Güncelleme Tarihi:
Viktorya Dönemi (1837-1901) boyunca, ölümcül hastalıklar ve salgınlar insanlığı sık sık tehdit etti. Ancak, bu hastalıkların tarihe karıştığı düşünülürken, uzmanlar bugün çocukluk aşılarının düşen oranları, değişen beslenme alışkanlıkları ve iklim değişikliğinin, bu hastalıkların geri dönmesi için uygun bir zemin oluşturduğunu belirtiyor.
Özellikle gut hastalığında son dönemlerde ciddi bir artış kaydediliyor. “Kralların hastalığı” olarak bilinen gut, vücuttaki hücrelerde ve yiyeceklerde bulunan pürin adı verilen kimyasalların vücutta parçalanması sonucunda oluşan ürik asit birikimiyle ilişkilendiriliyor. Bu birikim genellikle el ve ayaklarda meydana geliyor. Kişilerin eklemlerinde ödem ve ağrı oluşuyor.
Hastalık son yıllarda İngiltere’de şaşırtıcı bir şekilde artmaya devam ediyor. Özellikle Liverpool, uzmanlar tarafından “İngiltere'nin gut başkenti” olarak adlandırılıyor. Liverpool Üniversite Hastaneleri tarafından paylaşılan verilere göre, 2023 yılında 5 bin 864 gut vakası kaydedildiği açıklandı. Bu sayı 2019'da kaydedilen rakamlara göre yüzde 960 artış anlamına geliyor.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Romatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Zühre Sarı, “Gut en sık görülen iltihaplı eklem romatizmasıdır ve toplumun yüzde bir ila üçünü etkiler. Eski Mısır çağından itibaren gut hastalığının olduğunu biliyoruz. Daha çok orta yaş erkeklerde görülse de menopoz sonrası kadınlarda da ortaya çıkıyor” dedi.
Son 30 yılda gut vakalarındaki artışın ‘gut epidemisi’ olarak adlandırıldığının altını çizen Uzm. Dr. Sarı, “Gut için çok sayıda insanı etkileyen ve kısa sürede hızla artış gösteren bir ‘salgın’ gibi davrandığından söz edebiliriz. Arthritis & Rheumatology dergisinde 2020 yılında yayınlanan bir çalışmaya göre 1990 yılında dünyada 20.2 milyon gut vakası varken bu sayı 2020 de 41 milyona ulaşmış. Hastalık ülkemizde de görülüyor. Bin kişiden üçünde gut görüldüğünü söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.
Hastalığın son yıllarda daha sık görülmesindeki nedenlere de değinen Uzm. Dr. Zühre Sarı, “Özellikle gelişmiş ülkelerdeki gut hastalığı vakalarındaki artış; İnsan ömrünün uzaması, menopoz sonrası kadınlara östrojen replasman tedavilerinin verilmemesi, çoğu gut hastasının etkin tedavi almaması, işlenmiş ve sağlıksız yağdan zengin, çok şekerli gıda ve alkol tüketiminin artması, Dukan diyeti gibi bazı yüksek pürin içeren diyetlerin popülerleşmesi, hareketsizlik, obezite, tansiyon, kronik böbrek hastalığı, hiperlipidemi ve metabolik sendrom gibi hastalıkların görülmesiyle ilişkilendirilebilir” dedi.
‘SICAK HAVA DA HASTALIĞI TETİKLEYEBİLİR’
Gut ataklarını tetikleyen nedenlere de değinen Uzm. Dr. Zühre Sarı, “Travma, ameliyat, enfeksiyonlar, alkol alımı, uzun süren açlık, yeterince su içmeme, yoğun şeker (özellikle mısır şurubu) veya et, sakatat, kabuklu deniz ürünü, bira gibi mayalı alkollerin tüketimi, bazı ilaçların kullanımındaki artış (idrar söktürücü tiyazid içeren tansiyon ilaçları, düşük doz aspirin, böbrek transplantasyonlu hastalarda kullanılan siklosporin gibi ilaçlar vb…) hastalığı tetikleyebiliyor” dedi ve ekledi:
“Bazen ürik asitin üretimini artıran bazı hastalıklardan dolayı (lenf kanserleri) veya genetik olarak ürik asit metabolizması ile ilgili bazı enzimlerin eksikliği ya da fazlalığında da gut gelişebilir. Ürik asidin seviyeleri ne kadar yüksekse ve ürik asit ne kadar uzun zamandır yüksekse gut atağı geçirme riski o derece yüksektir. Ayrıca sıcak havanın da gut ataklarını tetikleyebildiği bildirilmiştir.”
BU BELİRTİLERE DİKKAT!
Gut hastalığının belirtilerine de dikkat çeken Uzm. Dr. Sarı, “Özellikle ayak başparmak kökünde akut başlangıçlı şiddetli ağrı, kızarıklık, ısı artışı yaşanır. Genelde önce tek eklemde başlar ama sonra zamanla birçok eklemi etkiler hale gelebilir" dedi.
"Ayak başparmakları dışında diğer ayak eklemleri, ayak bilekleri, dizler, el bilekleri ve dirsekler gibi diğer eklemler de tutulabilir" diyen Uzm. Dr. Sarı, "Ürik asit kristalleri kalp ve böbrek gibi başka organlarda da birikip bu organlarda hastalığa sebep olabilir. Deri altında beyaz renkli akıntılı olabilen birikimlerine de tofüs denir. Tofüsler kemiklerde ve eklemlerde harabiyete sebep olabilir” ifadelerini kullandı.
Gutun tedavisine de değinen Uzm. Dr. Zühre Sarı, “Tedaviyi ilaç, diyet ve egzersiz ve eğitim olarak özetleyebiliriz” dedi ve şu önemli bilgilerin altını çizdi:
-- Akut atak döneminde amacımız eklemin ağrısını ve şişliğini hızlıca gidermektir. Akut gut atağı tedavi edilmese bile kendi kendine zamanla azalır ve geçer. Ancak tedavi ile hastalık daha kısa sürede atlatılır. Akut atak sırasında hastalara kolçisin, kortizon olmayan anti-inflamatuvar ilaçlar (İndometazin, naproksen gibi) veya kortizon tedavilerinden biri başlanır. Akut atak tedavi ajanını seçerken hastanın hipertansiyon, kalp hastalığı, böbrek hastalığı, diyabet gibi ek hastalıklarının varlığı ve diğer kullandığı ilaçlar ve ilaç alerjileri çokönemlidir.
Fotoğraflar: iStock