Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Canan Karatay, kilo almanın ülke ve halk sağlığını tehdit eden bir hastalık olduğunu söyledi.
Genç ve ileri yaşlarda ortaya çıkan hastalıkların başında yanlış beslenme ve kilo almanın olduğunu belirten Karatay, tansiyon yüksekliği, kalp krizi, felç, şeker hastalığı ve kanser gibi hastalıkların önlenebileceğini dile getirdi.
Karatay, sağlık beslenmenin ve günlük hareketlerin uzun, huzurlu yaşamın temel sırrı olduğuna işaret ederek, "Yaşımız ilerledikçe hareketimiz artacak, köşede oturmayacağız. Az yiyeceğiz sağlığımıza kavuşacağız. Hipokrat da 'uzun yol yürüyen uzun yaşar' diyor" dedi.
Şekere dönüşen karbonhidratların yağlanmaya neden olduğuna vurgu yapan Canan Karatay, "Bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Yağlar, vücutta hastalıklara neden olan 20 çeşit hormon üretir. Bunlar, beyinde damar yolu tıkanması, katarakt, felç ve kalp krizi gibi birçok hastalığa neden olur" diye konuştu.
İnsülinin şekeri yağ olarak depo ettiğini fakat insülin hormonunun yağlanma ve kilo alma nedeni olmadığına dikkati çeken Karatay, şöyle konuştu: "Patates kızartması, kola, pilav, makarna, enerji içecekleri ki bunlar çok tehlikelidir, hazır meyve suları veya taze sıkılmış olanları yüksek seviyede insülin salgılanmasına neden oluyor. İnsan vücudunda 5 litre kan vardır. Normal seviyede ihtiyacı olan şeker miktarı 5 gramdır. Bir kutu kola içtiğimiz zaman ilk 10 dakikada 10 tatlı kaşığı şeker, kana geçer. Bu, vücudumuzun günlük ihtiyacının 100 katı kadar şeker anlamına gelmektedir. 20. dakikada kan şekeri aniden yükselir, buna karşılık olarak da insülin hormonu yükselir. 40. dakikadan sonra kafeinin tümü kana geçer ve da bu kan basıncını yükseltir. 45. dakikadan sonra beyinde dopamin yapımı artar.
Dopamin, mutluluk hormonudur ve yoğun enerjiyle devam eder. Bu beyinde eroine benzer bir etkidir. 60-90 dakika sonra ani halsizlik hissi başlar. Acıkma hissi, huzursuzluk, ellerde titreme ve ardından kola ve tatlılara saldırılır. Çünkü o yüklü enerji hissine artık bağımlılık başlamıştır. Beyinde meydana gelen dopamin mutluluğuna bağlılık başlamıştır. Bu bir kısır döngüye dönmüştür. Kişiler buna hapsolmuştur. Sonrasında karaciğer yağlanması başlar, arkasından göbek yağlanması, bel çevresi genişliği artar."