Yaşadığı pelvik ağrının sadece ‘kadın olmanın bir parçası’ olduğu söylendi, aslında akciğerlerine yayılmış dev bir yumurtalık kanseriydi… ‘Şimdi beş yıl daha yaşayıp yaşamayacağımı bilmiyorum’

Güncelleme Tarihi:

Yaşadığı pelvik ağrının sadece ‘kadın olmanın bir parçası’ olduğu söylendi, aslında akciğerlerine yayılmış dev bir yumurtalık kanseriydi… ‘Şimdi beş yıl daha yaşayıp yaşamayacağımı bilmiyorum’
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 31, 2024 08:35

Yaşadığı ağrılar doktorlar tarafından görmezden gelinen genç kadının semptomları kötüleşince gerçek ortaya çıktı. Henüz 26 yaşındayken yumurtalıklarında tam 26 santimetre büyüklüğünde kanserli bir tümör olduğu anlaşılan genç kadın şimdi beş yıl daha yaşayıp yaşayamayacağını bilmeden tedavisine devam etmeye çalışıyor.

Haberin Devamı

DOKTORU BESLENME VE EGZERSİZ ÖNERDİ

Birleşik Krallık, Norfolk’ta yaşayan Keesha Walden 2023'ün başlarında, 26 yaşındayken sol tarafında ağrılar yaşamaya başladı. Birkaç ay sonra adet dönemi düzensizleşmeye başladı ve ağrılar acı verici boyuta ulaşarak karnının alt kısmına yayıldı.

Doktor kontrolüne giden genç kadın, “Yediklerine dikkat et ve egzersiz yap” tavsiyesi aldı. Ancak ağrılar giderek şiddetlenmeye ve semptomlar da kötüleşmeye başlayınca yeniden doktora gitmek zorunda kaldı. Eylül ayında Keesha acil bir şekilde jinekolojiye yönlendirildi ve yumurtalıklarında kist olduğu düşünülen bir şey bulundu.

TÜMÖR DEVASA BOYUTA ULAŞMIŞTI

Bir ay sonra kisti almak için ameliyata giren genç kadında 26 santimetre büyüklüğünde, devasa olarak adlandırılabilecek kanserli bir tümör olduğu ortaya çıktı.

Haberin Devamı

Tüm yumurtalık kanseri vakalarının sadece yüzde üçünü oluşturacak kadar nadir görülen Müsinöz Adenokarsinom teşhisi konan Keesha’nın her iki yumurtalığı, rahmi, apandisi ve serviksi alınmak zorunda kaldı. Maalesef Keesha’nın yaşadıkları bunlarla bitmedi…

Bu senenin şubat ayında yapılan takip taramaları ise maalesef kanserin yayıldığını, Keesha’nın pelvisinde yeni bir kitle ve akciğerinde anormal doku olduğunu gösterdi.

‘BENİ SÜREKLİ GÖRMEZDEN GELDİLER’

“Teşhisin gecikmesi nedeniyle, hayatta kalmak için tek seçeneğimin histerektomi olduğu ve kanserin aslında üçüncü, hatta dördüncü evrede olduğundan şüphelenildiği söylendi” diyen genç kadın yaşadığı yürek parçalayıcı hastalığını şu sözlerle anlattı:

Aile hekimim beni hiç yüz yüze görmemesine rağmen tüm kontrollerimin iyi olduğu ve her şeyin sağlıklı olduğu söylendi. Vücut kitle endeksim mükemmel olduğu halde bel çevrem çok geniş olduğu için yediklerime dikkat etmem ve egzersiz yapmam söylendi.

Doktorların bana uyguladığı en kötü psikolojik baskılardan biri, ağrımın ve rahatsızlığımın ne kadar şiddetli olduğunu söylememe rağmen, semptomlarımı sürekli olarak göz ardı etmeleriydi. Bu durum kendi deneyimlerimden şüphe duymama neden oldu ve ihtiyacım olan doğru teşhis ve tedaviyi geciktirdi.”

Haberin Devamı

‘YUMURTALIK KANSERİ İÇİN ÇOK GENÇSİN’ DEDİLER

Doktorlar Keesha’ya her seferinde özellikle yumurtalık kanseri gibi ciddi bir hastalığa yakalanmak için 'çok genç' olduğunu söyledi. Genç kadının belirtileri göz ardı edildi ve yaşı nedeniyle semptomları konusunda endişelenmemesi gerektiği konusunda güvence verildi. Bu yaklaşım ise maalesef kanserin teşhisinde çok ciddi bir gecikmeye yol açtı.

Keesha, “Doktorların diğer olasılıkları göz önünde bulundurmadan semptomlarımın kötü yaşam tarzı seçimlerinden kaynaklandığını ima ettikleri zamanlar oldu. Sadece daha iyi beslenmem, daha fazla egzersiz yapmam ya da rahatlamam gerektiğini öneriyorlardı. Bu da kendi acılarımdan sorumlu hissetmeme neden oluyor ve gerçek nedeni daha derinlemesine incelemelerini engelliyordu” dedi ve ekledi:

Haberin Devamı

“'Yaşadığım en moral bozucu gaslighting olaylarından biri, doktoruma beş yıllık sağ kalma oranını sorduğum zamandı. Sanki endişelerim önemsiz ya da aptalcaymış gibi, ‘Bunlar sadece rakam’ diyerek küçümseyici bir şekilde cevap verdi. Daha fazla bilgi istediğimde, beş yıl içinde taburcu edileceğimden 'oldukça emin' olduğunu belli belirsiz söyledi ama daha fazla açıklık getirmedi.

