Güncelleme Tarihi:
İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Timur Selçuk Akpınar, nedeni bilinmeyen ateş ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.
Nedeni bilinmeyen ateş tanısı konulması için ateşin; 38.3°C üzerinde olması, 3 haftadan uzun sürmesi ve bu hastalık halindeyken tüm laboratuvar testleri ve incelemelere rağmen ateş yapacak bir hastalığın tespit edilememesi gerekmektedir. Ateşin sürekli ya da aralıklarla olması, gece ateşinin olması veya yanında bazı bulgular eşlik ediyor olması gibi öyküler ise hastalığın karakterini ortaya koymaktadır. Nedeni bilinmeyen ateş tanısının ardından; altta yatan ciddi bir hastalık olup olmadığının belirlenebilmesi için multidisipliner bir yaklaşımla; enfeksiyon hastalıkları, romatolojik hastalıklar, kanserler ve bazı özellikli hastalık grupları gibi birçok hastalıkla ilgili branş uzmanlarına başvurulmaktadır. Altta yatan hastalıklardaki tanı sürecini doğru yönetmek, doğru testler, doğru biyopsi ve doğru patolog seçimi çoğu zaman hayati önem taşımaktadır. Tüm bunlara rağmen nedeni bilinmeyen ateş vakalarının yaklaşık yüzde 15-30’unun sebebi bulunamamaktadır.
Nedeni bilinmeyen ateşe en sık;
• Halsizlik
• Kilo kaybı
• Gece terlemeleri
• Üşüme
• Titreme
• İştah kaybı
• Zaman içinde vücutta kas erimesi
• Yaşlı hastalarda şuur bulanıklıkları eşlik etmektedir.
Nedeni bilinmeyen ateş, çeşitli branşların ortak araştırması sonucu tanı süreci zorlu olan bir rahatsızlıktır. Altında brusella, tüberküloz, kanser gibi ciddi hastalıklar yatabilmektedir. Bu nedenle hastalık; deneyim sahibi uzman bir kadro ve tıbbi donanımı yeterli merkezlerde geniş kapsamlı bir çalışma ile incelenmelidir. Nedeni bilinmeyen ateşin altında yatabilecek çeşitli hastalıklar şöyle sıralanmaktadır:
• Ülkemizde en sık enfeksiyon sebepleri görülmektedir. Bunun da başında tüberküloz gelmektedir. Sadece akciğer kökenli veremler değil, akciğer dokusunda olmadan lenf bezlerinin şişmesiyle görülen tüberküloz vakaları öne çıkmaktadır. Ülkemizde özellikle akciğer dışı tüberkülozlar nedeni bilinmeyen ateş grubunda ilk sırada yer almaktadır. Bu hastalarda kalp kapakçıkları da incelenir. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da taze süt ve peynir tüketimi çok fazla olduğu için bu hastalarda öncelikli olarak brusella sorgulanmaktadır. Brusella da nedeni bilinmeyen ateş konusunda ülkemizde önemli bir yer tutmaktadır. Bunun dışında bazı ender olan parazital enfeksiyonlar, mantar enfeksiyonları, özellikli bazı virüs tipleri nedeni bilinmeyen ateşler içinde yer alır ancak genel itibariyle ilk sıraları oynayan tüberküloz, brusella ve kalp kapakçığı iltihaplarıdır.
• Enfeksiyon dışı sebeplerde en önemli öge romatolojik hastalıklardır. Burada vaskülitler ön plandadır. Bunun yanında Behçet hastalığı ve Ailevi Akdeniz ateşi (FMF) hastalığı da nedeni bilinmeyen ateş hastalıkları içindedir. Bu hastalıklar iyi sorgulanmalıdır. Behçette ağızda ve genital bölgelerde yaralar olur. Bazen de damar tıkanıklıklarına yol açabilmektedir. Sistemik bir hastalıktır, küçük büyük tüm damarları tutabilir. FMF ise karın ağrıları ve göğüs ağrıları ile giden sıklıkla ateş süreleri daha kısa olan ancak periyodik ateşler yapan bir gruptur. Buradaki önemli nokta bu hastalıkların tanısı ne kadar erken konulursa organ yetmezliğinin önüne o kadar erken geçilmiş olmaktadır. Bunun yanında bu tür hastalıklardan ölümler de büyük oranda engellenmiş olmaktadır.
• Solid organ kanserleri grubuna giren akciğer kanseri, meme kanseri ve pankreas başı kanseri ile hematolojik kanserler grubuna giren lenf bezi kanserleri de nedeni bilinmeyen ateş açısından sık rastlanılan ve değerlendirilmesi gereken gruplardır.
Ayrıntılı öykü ve bazen genetik incemeler gerektiren özellikli hastalıklar da nedeni bilinmeyen ateşte karşılaşılan hastalıklardandır. Örneğin subakut tiroidit denilen bir çeşit tiroit hastalığı nedeni bilinmeyen ateş yapabilmektedir. Çok gözden kaçırılan ve araştırmada çok yanıltan bir gruptur. Daha çok halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı ve ateş görülen bir hastalıktır. Bazen bir boğaz ağrısıyla başlar. Tiroidin kendi dokusunu yıkmasıdır. Enfeksiyon bu hastalığı tetikleyebilmektedir. Ayrıca gözden kaçırmamak gereken özellikle ileri yaşlarda tiroidin hızlı çalışması, hipertiroidi tabloları ve hastanın ne ilaçlar kullandığını iyi sorgulamak gerekmektedir. Bunlar da nedeni bilinmeyen ateşlere yol açabilmektedir.