Erkeklerin en büyük cinsel korkuları

Mesele seks olunca endişe, korku veya kaygılanma konusunda kadınların üstüne yoktur. "Sevgilim memelerimi çok mu büyük bulacak?", "Acaba memelerim sarkık mı?", "Kötü mü kokuyorum?", "Yoksa vajinam çirkin mi?" "Yine orgazm olamayacak mıyım?" "Acaba yatakta eski kız arkadaşı kadar iyi miyim?" gibi sorular kadınların kafasını kemirebiliyor. Ama erkeklerin de, seks konusunda kendilerince güvensizlikleri ve takıntılı düşünceleri olabiliyor.

Ne var ki, birçok erkek sekse dair korkularından konuşmayı sevmiyor ve 'erkekçe' bulmuyor. Çünkü "Erkek adamın cinsel korkuları veya sorunları olmaz, varsa bile paylaşamaz" cinsel mitine (hurafe, doğru bilinen yanlış) inanıyorlar. Oysa erkekler bir kadınla yatağa girerken bazı korkulara kapılabiliyor. İşte erkekleri yatakta korkutan 10 faktör...

1- Yeteri kadar büyük mü?

Yıllar önce Freud, penise haset etmenin kadınlara özgü olduğunu savunmuştu. Ama "Penisin ne kadar büyükse, o kadar güçlü bir erkeksin" cinsel mitine inanan erkekleri görseydi, bu işi ters yönden ele aldığına fark edebilirdi. Bazı erkekler doğru olmadığını bilseler de, içten içe, karşılaştırabilmek için diğer erkeklerin penislerine odaklanabiliyor. Özellikle porno filmlerdeki cinsel organ boyutları, birçok erkeği, kendi cinsel organı hakkında umutsuzluğa itebiliyor.

Bu yüzden boyut sıkıntısı, bazı erkekleri yatakta korkutabiliyor ve seksten kaçınmalarına yol açabiliyor. Oysa filmlerdeki boyutlar ortalamayı yansıtmıyor. Ayrıca önemli olan boyutu değil, kalınlığı ve işlevi... Bu nedenle bir erkeğe verilebilecek en güzel hediyelerin başında penisinden, boyutundan ve performansından duyduğunuz memnuniyeti ifade etmek geliyor. Penisler, inik hallerinde birbirinden farklı olduğu halde, sertleşince birbirlerine çok benziyorlar. Sertleşmiş halindeki penisin ortalama uzunluğu da 14 santimdir ve 10-18 cm arası penisler de normal sınırlar içinde kabul ediliyor.

2- Ya sertleşemezsem?

Sertleşememe durumu, her erkeğin hayatının bir döneminde yaşayabileceği olağan ve doğal bir durum. İktidarsızlık korkusu ise belki de her bir erkeğin karşı karşıya geleceği en büyük korkuların başında geliyor. Elinin ayağının buz tutmasına, kasılmasına yol açan, felç eden bir korku... Çünkü erkek pek çok şeyi yapabilir, gizleyebilir ama sertleşmiş gibi yapamaz... Ergenlik çağına henüz girmiş ve en kritik anda, kaldıramamaktan korkan delikanlıdan tutun da, tamı tamına aynı şeyden kaygılanan kellifelli, orta yaşlı beyefendiye kadar, bu korkuya karşı bağışıklığı olan erkek neredeyse yok gibidir.

Masters ve Johnson, "Hiçbir erkek, iradesiyle ereksiyona ulaşamaz" diyorlar, haklılar, çünkü erkek ancak dolaylı olarak sertleşmesine yardımcı olabilir, uygun koşulları yaratabilir ve ama elini yumruk yapar gibi sertleşemez. İktidarsızlığın en büyük nedeninin, iktidarsızlık korkusu olduğu bilinen bir gerçek... İktidarsızlık korkusunu hafifletmek ve geçici iktidarsızlığın bizzat kendisini yenmek için, çift bir şeyler yapabilir, cinsel terapi alabilir, yani çözümü mümkün.

3- Ya tatmin edemezsem?

İktidarsızlık endişesinin yanı sıra, erkeklerin çoğunun paylaştığı bir diğer korku da, iyi bir cinsel performans gösterememek... Bir erkek, "Sadece sertleşmem yetmez ki, seks bitene kadar öylece tutmam ve sert penisimle partnerimi tatmin etmem gerekiyor" inancına sahipse, zamanla cinselliğe olan ilgisini ve sertleşmesini de kaybedebiliyor. Yani Dimyat'a pirince giderken, eldeki bulgurdan da olabiliyor. Sertleşme konusunda bir sıkıntısı olmayan birçok erkek bu korku yüzünden cinsel ilişkilerinde bazen çok yoğun bir endişeye kapılabiliyor. Çünkü yetersiz bir âşık olacağından ya da daha kötüsü, cinsel yönden noksanları olduğu için geri çevrileceğinden korkuyor.

4- Ya erken boşalırsam?

Genç erkekler kısa sürede, istemsiz ve denetimsiz olarak boşalırlar, bu olağan ve normal bir durumdur. Düzenli bir seks hayatı olan erkek ortalama 6 aylık bir sürede partnerine cinsel uyum gösterebiliyor ve boşalma denetimini öğrenebiliyor. "Hep, on saniye içinde boşalıp her şeyi berbat edeceğimden korkuyorum" diyen bir erkek ise boşalma denetimi öğrenmekte güçlük çekebiliyor. Üstelik bu düşüncenin kendi kendini doğru çıkaran bir kehanetten farkı da yok... Çünkü korku ne kadar güçlü ise, gerçekleşmesi de o kadar sık oluyor. Bu nedenle birçok erkek erken boşalmaktan çok korkuyor. Çünkü kadınlar kısa süren seksten pek hoşlanmıyor. Kendilerini kullanılmış ve yarım kalmış gibi hissedebiliyor. Oysa bir kişisel cinsel gelişim kitabı alıp okuyarak veya bir cinsel terapiste başvurup gidip, erken boşalmayı nasıl kontrol edebileceğini öğrenerek, bu dertten kurtulmak mümkün...

