Paylaş
Cinsel tatmin ve çok daha keyifli bir seks hayatı için yıllardır şifresi çözülmeye çalışılan, uzak doğunun mistik sevişme sanatının incelikleri anlatan Kamasutra bir şehir efsanesi mi?
Kamasutra nedir?
Cinsel birleşme çeşitlemelerinin sistematik olarak tasvir edildiği en eski ve en ünlü eser “Zevkin Kitabı” veya “Aşk Sanatı” anlamına gelen, bir yaşam tarzı ve sanatı olan “Kamasutra”, hareketlerden çok daha fazlasıdır ve Hint lisanında iki ayrı kelimedir, “kama” zevk, “sutra” kitap anlamına gelmektedir. En güzel aşk kitaplarından biri olan Kamasutra aşkın vücutla öğretilmesi ve paylaşılmasıdır.
Aşk oyunlarıyla keşfe çıkılıyor!
Eşleşme ve beraberlik yöntemlerini anlatan Kamasutra öğretisinin amacı; ruh-beden dengesini, cinsel açlığın sağlıklı giderilmesini ve yaşamdan haz alınmasını sağlamak, genel toplumsal davranış ve evlilik konularında çiftlere rehber olmak, erkeğin yorgun ama coşkulu olduğu durumlarda kadının ne yapması gerektiği ve ağız yoluyla birleşme yöntemleri ile aşkın derecesi ve aşk geçimsizliği gibi konularda yorumlar sunmak, çok daha keyifli bir seks hayatı için eğlenceli sarılma çeşitlerini, değişik coşkulanma yollarını ve cinsel birleşme duruşlarını keşfedilmesine yardımcı olmaktır. Çünkü aşk sanatının “ahlaklılık”, “fayda” ve “cinsel yakınlık” olmak üzere üç temel amacı vardır.
Bu amaçlara ulaşmak için hem erkeklerin hem de kadınların öğrenmesi gereken şarkılar, özel danslar, dokunuşlar ve beden bakımı gibi konuları kapsayan aşk oyunları vardır. Kutsal bir ayin gibi kendinden geçmek, ayakların yıkanması, okşanması, tüylü kadife kumaşla veya çiçekle vücuda dokunmak, vücutta tırnak izleriyle tutkuyu artırmak gibi aşk oyunlarıyla seksi renklendirmek, baştan çıkartıcı ve büyüleyici danslar yapmak Kamasutra’nın olmazsa olmazlarındandır. Bu nedenle beden ne kadar sağlıklı olursa aşk o kadar derin ve manalı olur. Aşka mana katmak için çift sevişirken bir şeyler atıştırabilir, afrodizyak yiyecekler tadabilir.
Kamasutra, dokunma sanatıdır
Herkesin cinsel arzusu farklıdır. Kamasutra ile çiftler zevk aldıkları bölgeleri keşfederler. Keşfetmek, ruha ve bedene gereken ilgiyi göstermek kaliteli seksin vazgeçilmez bir unsurudur. Aşkın gizemini keşfetmek ve devamlılığını sağlamak için çift önce kendi vücudunu tanımalıdır. Cinsel yaşamın kalitesinin artırılmasında anahtar rol oynayan ve sinir uçlarının bol olduğu kulaklar, dudaklar, boyun, göğüsler, göbek, uyruk, diz arkaları, ayaklar ve genital bölgeler çiftin birbirlerini keşfetmeleri için kullanabileceği en ideal erojen bölgelerdir. Aşkın yollarını keşfetmek ve derinliklerine ulaşmak için çift kendi vücutlarını tanımalıdır. Dokunma sanatının özü olan Kamasutra, beyindeki zevk alıcılarını uyaran en kuvvetli cinsel birleşmeleri tavsiye eder.
