Paylaş
En büyük cinsel organ iki bacağımızın arasında değil, iki kulağımızın arasındadır, yani beyindir...
Beyninizi şaşırtın
İnsan beyni paraşüt gibidir, açılmadıkça çalışmaz. İnsanoğlu her gün seviştiği odayı, sevişirken dinlediğini müziği, yatak odasının düzenini, cinsellikte birtakım rutin olarak yaptığı şeyleri değiştirerek beynini şaşırtabilir. Bu şekilde çalışmayan beyin hücreleri çalışır hale getirildiğinde, kişi orta yaşlarda bile bir gencin cinsel isteği kadar aktiviteye sahip olabilir. Sürekli aynı yönde yapılan şeyler cinsel istek ve arzuları azaltabilir, beyni tembelleştirebilir. Cinsel dürtülerden daha fazla yararlanmak için cinsel fantezilerin ve aşk oyunları adı altında birtakım pratik yöntemlerin uygulanması gerekiyor. Kişi cinsel fantezilerle, hayal gücüyle ve aşk oyunlarıyla beynini çalıştırmaya sevk edebilir ve cinsel isteğini arttırabilir. Kişinin sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam amacı ve hedefi varsa, beyin de bu amaç ve hedefe adım adım ulaşma yollarını hayal ederek, fantezi kurarak, rutinin dışına çıkarak ve daima pozitif düşünerek buna ulaşabilir. Cinsel yaşamın dört silahşoru olan “merak, ayıp, günah ve yasaklar” cinselliğin doya doya yaşanmasına engel olmaktadır.
İnsanlar yaşamlarının diğer alanlarında sınırsız bir şekilde hayal kurabiliyor, bunlardan suçluluk duymak akıllarına bile gelmiyor, bu hayallerin gerçeğe uygun olmasını da beklemiyorlar. Ama iş cinselliğe geldiğinde yetişme çağlarından itibaren aşılanan cinsel değer yargılarıyla insanlar cinsel davranışlarını sınırlamaya yöneltiliyor. Bırakın cinsel davranışları gerçekleştirmeyi; bunları hayal etmek dahi zorlaşıyor. Oysa cinsel fanteziler insanoğlunun hayal dünyasının sınır tanımayan ve sınırlanamayan yaratıcı motifleridir. Cinsel fantezi kurmak kolaydır, ucuzdur, güvenlidir ve kişinin kimseye ihtiyacı yoktur. Senaryoyu kişi kendisi yazar, istediği oyuncuları kendisi seçer ve onları istediği gibi oynatır. Bu açılardan bakıldığında cinsel fanteziler; insanların deneme-yanılma yönteminin risklerine maruz kalmamaları için sahip oldukları bir yetenektir, bir çeşit simülasyondur, gerçeklerin tatmin edilemediği noktada beynin pansuman için ürettiği yararlı sanrılardır. Cinsel fanteziler hayal dünyasında kaldığı ve kişinin kendisine, partnerine ya da topluma zarar vermediği sürece sorun yaratmaz.
En büyük cinsel organ iki bacağımızın arasında değil, iki kulağımızın arasındadır yani beyindir. “En iyi seks partnerleri en çok hayal kuranlardır” sözü bu anlamda söylenmiştir. Cinsel bilgi ve belleğin oluşumu, gelişmesi ve olgunlaşması için; hayal ve fantezi kurulmalıdır, bu beyni kalıplardan ve rutinden kurtarır. Cinsel fanteziler; kişilerin üzerindeki bir takım baskıları azaltabilir, günlük hayatlarını normal olarak sürdürmelerine ve cinsel yaşamdaki heyecanı yoğunlaştırarak daha kolay doyuma ulaşmalarına yardımcı olabilir, kişinin kendisini tehlikeye atmadan veya ret edilme kaygısı taşımadan farklı insanlar ve durumlar keşfetmesini mümkün kılabilir, cinsel isteği, cinsel duyarlılığı ve cinsel yaşantıdan alınan hazzı arttırabilir, kişinin cinsel birleşme sırasında havaya girmesine ve kendi kendini erotize etmesine yardımcı olabilir, duyguları canlı tutabilir, cinsel yaşantıyı monotonluktan, sıradanlıktan uzaklaştırıp, renklendirebilir, zenginleştirebilir.
Hayallerinizi bırakmayın
İnsanların bugün yaşadığı hayat çocukluk ya da ilk gençlik yıllarındaki hayallerin bir eseridir. Herkesin kendine ait hayalleri veya fantezileri vardır, bu hayaller; yaş, durum, şartlar, sonuçlar ve zaman dahilinde değişebilir. Belki yerine yenileri eklenebilir, bazıları iptal olabilir ama kişi hayallerinden asla vazgeçmemelidir. Çünkü geçmişe ait güzel anılar ve hayaller; insan yaşamının önemli bir parçasıdır, kişiyi geçmişe özlemle ve geleceğe beklentiyle bağlayan, geçmişle gelecek arasında bağ kuran ve insanların hayata tutunmalarını sağlayan köprülerdir. İnsanoğlu iş, kariyer, aşk ya cinsellik gibi neredeyse yaşamın har alanında hayaller kurar. Özellikle de sabah saatlerinde ve gecenin ileri saatlerinde insanoğlunun zihninin başıboşluğundan ya da dinlendirici olması nedeniyle aşk ve cinsellik fantezileri oldukça yoğunlaşır. Kültürel yapı ve yetiştirilme tarzı nedeniyle bu düşüncelerden sıklıkla utanır ve suçluluk duyarız. Gerçekte ise fanteziler, kişinin kendisini iyi hissetmesine ve cinselliğinin gelişmesine neden olur. Aşk ve cinsel hayata renk katmak için ilham kaynağı olabilecek cinsel fantezilerden vazgeçmemeli ve hayal etmekten korkulmamalıdır.
Kişi hayallerinin veya fantezilerinin hepsini yaşamak zorunda değildir. Fanteziler eylem değil kişiye özel ve sadece kişiye ait düşüncelerdir. Kişi fantezilerini yaşamak ya da partneriyle paylaşmak zorunda değildir, düşündüğü veya hissettiği her şeyi yaşamak zorunda da değildir. Hayaller veya fanteziler insanlara zarar vermez, aksine ilham verir. Cinsel fantezi kurmayan insan yoktur. İnsanlar; özellikle yaşları ilerledikçe veya ilişkileri olgunlaştıkça, cinsel isteklerinin o kadar çabuk uyanmadığını görebilirler. Bu dönemlerde fanteziler cinsel isteğin arttırılmasında yardımcı olabilir. Çünkü her açıdan insanın kendi denetimi altında kurulan cinsel fanteziler, kişinin kendisini tehlikeye atmadan ya da reddedilme kaygısı taşımadan farklı insanlar ve durumları keşfetmesini mümkün kılabilir. Ayrıca cinsel fanteziler; herhangi bir cinsel sapkınlığın baş göstermesini önleyebiliyor veya evliliklerde yıllar geçip ilişki olgunlaştığında boşanma veya aldatılma ihtimallerini azaltabilir.
Paylaş