Güncelleme Tarihi:
Aç kalmak, popüler diyetler yapmak, tüm gün sadece özel karışımlarla beslenmek, hatta zayıflama hapları kullanmak… Özellikle havalar ısınmaya başladıkça bireylerin sık kullandığı yöntemler... Peki, tartıya çıktığımızda kilo vermiş olmak aslında gerçekten anlamlı kilo vermek mi? Cevap şüphesiz ki; hayır! Bu konuda sağlığımızı olumsuz etkileyen bu tür yöntemler bizi forma sokmuş olmuyor. Bizim için önemli olan yağ dokusundan kilo kaybetmek. Kilo verirken kas ve su kaybetmenin çok bir anlamı yok çünkü kaybettiğimiz sıvıyı vücut toparlayacak ve hızla vermiş olduğumuz kiloları ve hatta daha fazlasını geri alacağız!
Her insan çok özeldir. İlk önce bunu fark etmemiz gerekir. İkiz kardeşlerin bile beslenme alışkanlıkları, kiloları, yağ oranları, yağ yakım hızları hatta kilo almaya müsait oldukları bölgeler bile birbirinden farklıdır. Hal böyle olunca insanlara tek şekilde beslenmeyi öğütleyen diyetlerin başarılı olması mümkün olmamaktadır. Dolayısıyla beslenme programı kişiye özeldir. Fakat sağlıklı beslenmenin genel hususları da yok değildir. İşte, yapılması gerekenler…
Toplam yağ tüketimimizi günlük enerjimizin ortalama çeyreğinden az olacak şekilde ayarlamak yeterli olacaktır. Doymuş yağ miktarını ise günlük enerjinin onda birinin altında tutmak önemlidir. Doymuş yağ dendiğinde akla gelen katı ve hayvansal ürünlerden alınan yağlardır. Bunun yanı sıra bitkisel yağlar, özellikle zeytinyağı sağlıklı beslenme açısından, diğer yağlara oranla daha sağlıklı olsa da burada unutulmaması gereken bitkisel yağlarında yağ grubu olması ve kalorilerinin yüksek olmasıdır. Bu yüzden sağlıklı dahi olsa yemeklerimizde ve soframızda yağ oranını azaltalım. Önemli olan besin ve miktarıdır.
Çoğu birey zayıflama uğruna beslenmesinden tahıl, özellikle ekmek grubunu tamamen çıkartır. Karbonhidrat grubu enerjimizin önemli kısmını aldığımız besin grubu olmalıdır. Bu bağlamda ekmeği tamamen kesmek yerine belli miktarda tüketmek şartıyla lif içeriği yüksek ve tokluk hissi veren tam tahıl (koyu renk) ekmek tüketmek daha makuldür.
Yapılan bir başka yanlış da meyvenin toplumumuzda çok fazla miktarda ve bir anda tüketilmesidir. Vitamin ve mineral açısından zengin olan meyveler aynı zamanda çok iyi birer antioksidan kaynağıdır. Lif içerikleri yüksektir. Fakat içlerinde bulunan fruktoz yani meyve şekeri fazla alındığı zaman kilo kontrolünde ve şeker metabolizmasında aksaklıklar yaratabilir. Günde ortalama 4-5 porsiyon meyve tüketimi yeterli olacaktır.
Kilo kontrolünde en önemli yardımcılarımızdan biri sudur. Beyindeki açlık tokluk mekanizması bazen susuzluk hissiyle açlık hissini birbirine karıştırır. Yani susadığımızda aslında aç olmasak da açmış gibi hissederek besin tüketimine gidebiliriz. Dolayısıyla fazladan kalori alırız. Bu yüzden sağlığınız için bol bol su için!