Dudakla bedenin keşfini tavsiye eder. Çünkü herkes dokunabilir. Burada önemli olan nasıl dokunulduğu ve dokunuşların nasıl ilerlediğidir. Kutsal bir ayin gibi çiftlerin kendinden geçmesini sağlayarak aşka yönelten Kamasutra’da öncelikle acele edilmemeli ve yumuşak dokunuşlarda bulunulmalıdır. Çift birbirini soymalı, birlikte duş almalı, erkek kadını kucağına alarak bir şeyler yemelidir. Böylece çift hem nefesini ve nefsini dengeleyebilir hem de kasma ve gevşemelerle erkek boşalma anını kontrol edebilir. Kamasutra’da dokunuşlar tüylü kadife kumaşla dokunurcasına hassas başlayıp, kasılma ve acının zevke dönüştürüldüğü zaman son bulmaktadır.
Aşk olgunlaşmaktır, kendini test etmek değil!
Aşka hazır olmak gerekir. Aşk olgunlaşmaktır, kendini teslim etmek değildir. Aşkın kuralı ve yöntemi yoktur, sonunda çift onu keşfedebilir. Zevk alıp zevk verebilme sanatı olan aşk hem koynuna almak hem koynuna girmektir. Aşk güzelliği ve çirkinliği bir araya getirip birleştirir. Hayat yazıldığı gibi yaşanmalıdır. Çünkü Kamasutra’ya göre ihtiras ve tutku ruhun mayasıdır. Önemli olan vücudun nasıl kullanıldığıdır. Çiftin hayvansal içgüdülerinden arınarak tek vücut olması muhteşemdir. Kamasutra’da aşk yapmanın kuralı ve yöntemi yoktur. Aşkın huzurunda sevişmek için çift arzularını gerçekleştirmelidir. Bunu çift birbirinden talep ederek ve o an arzuladıklarını eyleme dökerek yapabilir. Talep etmek çiftin birbirine karışmasının bir formülüdür.
İnleyerek konuşan bedenlerin dansına kendinizi bırakın!
Kamasutra ile çift aşk oyunlarıyla sekslerini renklendirebilir, yola tek vücut olarak devam edebilir ve öpmek yerine öpüşmek için hazır olabilir. Fonda ritmi yakalamak için baştan beri çalmakta olan müzik, inleyerek konuşan bedenlerin dansına eşlik edebilir. Çiftin bedenleri zamanla o kadar bütünleşir ki, onlarca Kamasutra pozisyonundan hangisinin onlar için daha uygun olacağına bedenleri o an karar verir. Erkek kucağına aldığı partnerinin omuzlarınıza dayadığı bacaklarının altından sırtına yaptığı tırnak darbeleriyle tutkusunu arttırır. Sarılma biçimleri, heyecanlanma yolları ve cinsel birleşme duruşları zamanla uyum içinde değişir.
Sadece işlevi değil boyutu da önemli!
“Cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır…” diyen modern cinsel terapistlerin savunduğu değerleri, “Kamasutra” sanatı yüzyıllar öncesinden günümüze taşımıştır; ancak zamanla değişen değerler vardır. Kamasutra’ya göre erkekler tavşan, boğa ve aygır olmak üzere üç gruba ayrılırken, birer çiçek olan kadınlar da ceylan, kısrak ve dişi fil olarak üç türe ayrılmaktadır. Erkeklerde ayırım erkeklik organı olan penisin uzunluğuna, kadınlarda ise dölyolu adı verilen vajinanın derinliğine göre yapılmaktadır. Aygırın penisi boğaya göre, boğanınki ise tavşana göre daha uzundur. Dişi filin vajinası kısrağa göre, kısrağınki ise ceylana göre daha derindir. Erkeğin penis boyutlarının kadına üstün olduğu birleşmelerin yüksek uyumlu ve kaliteli olduğunu belirtir. Buna göre, bir aygır erkekle bir ceylan kadının birleşmesi en yüksek uyumdur. En düşük uyum, bir dişi fil kadınla bir tavşan erkeğin birleşmesidir. En doğru olanı ise, eşit türler arasındaki birleşmedir. Dolayısıyla, Kamasutra’ya göre sadece işlevi değil, boyutu da önemlidir. Ancak, vajinanın ve klitorisin anatomik ve fizyolojik önemine dair son bilimsel veriler ışığında, modern cinsel terapilerde artık vajinanın ve penisin boyu değil işlevi daha önemli bir hale gelmiştir.
Paylaş