri
Sürekli cinsel uyarılma sendromunun olası nedenleri hakkında tartışmalar halen devam etmektedir.Sürekli cinsel uyarılma sendromunun olası nedenleri arasında; cinsel organlara giden sinirlere (pudendal sinir vb) baskı yapan bir etken ya da bu sinirlerin hassasiyeti, geçirilmiş bir kaza veya çok özel bir beyin anomalisi gibi merkezi ve periferik sinir sistemindeki nörolojik değişiklikler, cinsel organlara fazla kan pompalanmasına ve cinsel organların çok sıcak olmasına yol açan damarsal sorunlar, at ya da bisiklete binme gibi cinsel bölgelere mekanik baskı oluşması, bazı ilaçların kullanılması ve psikolojik stres faktörleri yer alır.
PSAS’ı tetikleyen uyarıcılar
Sürekli cinsel uyarılma sendromunu tetikleyen çeşitli uyarıcılar vardır. Bu uyarıcılar arasında en çok gördüklerimiz şunlardır: Sezaryen ameliyatları, Zyban gibi çok özel antidepresanların kullanılması, adetin bitmesi veya kesilmesi, farklı antidepresanların üst üste kullanılması, tren, araba veya motosiklet gibi araçların yarattığı titreşimler, saç kurutma makinesinin esintisi, fotokopi makinesinin sesi, geçirilen bir kaza sonrasında pelvis bölgesinin incinmesi ve yaralanmasından sonra mastürbasyon yapma.
PSAS tedavisi
PSAS tedavisinde önemli olan nedeni ortaya çıkarmaktır. Nedeni bulmak her zaman kolay olmaz, çok uzun soluklu araştırmalar ve psikolojik bir analiz gerekebilir. Tedavide holistik cinsel terapi, antidepresanlar, kas gevşeticiler, anksiyolitikler, sinirleri besleyen vitamin ilaçları ve gerekli vakalarda cerrahi tedaviler kullanılır.
Yalancı orgazm sonrası moral bozukluğu yaşarlar
Sürekli cinsel uyarılma sendromunda yalancı bir orgazm hissi yaşanır. PSAS hastalığını yaşayan kadınlar kendilerini huzursuz, gergin, üzgün, isteksiz ve boş hissederler. Bu durumu esas bir cinsel işlev bozukluğu olarak görmek yerine psikolojik ve nörolojik bir sorun olarak ele almak gerekir. Bu sorunları cinsel bir faaliyetin dışında yaşayan bir kadın; depresif bir ruh hali içine girebilir, cinsel beklentileri azalabilir, arzularınızı karşı tarafa aktaramayabilir ve hayal kırıklıklarını partnerine öfke olarak dışa vurabilir. Hatta bazen bu kadınlar yalancı orgazm hissinden sonra ağlama ihtiyacı hissederler; bu üzgün oldukları anlamına gelmemelidir, yalnızca çok alt üst olmuş duyguların bir ifadesi olabilmektedir. Bu nedenle ciddiye alınması gereken bir hastalıktır.
PSAS hastalarına öneriler
PSAS hastaları birkaç basit teknikle ve öneriyle yaşadıkları sıkıntıları azaltabilirler. PSAS hastalarının yaşadıkları sıkıntıları azaltmaları için aşağıdaki önerilere dikkat etmeleri gerekir. Bunlar;
-Cinsel bölgeye buz torbası koymak,
-Masaj yaptırmak,
-Germe, gevşeme ve nefes egzersizleri uygulamak,
-Tetikleyebilecek nedenlerden kaçınmak,
-Omega 3, Omega 6 ve Vagisil or Vagigard (%20 Benzocaine) kullanmak,
-Kegel egzersizlerini uygulamak,
-Tek ayağını altına alarak oturmak (pelvis bölgesine baskı yapacağından rahatsızlık hissini azaltabilir),
-Mastürbasyon yapmak,
-Uyurken kalça ile bacakların arasına bir yastık yerleştirmek,
-Araba kullanırken, bacakların arasına bir şey yerleştirmek (yastık, bardak gibi) vb.
Paylaş