Güncelleme Tarihi:
Toplum ve eşler tarafından büyük tepkilere maruz kalan öteki kadın ya da öteki adam olmak zor bir durum aslında… Çevresel tepkilerin yanı sıra yaşanan içsel çatışmalar kişinin ruh sağlığını olumsuz etkiler. Kimi zaman evli olduğunu bilmeden kimi zaman da evli olduğunu bilerek yaşanan ilişkilerin ağırlığı altında ezilir.
Karşı tarafın evli olduğu ilişki başlangıcında bilinmiyorsa ve sonrasında ortaya çıkıyorsa, öteki kişide hayal kırıklığına sebep oluyor. İlişkiye son verilebildiği gibi kimi zamanda ilişki sonlandırılamıyor. Kendini haksızlığa uğramış hissedip, çektiği acının karşılığını karşı tarafın eşini arayarak ona her şeyi anlatarak almaya çalışabiliyor. Ya da bu ilişkiye emek verdim diyerek öfke, kırgınlık, rekabet ve güvensizliğe rağmen ilişki devam ediyor.
Yasak ilişki neden bitirilemiyor?
Karşı tarafın evli olduğunu bildiği halde ilişki yaşayanlar için başta her şey kabul edilir görünüyor. “Zaten evliliğinde mutlu değil, yakında eşinden ayrılacak, ona aşığım bu ilişkiyi yaşamak istiyorum ondan başka bir beklentim yok ya da maddi olarak bana destek” gibi bahanelerle ilişki yaşanıyor. Ancak bir süre sonra ilişkiden beklentiler artıyor. Sevdiği kişiyi paylaşmak, sınırlı zamanlarda görüşmek ve istediği zaman arayamamak kızgınlık yaratıyor. Üstüne üstlük karşı tarafın eşinin ve çocuklarının yükünü üzerinde hissetmek suçluluk ve pişmanlık duygularının oluşumuna sebep oluyor.
Ayrıca eşle yaşananlar ve eşe sunulan imkanlar da bir süre sonra kıskançlığa sebep oluyor. Eşiyle yatıp yatmadığı sorgulanıyor. Sürekli sevgisi sorgulanıyor. Aynı zamanda karşılıklı güvensizlik de ilişkiyi yıpratıyor. Şuna inanıyorum ki güvensiz ve eşit olmayan bir ilişki eninde sonunda tükeniyor.
Bir taraftan da yasak bir ilişki yaşandığı için çevresindeki kişilerin tepkisi hatta bir süre sonra arkadaşlarını kaybetmesi, kişinin yalnız kalmasına ve tamamen karşı tarafla ilişkisine odaklanmasına sebep olur. Bu durumda karşı taraftan beklentileri artırır. Onunla daha uzun zaman geçirmek ister, daha yoğun bir ilgi bekler. Beraberliği paylaşmak hiçbir insanın hoşuna gitmez, kişi özel olmak ister.
Öteki kişi her ne kadar durumu kabullense de bir taraftan da yaşadığı hayatın toplum kurallarına uymaması onun içsel çatışmalar yaşamasına sebep olur. Hep olumsuz bir durumla karşılaşacağı endişe ve kaygısı birdenbire başlayan kalp çarpıntılarına, nefes alamamalara daha da kötüsü depresyon ve panik atağa sebep olur.
Panik nöbetleri bile yaşanabiliyor
Yıllar önce bir danışanım panik atak olduğunu ve bunu çözmek için geldiğini ifade etmişti. İlk kez diş çekimi sırasında atak geçirmişti. Titreme, uyuşma, karnı çekiliyormuş gibi olma, çarpıntı, kötü bir şey olacakmış gibi hissediyordu. Aynı durumu birkaç kez de evde yaşamıştı. İlk terapi de yaşadıklarını ağlayarak anlattı. Birkaç görüşmeden sonra evli bir adamla ilişkisinden ve bu durumdan rahatsız olduğundan bahsetti. Hatta adamın nikahlı eşinin nörolojik bir rahatsızlığı olduğunu ve ondan boşanamayacağını da ifade etti. Yaşadığı ilişkinin toplum tarafından onaylanmayacağını bilmek ve o kişi ile ilişkisini sonlandıramamak kişinin panik nöbetleri yaşamasına sebep oluyordu.
Uzman Psikolog Füsun Budak