Paylaş
Sevgi bir seçimdir ve insanlar, sevgiyi farklı şekillerde ifade ederler ve algılarlar. Sevgiyi sürdürme ve sevgi bağlılığı anlamına gelen vefa; sözünü yerine getirme, sözünde durma, sevgi, dostluk ve bağlılıkta kararlılık anlamlarına gelir. Yani vefa göstermek, çiftin birbirine verdiği sözlere sadık kalmasıdır. Mevlana vefayı güzel tanımlamıştır: “Vefa nedir, bilir misin? Vefa arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır. Vefa; dostluğun asaletine, bir dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır. Vefa; ötelerin sonsuz mükâfatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır…” Bu açıdan bakıldığında vefa; tam, mükemmel, içten, sağlam ve sarsılmaz kalp bağlılığıdır.
Vefa sadakattir...
Samimi insan vefalıdır, sadıktır, evlilik hayatındaki engel ve zorlukları aşmak için azimle çaba harcar, yapması gerekenleri titizlikle yerine getirir. Bu anlamda vefa ve sadakat, çiftin evlilik yaşamları süresince ihtiyaç duydukları ve birbirlerini hoşnut edecek üstün ahlak özellikleridir. Sevgi, şefkat, merhamet, hamiyet, yiğitlik ve vefa gibi duygular çiftin silahıdır. Bu duygular, çiftin yaşam yolundaki şevkini tetikler ve coşkusunu artırır. Sağlıklı ve mutlu çiftler, doğru sözlü, dürüst, güvenilir, sadık, vefalı ve sorumluluk sahibidirler.
Çiftin ateşle imtihanı
Atalarımız “Önce can, sonra canan!” demişlerdir. Burada can eştir, canan ise diğerleridir. Çift önceliği birbirine vermeli, bu konuda bencil olmalı, cana kıymet vermeli ve kaybedilmesi göze alınamaz olarak görmelidir. Bu bakımdan büyük fedakârlık gerektirecek konularda önce partnerini, sonra diğer sevdiklerini ve yakınlarını düşünmelidir. Başkalarına gösterilen nezaket, ilgi, saygı ve hürmet eşten esirgenmemelidir.
Ayrıca çift evlilik hayatında sinsi tuzaklara düşmemek için birbirine ara sıra hatırlatmalarda ve uyarılarda bulunmalıdır. Kendi hatalarını düzeltmeye çalışmalı, diğeri bir hata yaptığında hemen bırakıp gitmemeli, ona destek olmalı ve yardım etmelidir. İşte gerçek sevgi de budur.
Sevgide şefkat ve koruma hisleri hâkim olmalıdır
İnsan sevdiği kişiyi sağlığında da hastayken de sevmeli hatta hastayken ya da yaşlandığında daha fazla sevgi göstermelidir. Bu yapılmadığında vefasızlık olur ve vefasızlık çok can yakıcıdır. Zorluk zamanlarında insanın aşkı, sadakati ve vefası daha çok ortaya çıkmalıdır, elmasla kömür burada ayrılır, bu çiftin ateşle imtihanıdır. Ham altın ateşe konulduğunda işe yaramayan, kötü kısım üste çıkar. O kısım atıldığında saf ve tertemiz altın kalır. Evlilik hayatı çifti zorlukla imtihan eder. Ancak bu imtihanda başarılı olanlar mutlu olabilirler. Kaliteli, aklı başında, yiğit, dürüst, samimi çiftler zorluklardan asla etkilenmezler, her zaman sadakatlerini devam ettirirler. Sadık ve vefalı çift başlarına her ne gelirse gelsin, hep aşkla “BİZ” der. Gerçek vefa ve sadakat budur.
Verilen sözde durmak gerekiyor
Sağlıklı ve mutlu bir ilişkinin temeli sadakate dayanır. Çift bazen birbirine yakınlaşmaktan korkar ve uzaklaşmak ister, bu normal ve olağan bir durumdur, ancak sadakat sayesinde birbirlerine bağlı kalabilirler. Sadakat, bağımlılık değildir, bağlılıktır, sorumluluk almaktır, korkuları kontrol etmektir ve duygusal olarak hazır olmaktır. Çünkü çift evlenirken birbirine söz verir.
Nikâh memurları; “İyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta birbirinizi seveceğinize, koruyacağınıza söz veriyor musunuz?” diye sorar ve çift de sıra ile “Evet!” der. Ahde vefa, verilen sözde durmak, yapılan anlaşmaya sadık kalmaktır. İnsanın önemli karakterlerinden biri de vefalı oluşu ve yapılan sözleşmeye riayet etmesidir. Bu nedenle çift güven ortamına zarar verecek, birbirlerine karşı olan itimatlarını sarsacak davranışlardan, verdikleri sözleri yerine getirmemekten ve yaptıkları sözleşmeleri bozmaktan uzak durmalıdır. Sözünde durmamak ahde vefasızlıktır.
Paylaş