Yaşam tarzınızı değiştirin, polikistik overi yenin

Yıllarca jinekolojik bir problem gibi algılanmasına rağmen son dönemde yapılan çalışmaların polikistik over sendromunun aslında sadece yumurtalık kaynaklı olmadığı ortaya çıkmıştır. Son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz ''Metabolik Sendrom'' ile; ki bel çevresi kalınlığı, yüksek tansiyon, kan yağlarında bozukluk, kan şekeri yüksekliği ile karakterize bir risk faktörleri demetidir; polikistik over sendromu arasındaki benzerlikler nedeni ile bu hastalık artık metabolik sendrom gibi değerlendirilmeye başlanmıştır.

Hem metabolik sendromda hem de polikistik overde yapılan laboratuvar incelemelerinde benzer olarak insülin direnci görülme yüzdesi artmıştır. İnsülin organların şekeri kullanması için gerekli bir hormondur. İnsülin direnci durumunda, insülin şekeri kullanmakta yetersiz kalır bunun içinde insülinleri yüksektir. Bunun etkisi de yumurtalıklarda polikistik over durumu oluşur. Bu nedenle polikistik over sendromu hastalarında ilk planda sağlıklı yaşam şeklinin benimsenmesine yönelik önlemler uygulanır. Bu önlemlerin yeterli olmaması halinde ise tedaviye başvurulması gerekebilir.

EGZERSİZ VE DİYET ŞART

Egzersiz ve diyet ilk aşamada tüm hastalara önerilmelidir. Burada egzersiz kelimesi özellikle önemlidir. Düzenli ve her gün 15 ile 30 dakika arasında yapacağımız bir hızlı yürüme, yüzme, yavaş koşma, bisiklete binme ve pilates gibi bir egzersiz programı metabolizmamızı aktive edecektir.

Diyet bu durumun olmazsa olmazıdır. Diyet kelimesi toplumumuzda biraz korku ile karşılanmaktadır. Bunun nedeni yanlışlardır. Diyet aç kalmak değildir; diyet sağlıklı ve bünyeye uygun beslenmedir.

Doymuş yağ oranı azaltılmış ve kompleks karbonhidratlardan zengin diyet, metabolik sendrom ve polikistik over sendromlu kişilerde önerilen bir diyet modelidir. Son zamanlarda Akdeniz diyeti gibi dengeli diyet modellerinin koroner kalp hastalığı ve farklı kanser türlerinin yanı sıra obezite, dislipidemi ve kan basıncı yüksekliği gibi metabolik bozuklukların sıklığında azalma ile ilişkili oldukları bildirilmektedir.

Akdeniz diyeti sebze, meyve, baklagiller, zeytinyağı, ceviz, fındık, üzüm gibi liften, kompleks karbonhidratlardan ve tekli doymamış yağlardan zengin, doymuş yağlardan fakir bir diyettir. Ayrıca ''Glisemik İndeks'' de bu hastalar tarafından bilinmeli ve uygun gıdalar tüketilmelidir. Glisemik indeks şeker içeren gıdalar tüketildiğinde bu gıdaların kan şekerini yükseltme hızını belirler. Glisemik insexi düşük gıdalar polikistik over sendromunda özellikle tüketilmelidir.

Diğer önemli bir nokta ise, insülin direnci ile mücadelenin uzun soluklu bir durum olduğudur. Bazı kadınlarda 3 ay bazılarında 6 ay bazılarında bir yıl sürebilir. Ama sabırla ve düzenli devam edilmesi durumunda tüm şikayetlerinizin düzeldiğini göreceksiniz.

Sonuç olarak; polikistik over sendromu bir hastalık olmaktan çok vücudunuzun bir cevabıdır. Bu konuda uzmanlaşmış jinekolog, iç hastalıkları uzmanı ve diyetisyen yardımı ile ömür boyu bu durum baskılanabilir.