Güncelleme Tarihi:
Vajen normalde bir miktar sıvı içerir, hangi akıntının normal ve fizyolojik hangisinin bir hastalık olduğunu ayırt etmek önemlidir, kadınların fizyolojik akıntısı bazı dönemlerde artış gösterebilir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Özgür Kavaz, vajinal akıntılar ve korunma yöntemleri ile ilgili merak edilenleri anlattı.
Normalde vajen ancak geç menopoz dönemlerinde tamamen kuru bir hal alabilir ki esas tedavi edilmesi gereken rahatsız edici durum budur. Menapoz öncesi dönemde vajen kupkuru olmaz, tıpkı ağız içinin olmadığı gibi.
Farklı olarak vajinal akıntı miktarı bir adetin bitiminden diğer adetin başlamasına kadar olan süre içinde de farklı miktarlarda ve nitelikte olur. Yani kadının vajinal akıntı miktarı her gün aynı değildir. Örneğin iki adetin ortasına rastlayan günlerde miktarı artar ve daha yapışkan bir hal alır. Adetten birkaç gün önce de miktarda artış olur, cinsel uyaranlar yine vajinal akıntı miktarını artırır.
Kadınların sıklıkla yaptıkları hatalardan biri fizyolojik akıntı ile enfeksiyonu karıştırarak hekim tavsiyesi dışında vajinal ovül kullanımında bulunmalarıdır, gereksiz vajinal tablet kullanımı vajen florasının dengesini bozarak sık tekrarlayan enfeksiyonlara neden olabilir.
Bu durumda hangi tür akıntılar patolojik yani bir hastalık düşündürecek akıntılardır?
Eğer akıntınız yukarıda tanımladığım niteliklerden başka bir nitelikteyse mesela koyu kahverengi, sarı-yeşil-kirli görünümlü, içinde süt kesiği gibi partiküller bulunduruyorsa veya kokulu ise, vajen içinde kaşınma veya yanma gibi şikayetlere sebep oluyorsa o zaman bu akıntı tedavi edilmesi gereken bir akıntı olarak değerlendirilebilir ve değişik yöntemler ile tedavi gerektirir.
Gebelik de vajinal enfeksiyonlara ve akıntıya sebep olan önemli faktörlerden bir diğeridir. Normalde vajen içinde bulunan bir tür mikroorganizma, burada hastalık yapıcı diğer mikroorganizmaların üremesini ve hastalık oluşturmasını önler. Gebelikte değişen hormonal işleyiş nedeniyle normal vajinal akıntının asiditesi artar düşen pH seviyesi sözü edilen bu koruyucu mikroorganizmaların azalmasına, böylelikle vajenin savunmasının düşmesine neden olur. Özellikle fırsatçı mantar enfeksiyonları için zemin oluşur. Tedavi edilse bile gebelik süresince tekrarlama eğilimi yüksektir. Sık rastlanılan şeker hastalığı da benzer bir etki ile vajen savunmasını olumsuz yönde etkileyerek vajinal enfeksiyonlarda artışa sebep olabilir.
Penisilin grubu gibi sık kullanılan antibiyotikler, kortizon ve kemoterapi benzeri vücudun savunma sistemini olumsuz etkileyen tedaviler de vajende normalde bulunması gereken sözü edilen mikroorganizmaları yok ederek, vajenin savunma gücünü azaltır ve akıntıların ortaya çıkmasına sebep olabilir.