Güncelleme Tarihi:
Hava sıcaklığının ve nemin en yoğun dönemlerde uzun süre güneş altında kalınmasına bağlı vücut sıcaklığının 40 derece ve üzerinde seyretmesi ile oluşan güneş çarpmalarına karşı dikkatli olunmasını belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mücahit Gür, bulantı, ateş ve kas krampları ile ortaya çıkan durumlar acil tedavi gerektiren ölümcül seyredebilen klinik bir tablo olduğunun altını çizdi.
'Güneş çarpması bebeklikten 65 yaş üstü kişilere kadar yaşanabilen bir durumdur. Özellikle gebeliği yaz ayarına denk gelen anneler için güneşe çıkılması önerilmemektedir' diyen Dr. Mücahit Gür, “Şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kronik böbrek yetmezliği, obezite, kanser gibi kronik hastalığı olanlar özellikle 10.00–16.00 saatleri arası güneşe çıkmamalıdır. Alkol kullanan, psikiyatrik hastalığı olan ve ilaç kullanan kişilerde güneşten korunmalıdır” dedi.
Güneş çarpması yaşayan hastalarda aniden fenalaşma, halsiz ve yorgun hissetme, şuur bulanıklığı oluştuğunu belirten Dr. Gür, "Sıcak bitkinliği denilen ilk dönemde ateş 37,8 ve üzerine çıkar, tansiyon düşer, nabız hızlanır, kas krampları ve kaslarda hassasiyet başlar, bulantı kusma olur, baş dönmesi ve sersemlik hali vardır, baş ağrısı olur. Sıcak koması denenen ikinci dönemde ise hastanın ateşi 40 derece ve üstüne çıkar, aşırı halsizlik ve bitkinlik vardır, görme bozulur, bulanık görür, uykuya meyillidir, şuur bulanıklığı, saçma konuşmalar, delice davranışlar başlar, şuur dışı kasılmalar olur, şoma halindedir, hasta titrer, kasılır, sara krizi benzeri kasılmalar görülebilir. Terleme yoktur, cilt kurudur, cilt soluk ve kuru olmasına rağmen ateş 40 derece civarındadır, nefes hızlı ve yüzeyseldir, tansiyon yükselir” ifadelerini kullandı. Bu durumlar yaşandığında hastayı vakit kaybetmeden doktora götürmek gerekmektedir.
Güneş çarpmasında yapılması gerekenler konusunda bilgi veren Dr. Mehmet Gür sözlerine şöyle devam etti:
“Hasta bu süreçte hızla serin bir ortama alınır ve yatırılır. Giysiler çıkartılarak hızlı soğutma amacıyla duş, hortumla yıkama, soğuk suya batırılmış süngerle vücut yüzeyini ıslatma, serinletici jeller kullanılabilir. Özellikle büyük damarların cilt yüzeyine yakın olduğu kasık, boyun ve koltuk altlarına soğuk uygulama yapılmalıdır. Vücut sıcaklığı ne kadar çabuk düşürülürse, komplikasyon gelişme riski de o kadar azalır. Vücut sıcaklığı 38-39 dereceye düşene kadar soğutmaya devam edilir. Ateş düşürücü ilaçların ısıyı düşürmeden bir etkisi yoktur. Yelpaze, vantilatör gibi hava akımı sağlayan cihazların altında tutulabilir. Eğer bilinci açıksa soğuk su, tuzlu veya şekerli sıvılar verilebilir, eğer bilinç kapalıysa ağızdan hiçbir şey verilmemelidir. Bulantı ve kusma var ise sağ yana yatırılmalıdır. Daha sonrasında bir an önce hastane koşullarında tedaviye devam edilmelidir” şeklinde açıklamada bulundu.
'Yaz aylarında kıyafet seçimi önemli. Güneşten korunmak için bol, açık renkli ve pamuklu giysiler giyin. Şapka, güneş gözlükleri ve güneşe çıkmadan yarım saat önce en az 30 faktörlü bir güneş koruyucu kullanın' diyen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Gür, "Eğer yüzüyorsanız güneş koruyucusunu 2 saatte bir yenileyin. Bol sıvı tüketin, sindirimi kolay hafif yiyecekleri tercih edin. Ağır egzersiz yapmayın, fırsat buldukça ılık duş alın. Park halindeki arabalarda beklemeyin. Günün sıcak saatlerinde yorucu aktiviteler yapmayın. Alkol ve kahve tüketiminizi sınırlayın. Mümkünse 10.00–16.00 saatleri arası güneşe çıkmayın” uyarılarında bulundu.
DHA