Güncelleme Tarihi:
Son dönemde vitiligo hastalığının artışı dikkat çekiyor. Cilt üzerinde pigment kaybına yol açan ve beyaz lekelere neden olan bu kronik deri hastalığıyla ilgili uzmanlar araştırmalarını sürdürüyor ve tedavi yöntemleri üzerinde çalışıyor.
Geçtiğimiz günlerde de Kim Kardashian, oğullarından birinin vitiligo hastası olduğunu açıkladı. Katıldığı podcast yayınında sedef hastalığıyla mücadelesini anlatan Kardashian, vitiligonun kalıtsal olabileceğini belirtti.
‘ANNEMDEN BANA SEDEF HASTALIĞI GEÇTİ, BENDEN DE OĞLUMA VİTİLİGO HASTALIĞI’
Kardashian, "Sedef hastalığı önce annemi yıprattı, sonra bana geçti. Zor günler yaşadım. Şimdi ise oğluma farklı bir formda, vitiligo olarak geçti. Vitiligo hastalığını ilk kez duyuyorum, hakkında daha önce hiçbir bilgim yoktu. Kalıtsal olduğunu düşünüyorum" dedi.
Sıklığı artan bu ilginç hastalığı Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Aslı Tatlıparmak’a danıştığımda şu bilgilerin altını çizdi:
“Vitiligo, cilt bölgelerinin rengini kaybetmesine ve bunun sonucunda da daha açık tenli lekeler ve yamalar oluşmasına neden olan bir hastalık. Bazı hastalarda daha küçük alanlarda birkaç leke gelişirken bazı hastalarımızda daha yaygın renk kaybı görülüyor. Vitiligo oluşumu, ciltte ‘melanin’ adı verilen bir pigmentin eksikliğinden kaynaklanıyor. Melanin, ‘melanosit’ adı verilen cilt hücreleri tarafından üretiliyor ve cilde rengini veriyor. Vitiligoda ciltte yeterli melanin üretecek kadar çalışan melanosit olmuyor. Bu durum da ciltte veya saçta beyaz lekelerin yani vitiligonun oluşmasına neden oluyor”
VİTİLİGO KALITSAL BİR HASTALIK MI?
Kim Kardashian katıldığı yayında hastalığın kalıtsal olabileceğini açıkladı. Peki böyle bir durumdan söz edebilir miyiz?
Bu soruma “Yapılan çalışmalar bizlere vitiligonun genetik geçiş ile aktarılabildiğini gösteriyor” cevabını veren Doç. Dr. Aslı Tatlıparmak, bugüne kadar ki araştırmalarda hastaların yüzde 30’unda genetik faktörlerin etkili olduğunu ayrıca bazı durumların da hastalığın oluşmasına neden olduğunu söyleyerekşu dört maddeye dikkat çekti:
1- Ailenizin diğer üyelerinde Vitiligo teşhisi varsa
2- Ailenizde başka otoimmün rahatsızlıklar varsa (örneğin ebeveynlerinizden birinde pernisiyöz anemi varsa (mideyi etkileyen bir otoimmün rahatsızlık)
3- Başka bir otoimmün rahatsızlığınız varsa
4- Melanomunuz (bir cilt kanseri türü) veya lenf sistemi kanseriniz varsa hastalığın oluşma ihtimali oldukça yüksek.
'ÜLKEMİZDE AKRABALAR ARASINDA HASTALIĞIN GÖRÜLME SIKLIĞI YÜZDE 11,5'
Hastalığın ülkemizde görülme sıklığına da değinen Doç. Dr. Tatlıparmak, “Vitiligo hastalığının tüm dünyada görülme sıklığı yüzde 5 civarında. Yapılan araştırmalarda vitiligonun Türkiye’de görülme oranı ise yüzde 0,15-0,32. Ancak ülkemizde birinci derece akrabalar arasında vitiligo görülme sıklığı yaklaşık yüzde 11,5” dedi.
DİKKAT! SEDEF HASTALIĞI İLE KARIŞTIRILIYOR
Hastalığın genelde sedef hastalığı ile karıştırıldığını da vurgulayan Doç. Dr. Aslı Tatlıparmak, “Bu iki hastalık birbirinden tamamen farklı. Sedef hastalığının, derideki melanosit adlı pigment hücrelerinin ölmesi sonucu oluşan vitiligo ile hiçbir ilgisi yok. Aslında ciltte renk kaybına yol açan birçok hastalıkta da halk arasında vitiligo şüphesi oluşuyor. En temelde vitiligonun pigmentsiz kar beyazı şeklinde lekesi var. Bu gibi durumlarda bir uzmana başvurarak herhangi bir kafa karışıklığı ve belirsizlik yaşamadan doğru teşhis ile tedaviye başlamak gerekiyor" dedi.
Hastalığın her yaşta görülebileceğini söyleyen Doç. Dr. Tatlıparmak, "Ancak birçok kişide beyaz lekeler 20 yaşından önce ortaya çıkıyor. Bu nedenle daha çok erken çocukluk döneminde başladığını söyleyebiliriz" ifadelerin kullandı.
GÖZ VE İŞİTME KAYBINA NEDEN OLABİLİYOR!
Hastalığın başka sağlık sorunlarına da neden olabileceğini söyleyen Doç. Dr. Aslı Tatlıparmak, “Vitiligo hastaları özellikle melanin eksikliği nedeniyle güneşin etkilerine karşı daha savunmasız oluyor. Bu durum ise güneş yanığı oluşumuna yol açıyor. Bu durumların yaşanmaması adına hastalarımıza güçlü bir güneş kremi kullanmalarını öneriyoruz. Vitiligo ayrıca iris iltihabı, gözün orta tabakasının iltihabı (üveit) ve kısmi işitme kaybı (hipoakuzi) gibi problemlerle de ilişki olabiliyor" uyarısında bulundu.