Güncelleme Tarihi:
Çocuk – Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel; Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Farkındalık Ayı kapsamında, pandemi sürecinin DEHB’li çocuklar üzerindeki etkilerini ve ebeveynlere tavsiyelerini paylaştı.
DEHB’li çocuklar için süreç zorlaştı
Pandeminin kısa süreli bir kriz anı olmayıp uzun süren bir durum olarak hayatımızı değiştirmeyi gerektirdiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel, “Yetişkinlerde olduğu gibi çocukların da rutinleri değişti. Okulların ve aktivite alanlarının kapanması söz konusu olunca çocukların sadece eğitimi değil, duygusal ve sosyal alanlarının gelişimi de etkilendi. Özellikle dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) bulunan çocuklar gibi zaten eğitsel, duygusal, sosyal alanda desteğe ihtiyacı bulunan çocuklar için bu süreç biraz daha zorlaştı” diye konuştu.
Şikâyetlerinde artış meydana geldi
Çocukların sadece okul ortamından değil, arkadaş buluşmalarından, spor faaliyetlerinden ve kurslardan da uzakta kaldıklarına dikkat çeken Yüksel, “Bununla beraber DEHB bulunan çocukların strese yatkınlığı nedeniyle dikkat sürelerinde azalma, dürtüselliklerinde artma, yeni davranış problemleri, eşlik eden kaygılar, uyku problemleri görülmeye başlandı. Günlük yapacaklarını organize etmekte, dikkatini sürdürmekte zorlanan DEHB’li bireyler, pandeminin getirdiği yoğun kaygı ve belirsizlik sürecinde daha fazla zorlanmaya başladılar. Ev dışı ortamlarda da daha fazla dikkat etmeleri gerekince şikâyetlerde artma meydana geldi” ifadelerini kullandı.
Ebeveynlerin duygu durumları çocukları etkiledi
Yüksel, DEHB’li çocuklarda şikâyetlerin artmasında ebeveynlerin duygu durumlarının etkisi olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Bu dönemde kaygıları artan, duygularını kontrol etmekte zorlanan ebeveynlerin çocuklarında da birtakım şikâyetler oluşuyor ya da var olanlarda artış görülüyor. Okullar kapanınca belirtilerin daha fazla görülmeye başlamasının bir diğer nedeni de evde dikkatlerini sürdürmelerinin okul ortamına göre daha zor olmasıdır. Çünkü evde daha fazla ses, belki kardeş ya da bir evcil hayvan veya oyuncak gibi daha fazla dikkat dağıtıcı öğe bulunuyor. Kaldı ki bilgisayar ya da televizyon karşısında öğrenmek, canlı ortamda öğrenmeye göre daha zordur.”
DEHB’li çocukların tedavileri aksatılmamalı
Virüs bulaşır korkusuyla sağlık sistemine başvurmayan çocuk ve ebeveynler olduğuna dikkat çeken Yüksel, “Oysaki ruhsal sağlık da fiziksel sağlık kadar önemlidir ve DEHB bulunan ya da herhangi bir şikâyeti oluşan çocukların tedavisi aksamadan devam etmelidir. Eğer kullanılıyorsa tedavisine ara verilmemeli, hekimi ve terapisti ile takip görüşmeleri gerekirse online olarak devam etmelidir. Aile bireylerinin evde daha fazla vakit geçirmeye başlaması nedeniyle DEHB bulunan çocuklarda aile eğitiminin ve yönlendirmesinin de önemi artmış oldu. Ebeveynler çocuklarının arkadaş ve hobilerinden uzakta kalmalarının zorluğu ile empati kurmalı ve çocukları ile iletişimlerinin güçlü olmasına özen göstermelidir” dedi.
Yapılacaklar listesi fayda sağlayacaktır
Bu dönemde ailelerin ve çocukların DEHB belirtilerini hafifletmeye yönelik yapabileceklerinin olduğunu söyleyen Yüksel, “Çocukların gün içinde, özellikle verilen ödevlerde nasıl başlayacakları ve ne yapacakları konusunda kafaları karışmış olabiliyor. Bir yapılacak işler listesi düzenlemek oldukça faydalı olacaktır. Bunun kontrolünü mümkün olduğunca çocuğa vermek çocuğun da yapmak konusunda daha motive olmasını sağlayacaktır. Öğretmeni canlı derste değilken zorlandığı alanlarda nasıl yardım alacağını, öğretmene nasıl ulaşacağını bilmeli ve destek almaktan çekinmemelidir. Küçük çocuklarda çocuğun motivasyonunu arttıracak sticker, yazıp silebileceği bir tahta kullanımı derslerine yardımcı olacaktır. Online eğitimin olmadığı zamanlarda çocukları mümkün olduğu kadar ekranlardan uzak tutmak gerekir” diye konuştu.