Paylaş
Beslenmek, su içmek ve nefes almak yaşamın bir gerekliliği, seks yapmak ise ilişkinin bir gerekliliğidir. Seks yapmak görev veya bir mecburiyet değildir, zoraki yapılmamalıdır, istekle ve bazen kendiliğinden olmalıdır. Uzun süreli ilişkilerde cinsel tutkuyu sürdürmenin şifresi, duygusal açıdan karşıdaki insanla bütünleşirken kendin olarak kalabilme yeteneğidir. Bunun için kişinin kendini bir şey yapmaya mecbur hissetmemesi veya performansıyla ilgili endişe duymaması gerekir.
“Çift birbirini tatmin etmek zorunda mı?”, “Cinsel hayatın monotonlaşması kader mi?”, “Çiftin başaramama korkusundan kurtulmasının bir yolu var mı?” veya “Pasif kalma modeli ile sorumluluk alma modelinin farkı nedir?” İşte bu sorulara yanıt verecek, yetersizlik ve tatmin edememe korkusuyla monotonlaşan ve tutkusunu kaybeden çiftin, birbirini aldatmasını engelleyecek, aşk ve seks hayatını yeniden hareketlendirecek ve ilişkilerindeki tutkuyu canlandıracak altın değerinde tavsiyeler…
Aldatmayı önlüyor!
“Başaramama korkusu” adı verilen performans anksiyetesi cinsellikte çok önemlidir. Çiftin ilişkisinde kıvılcım ve cinsel tutkunun yok olmasının en önemli nedenlerinden biri başaramama, tatmin edememe, yetersiz kalma gibi düşünce ve duygulara yol açabilen performans anksiyetesidir. Birbirini tatmin etmeye çalışan veya yeterince tatmin edemediğini düşünen çift zamanla ilişkisinin sıkıcı olduğunu düşünmeye başlayabilir, cinsellikten soğuyabilir ve zamanla erken boşalma, iktidarsızlık, cinsel isteksizlik, orgazm olamama, uyarılma bozuklukları gibi cinsel işlev bozuklukları yaşamaya başlayabilir.
Bunları yaşamamanın tek yolu cinselliği görev ve baskı aracı olarak görmemektir. Çünkü cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır. Bu nedenle kimse kimseyi yatakta tatmin etmek zorunda değildir.
Herkes kendi cinsel tatmininden sorumludur.
Buna sorumluluk alma modeli denir, bunun zıttı pasif kalma modelidir. Herkesin cinsel istek, uyarılma ve tatmin olma konusunda kendisine yardımcı olan kendisine özgü bir şartlar zinciri vardır. Herkesin şartlarını talep etme ve isteme hakkı vardır. Ancak çoğu kişi kendisini partnerinin cinsel olarak uyarması gerektiğini ve tatmin olmasının partnerinin elinde olduğunu düşünür ve istediği şekilde uyarılmazsa veya tatmin olmazsa hem kendini hem de partnerini eksiklikle suçlar.
Kendi içinizde cinsel istek uyandırmak partnerinizin değil sizin görevinizdir!
Cinsel terapistler olarak kişiyi cinsel olarak harekete geçiren kuvvetin, bilinçli veya değil, kendisi olduğunu vurguluyoruz. Böylece kişi istek ve arzularını ifade etmek ile bunları bastırmak arasında bir seçimde, bir tercihte bulunabilir, kendine odaklanıp ortaya koyduğu cinsellikten zevk alabilir, partnerinin ve kendinin bilincine varabilir. Yani kişinin içinde cinsel istek uyandırmak partnerinin değil, onun kendi görevidir, partneri hissetmek istediği cinsel arzuyu hissetmesi için ancak ona destek olabilir, bunu ruhunu ve bedenini bir armağan olarak sunarak ve onun isteklerini gerçekleştirmeyi seçerek yapabilir. İç çamaşırları, mumlar ve hoş sözler güzeldir, ancak ilk aşama bunlar olmamalıdır, öncelik kişinin kendisindedir, bunlar daha sonra gelir. Bu bakış açısı cinsel isteğin sorumluluğunu olması gerektiği yere, yani kişinin kendi omuzlarına yükler ve kontrolünün partnerinin elinde olmadığını anlamasına yardımcı olur. Çünkü kontrolü kaybetme duygusu bilinç dışı düzeyde çok korkutucudur. Pasif kalma modeli kişinin partnerini veya ilişkisini suçlamasına imkân tanır. Sorumluluk alma modeli ise kişinin ilişkisinden zevk almasını ve var olan sorunların üstesinden gelmesini sağlar ve çiftin birbirini aldatmasını engeller.
Kadının zamanı geldiğinde kendisini kasması gerekiyor
Sorumluluk alma modelinin hayata geçirilmesi, sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam için gereklidir. Erkek, kadınla sevişirken ruhunu ve bedenini koşulsuz bir armağan olarak ona sunar. Kadın, bu armağanı kabul eder, bundan sonrası aşama kadının işidir. Kadın reddedilmeyi ve başarısız olmayı göze alarak erkekten kendini cinsel olarak uyaracak şeyleri ister, talep eder. Kadının talep etme, erkeğinde reddetme hakkı vardır ve erkek kadının taleplerini gerçekleştirmek isterse yapar ama zorunlu değildir. Kadın erkeğin bedenini kullanarak, klitorisini sürterek, fantezi kurarak, boşalmasını kolaylaştırmak için zamanı geldiğinde kendini kasarak kendi boşalmasından, orgazmından ve cinsel tatmininden kendi sorumludur. Erkek kadını boşaltmak, orgazma ulaştırmak veya tatmin etmek zorunda değildir. Kadının boşalması için sadece penise ihtiyacı yoktur, bu değişik şekillerde başarılabilir. Sorumluluk alma modeli, kadına sorumluluk yüklerken erkeği özgürleştirir ve böylece çift olarak tatminkâr bir cinsellik yaşanmış olur.
Erkeğin aşk kaslarını gevşek tutması gerekiyor
Pasif kalma modeli cinsel işlev bozukluklarına yol açabiliyor. Kadın, erkeğe sevişirken ruhunu ve bedenini koşulsuz bir armağan olarak sunar, erkek bunu kabul eder, bundan sonrası erkeğin işidir. Erkek reddedilmeyi ve başarısız olmayı göze alarak kadından kendini uyaracak şeyleri ister, talep eder. Erkeğin talep etme, kadının da reddetme hakkı vardır ve kadın bunları yapmak isterse yapar ama zorunlu değildir. Erkek kadının bedenini kullanarak, penisini sürterek veya vajinaya sokarak, zamanı gelince daha çok haz alabilmek adına boşalmasını denetleyerek, aşk kaslarını boşalana kadar gevşek tutarak kendi boşalmasından, orgazmından ve cinsel tatmininden kendi sorumludur. Kadın erkeği boşaltmak, orgazma ulaştırmak veya tatmin etmek zorunda değildir. Erkeğin boşalması için sadece vajinaya ihtiyacı yoktur, bu değişik şekillerde başarılabilir. Sorumluluk alma modeli erkeğe sorumluluk yüklerken kadını özgürleştirir ve böylece çift olarak tatminkâr bir cinsellik yaşamış olur.
Paylaş