Güncelleme Tarihi:
Varis hastalığının 50 yaş üzeri her iki kişiden birinde görüldüğünü ve varis şikayeti olanların yaz aylarını daha sıkıntılı geçirdiğine değinen Ercan, “Hava sıcaklıklarının artması varis hastalarını hiç memnun etmez. Kış aylarında kıyafetlerle kamufle olan varisler, yaz ayının gelmesiyle görünür hal alır. Sadece görsellik bile varis hastalarını üzer. Ayrıca sıcaklıkla beraber bacaklarda kaşıntı, şişlik, ağrı, dolgunluk hissi, kendiliğinden oluşan kanamalar yani morluklar oluşmaya başlar. Tüm bunların yanı sıra varislerle ilgili en büyük problem yaz sıcaklarında alınan sıvıların yetersiz gelmesi ve tüketimin fazla olması sebebiyle derin damar pıhtısı ve akciğere pıhtı atma riskidir. Gerek varisin farkındalığının artması gerekse şikayetlerinin artması hekime yaz aylarında daha sık başvurmasına yol açar” dedi.
Yazın da varis tedavisi yapılabilir
Varisli hastaların yazın ağır, yorgun ve sızlayan bacak şikayetleriyle doktora başvurduğunu belirten Ercan, “Bu şikayetlerin yanı sıra, bacaklarda huzursuzluk ve kaşıntı hislerinden oluşan ifade etmekte zorluk çektikleri duygu, baldır krampları, ayak bileği etrafında hissedilen şişliklerdir. Varislerin fark edilmesi ve bunlarla ilgili tedavi ihtiyacı duyulması daha çok yaz döneminde ortaya çıkar. Ancak yazın varis tedavisinin zor olduğuna dair kulaktan duyma bilgiler yer almaktadır. Oysa yazın da varis tedavisi yapılabilir. Özellikle yaz aylarında ekstra sıkıntılar oluşturan varislerin tedavileri için kış aylarına ertelememek gerekir. Gelişen teknolojilerle birlikte, eskiye göre tedaviler çok daha kolaylaşmış durumda. Genel anestezi gerektirmeyen yöntemlerle kısa sürede varis sorunundan kurtulmak mümkün olabiliyor” diye konuştu.
Varisin bir hastalık olduğu unutulmamalı
Varisin sadece estetik bir endişe değil, bir hastalık olduğunun unutulmaması gerektiğini ifade eden Ercan, “Bacaklarınızda kılcal damarlar ya da kalın damarlar varisi de olsa sorunun sadece kozmetik olmadığını unutulmamalıdır. Varisin bir damar ve dolaşım problemi olduğunu mutlaka hatırlanmalıdır. Bir uzmana başvurmak ilk yapılması gerekendir. Mutlaka öncelikle bu konuda eğitim almış olan kalp damar hekimince muayene ve ultrason ile alttaki damar kaçaklarının araştırılarak yapılması gereken tedavilerdir” şeklinde konuştu.
Peki yaz aylarında nelere dikkat edilmeli?
Yaz ayları için bazı önerilerde bulunan Ercan, “Fırsat oldukça bacaklara soğuk su uygulanmalı. Soğuk su, toplardamarların büzülmesine sebep olup, kanın daha çabuk kalbe dönmesini sağlar. Böylece toplardamarlar rahatlar. Banyo mümkün olduğu kadar ılık suyla yapılmalı ve banyodan çıkmadan önce ayak bileğinden başlayarak kasıklara kadar soğuk su uygulanmalıdır. Bacakları kuma gömmek ve direkt güneş ışınlarına maruz kalmak damarların genişlemesine ve içlerinde kanın birikmesine sebep olur. Bu sebeple daha çok gölgede dinlenilmeli ve mümkün olduğu kadar deniz içinde vakit geçirmelidir. Suda hareket etmek toplardamarların çok daha kolay boşalmasını ve bacakların rahatlamasını sağlar. Korse giymekten özellikle kaçının. Dar giysiler bacaklardan kalbe dönmeye çalışan kanın rahat akmasını engeller. Pantolon ve eteklerin bel kısmı fazla sıkılmamalı. Diz üstü taytlar, slip iç çamaşırları, dar pantolonlar ve benzeri giysiler de baskı yaptıkları bölgenin altında kan toplamasına sebep olup, zaman içerisinde varislere yol açabilir. Babet ayakkabılardan uzak durulmalı, ayak bileği ve baldır kaslarının düzenli ve ritmik çalışmasını kısıtlamayacak ayakkabıları tercih edilmelidir. Ayakkabılar, mutlaka 2 ile 3 santimetre topuklu olmalı ve asla dümdüz olmamalıdır. Yanlış beslenme varis gelişiminde etkili olabiliyor. Bu sebeple öğünlerde sebze ağırlıklı ve bol lifli yiyeceklere yer verilmeli. Aşırı baharatlı, mayalı gıdalar, lifçe fakir yiyecekler, kahve, alkol ve sigaradan uzak durulmalı. Günde en az 2 litre su içilmesine özen gösterilmelidir. Her yarım saatte bir 15 adım muhakkak atılmalıdır. Ayakta veya oturarak uzun süre hareketsiz kalmak, varis oluşumunu tetikler. Uyurken ayakları 10 santimetre yukarıda tutması bacaktaki birikmiş kan vücuda geri yönlendirilmesinde önemlidir. Her gün en az iki defa 20 dakika yürüyüş veya bisiklete binilmelidir” diye uyardı.