Güncelleme Tarihi:
Gebelik süreci yaz dönemine rastlayan hamileler, aşırı sıcaklar ve nem sebebiyle çeşitli sorunlarla karşılaşabiliyor. Özellikle tansiyonda düşüş ve yükselişler, halsizlik, uykusuzluk, bulantı, kusma, nefes darlığı, alerjik problemler ve terlemeye bağlı sıvı kaybı gibi şikayetler hamilelerin yaz mevsimini kabusa çevirebiliyor. Bu gibi problemlerle karşılaşmamak ve rahat bir gebelik süreci geçirebilmek için ise birtakım unsurlara dikkat edilmesi gerekiyor.
Güneş ve temiz hava, anne adayları için oldukça yararlıdır. Gerektiği kadar güneş ışığının alınmaması ise D vitamini eksikliğini beraberinde getirebilir. Bu nedenle bebeğin de en az anne kadar güneş ışığına ihtiyaç duyduğu unutulmamalıdır. Hamileler, gerekli güneş ışığı ihtiyacını karşılayabilmek için aşırı sıcakların etkili olmadığı sabah ve akşamüstü saatlerinde yürüyüşler yapabilir. Güneş ışınlarının en dik geldiği 11.00-16.00 saatleri arasında ise mümkün olduğunca dışarı çıkılmamalıdır. Çünkü aşırı sıcaklar, anne karnındaki bebeklerin çeşitli sakatlıklara varan sağlık problemleri yaşamalarına zemin hazırlayabilir. Bu saatlerde dışarı çıkılması zorunlu ise, mutlaka şapka takılmasına dikkat edilmelidir.
Hamileler, değişen hormonlar nedeniyle hızlı bronzlaşma ve çeşitli cilt lekelenmeleri yaşayabilir. Bu sebeple, güneşe çıkmadan yarım saat önce UVA ve UVB koruyucu içeren güneş kremleri kullanılmalıdır. Bu kremlerin, hamilelikte daha duyarlı hale gelen yüz ve karın bölgesine uygulanması, oluşabilecek kahverengi lekeleri önlemede yarar sağlayacaktır.
Yaz aylarında hamileler, ferah tutacak ve güneş ışınlarını çekmeyecek açık renkteki kıyafetleri tercih etmelidir. Çünkü anne adaylarının terleme oluşan bölgelerinde sıklıkla mantar enfeksiyonları gelişebiliyor. Bu nedenle hamilelerin pamuklu ve cildin nefes almasını sağlayacak kıyafetleri tercih etmesi gerekiyor. Alınacak bu önlemler, genital bölge başta olmak üzere ciltte oluşabilecek mantar problemlerinin önüne geçebilir. Ayrıca hamileler, ayakkabı seçimlerinde de rahatlık faktörünü göz önünde bulundurmalı ve mümkün mertebe ayak ölçüsünden yarım numara büyük ayakkabı satın almalıdır.
Yaz aylarında vücut sıvı ihtiyacı diğer zamanlara oranla artış gösterir. Bu nedenle özellikle anne adayları her gün en az 2-3 litre kadar su içmelidir. Hamileler ayrıca çorbalar, taze meyve suları, limonata, ayran ve az şekerli kompostolar tüketebilir. Anne adaylarının alacağı bol sıvı, yaşanacak yorgunluk ve halsizlik durumlarını ortadan kaldırmaya yardımcı olacaktır. Ayrıca bol sıvı tüketimi, gebelikte daha sık görülen idrar yolu enfeksiyonlarının tetikleyebileceği erken doğum problemlerinin de önüne geçecektir.
Yaz gebeliklerinde, akşamları hafif, az tuzlu ve sindirimi kolay yiyecekler tüketilmeli, genel olarak sebze ve meyve ağırlıklı beslenilmelidir. Salçalı ağır yemeklerden ve kızartma türlerinden uzak durulmalıdır. Ayrıca aşırı sıcaklarda çok çabuk bozulabilen ve bakteri oluşumuna zemin hazırlayan süt, yoğurt, ayran ve dondurma gibi besinlerin tüketimine karşı da çok dikkatli olunmalıdır. Bu gibi ürünleri satın alınırken sıcağa maruz kalmadığından emin olunmalıdır. Çünkü bozulmuş gıdaların tüketimi anne ve bebek sağlığı bakımından ciddi sonuçlar doğurabilir.
Doğum zamanı yaklaşan hamileler, uzun yolculuk saatleri içeren tatil planları yapmaktan kaçınmalıdır. Yakın mesafelerdeki tatil merkezlerine yapılacak seyahatlerde ise anne adayları aracın arka koltuğunda seyahat etmelidir. Bunların yanı sıra yüksek sıcaklıkların hakim olduğu tatil bölgeleri tercih edilmemelidir.
Anne adaylarının yazın yapabileceği en uygun sporların başında yüzme gelir. Fakat yüzmek için havuz değil, dezenfektan özelliğine sahip olan deniz tercih edilmelidir. Çünkü havuzda bulaşıcı hastalıklarla karşılaşma riski denize oranla daha fazladır. Yine de havuz tercih edilecekse periyodik olarak bakımı yapılan havuzlar kullanılmalıdır. Ayrıca hormonel değişiklikler, vajina ve rektumda bazı bakterilere ve kaşıntıya sebep olabildiğinden deniz veya havuz kullanımından sonra ıslak kalınmamaya özen gösterilmelidir.
Hamileliğin ilk 3 aylık döneminde sabah erken saatlerde yüzmek, gebelik sebebiyle yaşanan bulantı ve kusma problemlerinin azalmasına yardımcı olur. İkinci 3 ayda yüzmek ise; eklem ve başları desteklediğinden, bel ve sırtta oluşan ağrıları azaltır. Yüzme sırasında kol, bacak ve karın bölgesinde bulunan bütün kas grupları çalışır. Bu durumda kalp atış hızı ve alınan oksijen miktarı artar. Böylece bebeğe giden oksijen miktarında da yükseliş görülür.