Paylaş
Her dönem moda trendleri oluyor, güzellik trendleri, dekorasyon trendleri oluyor da cinsel hayata dair yeni trendler olmaz mı? Cinsel tedavi uzmanlarının bir araya geldiği bir kongrede son moda cinsellik kuralları konuşuldu. Türkiye’de cinsel hayatı aktif olan her 10 kadından 8’i, her 10 erkekten 7’si hayatının bir döneminde cinsel sorun yaşıyor. Bu nedenle Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED)'in düzenlediği 21. Uluslararası Cinsel Sağlık Kongresi'nin, süper konular ve konuşmacılar ile 17-20 Nisan 2014 tarihleri arasında Antalya'da yapılması çok büyük bir önem taşıyor. Kongrenin bu seneki konusu seksoloji ve cinsel işlev bozukluklarının tedavisindeki son gelişmelerdi. Kongrede dünyanın en ünlü cinsel tedavi uzmanları, cinsel terapistleri, cinsel sorunlarla ilgilenen hekimleri ve psikologları, cinsellik, cinsel işlev sorunları ve yeni tedavi tekniklerine dair her şey konuşuldu, cinsel sağlık bilimindeki en son gelişmeler ve yeni bilgiler katılımcılarla paylaşıldı. Hatta yakın bir gelecekte üç boyutlu cinsel eğitim videoları ve simülasyonlarla cinsel terapi yapılacağı da deklare edildi.
Kongrede ilk defa cinsel terapistlerin çiftle birlikte cinsel eğitim videoları izleyerek çifti tedavi etmesi tavsiye edildi. Bunun uluslararası bilimsel bir kongrede önerilmesi tedavide devrim niteliğinde bir değişimi getirecek gibi görünüyor. Kongrede yakın bir gelecekte üç boyutlu cinsel eğitim videoları ve simülasyonlarla cinsel terapi yapılacağı da konuşuldu.
Kongrede farklı ülkelerden bilim insanları vardı. Kültürel faktörler ve cinsellik hakkında çok özel konular tartışıldı. Her kültürün kendine özgü cinsel sorunları olduğu ve cinsel sorunların aslında inançlar, değerler ve kültürle ilişkili olduğu sunumlarda ortaya çıktı. Örneğin Avrupa’da Katoliklerin yoğun olduğu bölgelerde bekarete çok önem veriliyor ve vajinusmus problemi çok daha sık görülüyor.
Ülkemizde kadınlarda vajinismus problemi, erkeklerde erken boşalma sorunu gibi cinsel sorunlar Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu bölgelerinde çok daha yaygın görülüyor. Sahillere doğru gidildikçe ise çok daha seyrek... Batılı yaşam tarzı “Stresi artırıyor, şişmanlık yapıyor” diye suçlanır ama iyi geldiği sorunlar da var. Aslında dünyanın her yerinde sosyoekonomik düzeyin ve eğitimin arttığı bölgelerde cinsel sorunlar azalıyor.
Çocuk gelinler kültürde bir gelenek halini aldığı için toplumda çok fazla kınanmıyor ancak bu psikiyatrik açıdan cinsel bir sapkınlık olarak değerlendiriliyor. Bu durum çocuk gelinin psikolojisini dolayısıyla cinselliğini çok ciddi biçimde etkiliyor. Son araştırmalar çocuk gelinlerin çoğunun sorunlu, mutsuz hissettikleri bir cinsel hayatları olduğunu ortaya çıkartıyor.
Kongrede eşcinsel ilişkilerdeki cinsel sorunlarla ilgili konular üzerinde duruldu. Toplumun eşcinselliğe karşı geliştirdiği olumsuz yargılar bazen, eşcinsel bireyler tarafından farkında olmadan içselleştirilebiliyor. Bu da eşcinsel kişilerde gizli homofobiye bağlı; cinsel isteksizlik, erken boşalma gibi cinsel sorunlara yol açabiliyor. Kongrede eşcinsel bireylerin cinsel kimlikleriyle barışmaları sağlanırsa cinsel sorunlarının da düzelebileceği konuşuldu. Eşcinsel çiftlerde cinsel probleme yönelik terapiden önce gizli homofobi konusunun ele alınmasının daha iyileştirici olacağı belirtildi.
Kongrede cinsel isteksizliğe karşı reddedilmeyi göze alarak farklı cinsel fantezilerin ve isteklerin partnere söylenmesi yeni çözüm yolu olarak sunuldu. Reddedilmemek için istekler bastırılınca cinsel isteksizlik ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle çiftler özgürce konuşmalı... Kişiler her türlü şeyi talep etme ama karşı tarafın da reddetme hakkı olduğunu bilmeli... Çiftler yeni şeyleri denemekten korkmamalı ama istemedikleri şeyleri de zorla asla yapmamalı...
Kadınların orgazmı hala bilinmeyen soru işaretleriyle dolu... Yapılan araştırmalar birçok kadının orgazmın ‘o’su ile henüz tanışmadıklarını gösteriyor. Ama artık kadınlar orgazmı tanımak için çeşitli yöntemlere başvuruyor. Kongrede, orgazm sorunlarında kadın hastalıkları ve doğum uzmanı hekimlerin G noktasına yaptıkları aşının, o bölgeyi hassaslaştırarak sorunun çözümünde etkili olduğu vurgulandı. Erkeklerde de makat ile yumurtalıklar arasında bulunan bölgeye “P bölgesi” adı veriliyor. Seks sırasında bu bölgenin uyarılmasının erkeğin orgazmını artırdığı söylendi. Ancak P bölgesini uyarmanın, G bölgesini uyarmak kadar güçlü etki yapmadığı da belirtildi.
Seks korkusu olarak bilinen vajinismus tedavisinde eskiden parmak egzersizleri ve dilatatörler kullanılıyordu. Şimdi vibratörler de kullanılmaya başlandı. Çünkü eskiden tedavinin amacı kadının penisle ilişkiyi gerçekleştirebilmesi üzerine kuruluydu. Yeni yaklaşımda ise kadına zevk alacağı güzel sevişme sanatını öğretmek amaçlanıyor.
Sertleşme problemlerinde üroloji alanında yeni bir gelişmeler var. Eskiden çeşitli ilaçlar, penise yapılan iğnelerle sertleşme sağlanıyordu. Ancak bunlar iyileştirmiyordu, sertleşme problemini sadece o an için çözüyordu. Şimdi yeni bir cihaz üretildi. Bu cihazla penise daha çok kan gitmesi sağlanıyor. Kısacası artık sertleşme sorununda geçici değil, kalıcı çözüm bulmak mümkün olabiliyor.
Paylaş