Somut bir cevap verememesi, küçümseyici tavrıyla birleşince, sorduğum için bile kendimi aptal gibi hissetmeme neden oldu. ‘Bazen doktorlar tüm cevaplara sahip değildir’ diyerek sözlerini tamamladı. Bu durum beni daha da kaygılandırdı çünkü endişelerimin ciddiyetini küçümsüyor gibiydi.”

Haberin Devamı

Gaslighting, kişiyi kendi gerçekliğini dahi sorgulayacak boyutta psikolojik olarak manipüle etme olarak tanımlanabilir.

‘AYNADA KENDİMİ TANIMAKTA ZORLANIYORUM’

Mart ayında Keesha, her iki yumurtalığı, her iki tüpü, rahmi, apandisi, serviksi, 26 lenf düğümü ve omentumu çıkarılarak total abdominal histerektomi geçirdi. Şu anda kemoterapi gören genç kadın, “Son kürümün 6 Eylül'de olacağını umuyorum. Bundan sonra, akciğerimdeki nodüllerin değişip değişmediğini görmek ve tekrarlayan başka hastalık belirtileri olmadığından emin olmak için beş yıllık bir izleme dönemiyle karşı karşıya kalacağım” dedi ve şunları söyledi:

“Durumumun belirsizliği, geleceğimin nasıl olacağını hayal etmemi zorlaştırıyor. 27 yaşında çoğu insan hayatını kurmaya, bir ev almaya, yuva kurmaya ve bir aile kurmaya odaklanır. Ne yazık ki bunların hepsi elimden alındı. Yeni gerçekliğim bilinmezlikle barışmakla ilgili. Kanser ve kemoterapi bir kadın olarak özgüvenimi ve özsaygımı derinden etkiledi. Tedaviyle birlikte gelen fiziksel değişiklikler, saç dökülmesi, kilo dalgalanmaları, vücudumdaki gözle görülür hasar ve büyük yara izlerini kabul etmek zor oldu. Bu değişiklikler çoğu zaman kendimi bir zamanlar olduğum kişiden ayrı hissetmeme ve aynada kendimi tanımakta zorlanmama neden oldu.”

Haberin Devamı

Yumurtalık kanseri Birleşik Krallık'ta en sık görülen altıncı kanser türü. Hastalık İngiltere'de her gün ortalama 11, yılda 4.000 kadının ölümüne sebep oluyor. Rakamlar, ABD'de de her yıl üç kat daha fazla kadının ölümüne yol açtığını gösteriyor. Türkiye'de de dünyadaki dağılımdan farklı bir tablo olmadığı görülüyor. GLOBOCAN 2020 sonuçlarına göre yumurtalık kanseri, ülkemizde kadınlarda en sık görülen yedinci kanser türü ve yılda 4 bin 59 kadına yumurtalık kanseri teşhisi konuyor.

‘BEŞ YIL DAHA YAŞAYIP YAŞAYAMAYACAĞIMI BİLMİYORUM’

Keesha, bu deneyimin kendisini geri dönülemez bir şekilde değiştirdiğini söylüyor. Genç kadın şimdi beş yıl ömrünün kalıp kalmadığının belirsizliği içinde duygusal bir karmaşa yaşıyor. Çevresindeki herkes bu hastalığın genç yaşta onun başına gelebileceğine inanamıyordu.

Genç kadın, özellikle sağlığıyla uzun süre mücadele ettikten ve baştan sona doktorlar tarafından yanlış güvence aldıktan sonra, hastalığının daha önce teşhis edilememesi nedeniyle büyük bir öfke duyuyordu.

“Benim ve ailem için bunaltıcı bir dönemdi. Sonuçların gecikmesi her şeyin birdenbire aciliyet kazanması anlamına geliyordu; durup neler olduğunu düşünecek zaman yoktu. Hepimiz için gerçeküstü ve dehşet vericiydi. Şu anda akciğerimde hala test edilmemiş nodüller var, hastanenin biyopsi yapma planı yok çünkü görünüşe göre çok küçükler ve bu yüzden hala kanserli olup olmadıklarını doğrulayamıyorlar. Ancak yanlış teşhis ve sonuçların gecikmesi göz önüne alındığında artık kimseye güvenmiyorum. Beş yıl daha yaşayıp yaşayamayacağımı bilmiyorum” diyen Keesha şunları da ekledi:

“Kanser ve kemoterapinin zorluklarıyla yüzleşen herkese, bu yolculuğun bunaltıcı gelebileceğini biliyorum, ancak lütfen düşündüğünüzden daha güçlü olduğunuzu unutmayın. Mücadele ettiğiniz her gün, direncinizin ve cesaretinizin bir kanıtıdır. Değeriniz vücudunuzdaki değişiklikler ya da karşılaştığınız zorluklarla değil, bu zorlukların üstesinden gelirken gösterdiğiniz inanılmaz güçle tanımlanır. Her zaman vücudunuzu dinleyin, eğer bir şeylerin doğru olmadığını düşünüyorsanız, onu zorladığınızdan ve takip ettiğinizden emin olun. Teşhis koyma konusunda daha ısrarcı olmadığım için pişmanım.

Daily Mail'in 'Woman, 27, told pelvic pain was just 'part of being a woman'...in fact it was a giant ovarian cancer that's spread to her lungs' başlıklı haberinden derlenmiştir.

BAKMADAN GEÇME!