5- Homoseksüel miyim?

Özellikle çocukluğunda ve gençliğinde homoseksüel cinsel oyunlar oynayan, cinsel performansından ve penisinin boyundan memnun olmayan birçok erkek, bir sabah uyanıp da kendini homoseksüel olmuş bulacağından çok korkar. Anlık bir hayale ya da fanteziye ya da hayali bir arzuya kapıldıkları için, hatta belki gençliklerinde tek bir homoseksüel ilişkide bulundukları için, artık geri dönülmez bir şekilde homoseksüel olacaklarını ve bu durumu herkesten saklamak zorunda kalacaklarını sanırlar ve büyük bir takıntı geliştirebilirler.

Neyse ki, "Acaba homoseksüel miyim?" takıntısı konusunda yapılan araştırmalar, ferahlatıcı birtakım sonuçlara varmış durumda. Öncelikle homoseksüel bir yönelim hissetmekle veya homoseksüel cinsel fantezilere sahip olmakla homoseksüel bir yaşamı "seçmek" aynı şey değil. Araştırmalara göre, her insan belli ölçülerde çifte cinsiyetlilik duygularına sahip, yani her erkeğin içinde bir kadınlık, her kadının içinde bir erkeklik rolü vardır ama bu gibi şeyler, insanın ömrünü bir homoseksüel olarak geçireceği anlamına gelmez.

6- Eyvah yaşlanıyor muyum?

Çoğu erkek, "Ya saçım dökülürse", "Ya göbeklenirsem", "Ya yaşlandığım için yeterli bir cinsel performans gösteremezsem?" diye endişelenip durur. Çünkü yaşlanmanın erkekleri en çok korkutan yanı, yatakta cinsel işlevlerini eskisi gibi yerine getiremeyecek olmalarıdır. Erkeklerin ortalama 20 yaşında cinsel anlamda doruk noktasına vardıkları doğrudur ama Kinsey'in de söylediği gibi, 60 yaşında bir erkek de haftada bir kere cinsel ilişkide bulunabilir. Ayrıca son bilimsel çalışmalar, sağlıklı bir erkeğin ömrü boyunca cinsel yönden aktif olabileceğini gösteriyor. Yaşla cinsellik bitmiyor, şekil değiştiriyor, penisle performans gösterme yerine, sevişme, dokunma, erotik masaj, öpüşme gibi eylemler ön plana çıkıyor.

7- Ya vücudumu beğenmezse?

Modanın ve medyanın yönlendirmesiyle kadınlar gibi erkekler de mükemmel bir vücuda sahip olmak istiyor. Öyle ki vücutlarındaki herhangi bir kusur, soyunduklarında ortaya çıkacağından kimi erkekler kendilerini bu sorunu çözene kadar yataktan uzak tutmaya çalışabiliyor. Bu yüzden birçok erkeğin bu sıralarda spor salonlarında kendileri parçalıyor, üçgen ve baklava şeklinde kasları olan daha mükemmel bir vücuda sahip olmaya çalışıyor amaları...

 8- Ya pis kokuyorsam?

Ter ve ten kokusu, erkeklerin en büyük sıkıntılarından biri... Hele bir de işin ucunda kokuya hassas bir partner ve o partnerle yapılacak bir seks deneyimi varsa bunlar erkekler için korkutucu olabiliyor, yatağa girmekten kaçınmalarına yol açabiliyor. Ama bazı araştırmalar, kadınların, erkeklerin spor sonrası kokularından cinsel anlamda etkilediklerini ortaya koyuyor. Ancak, erkekler kendi kokularını, kadından farklı algıladıklarından bu fırsatı kaçırabiliyor ve kötü koktuklarını düşünerek yataktan uzak durabiliyor.

9- Ya iyi bir partner değilsem?

Erkeklerin birçoğu kendisinin birçok kadını ayartan ve sayısız aşk macerası olan Don Juan veya Casanova olduğunu düşünüyor. Dünyanın en çekici erkeği olmayı ve bütün kadınlar onun için çıldırmasını istiyor. Ancak bu aşırı öz güvenin yıkıcı sonuçları da olabiliyor. Örneğin bütün kadınlar için yaratıldığını düşünen bir erkeğin yataktaki en ufak bir yetersizliği, depresyon yaratabiliyor.

10- Ya menim biterse?

Bazı erkekler sperm ziyan etme konusunda takıntılı olabiliyor, sperm miktarı kısıtlı olan bir tür can iksiri gibi görebiliyor ve tükeneceğinden korkuyor. Oysa sperm üretimi gerçekten de yaş ilerledikçe azalıyor ama hiçbir zaman tümüyle yok olmuyor.

Hiç kimse korkusuz değil

Sonuç olarak, bu dünyada hiç kimse korkusuz değildir. Eğer kişi nelerden korktuğunu bilirse, bu korkuları hafifletmek, hatta, daha da iyisi, ortadan kaldırmaya çalışmak için onlarla işbirliği yapabiliyor, bir erkeğin kusursuz bir şekilde kurulup ayarlanmış seks makinesi olmadığını anlayabiliyor, sevgi ve yakınlığın önünde duran engelleri yıkma yolunda dev bir adım atabiliyor.