Güncelleme Tarihi:
Türkiye’nin konuştuğu olayı Hürriyet Aile Uzmanları Uzman Klinik Psikolog & Aile Danışmanı Dilara Sayar, Uzman Psikolog Ceylan Şekerci, Uzman Klinik Psikolog M. Berk Karaoğlu yorumladı. Uzmanlar olayın psikolojik boyutunu ve çocuk üzerinde yarattığı etkiyi değerlendirdi.
“ANNE VE ÇOCUĞUN UZMAN DESTEĞİ ALMASI GEREKLİ”
Uzman Klinik Psikolog ve Aile Danışmanı Dilara Sayar: Cinsel kimlik gelişimi, çocuğun bedenini tanıması, kendi cinsiyetini fark etmesi, farklı cinsiyetleri kendinden ayırt etmesi, anne-babası ile özdeşim kurması gibi cinsiyet konusuna dair olguların tümünü içeren bir süreçtir. Kimlik gelişimi, bebek dünyaya geldiğinde başlar ve yetişkin bir birey olana dek sürer. Bu yüzden çocuğa en yakın olan anne babaların süreç konusunda bilgi sahibi olması ve doğru açıklamalar yapması sağlıklı bir cinsel kimlik edinimi için oldukça önemlidir.
Yaşanan olayda, babanın hem fiziksel hem de sözel olarak çocuğuna yanlış bilgilendirmeler yapması endişe verici. Bu duruma maruz kalan çocuk 5 yaşında. Psikoseksüel gelişim evrelerinden fallik dönem içerisinde yer alıyor. Fallik dönemde çocuklar, cinsel organlarına ve cinsiyet farklılıklarına yönelik merak duymaya başlarlar. Bu merakın engellenmesi ya da çocuğun yanlış bilgilendirilmesi suçluluk duygularına ve cinselliğe karşı olumsuz bir tutuma neden olabilir. Azarlamak, baskılamak, görmezden gelmek ya da yaşanan olaydaki gibi zihnini karıştıracak şekilde bilgilendirmek çocuğun cinsel kimliğini belirlemesinde sorunlar yaratabilir. Olayın etkilerinin kontrol edilebilmesi için anne ve çocuğun uzman desteği almasının gerekli olduğu düşüncesindeyim. Anneye hem bir birey hem de annelik rolüne sahip bir kadın olarak psikolojik destek verilmelidir. Annenin iyilik halinin gözetilmesi, çocuğa dair sürecin daha başarılı yürütülmesine yardımcı olacaktır. Annenin cinsel kimlik gelişimine dair bilgilendirilmesi, çocuğun zihnindeki soru işaretlerinin detaylıca öğrenilmesi, ardından yaşına ve gelişimine bağlı olarak doğru açıklamaların yapılması gereklidir.
“BU OLAY ÇOCUĞUN CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİNDE KARMAŞAYA NEDEN OLABİLİR”
Uzman Psikolog Ceylan Şekerci: Ünlü televizyoncu A.B.’nin aldatılma şüphesiyle irdelemeye başladığı olayda sık rastlanmayan gelişmelere şahit oluyoruz. Oğlunun “Eve sen yokken başka bir kadın geliyor” ifadesinden yola çıkarak durumu netleştirmeye çalışan anne, evinin kamera görüntülerinden izlediği eşinin farklı cinsel yönelimleriyle sarsılmış durumda. Çocuğuna çarpık cinsel yönlendirme ve bilgilendirme nedeniyle ilgili kurum ve adli makamlara başvuran A. B’nin gerekli sosyal ve hukuki desteği alacağından eminim. Bu olayda çocuk açısından baktığımızda bu durumun cinsel kimlik gelişiminde ciddi karmaşaya neden olabileceğini de öngörebiliyoruz. Babanın beş yaşındaki oğluna erkeklerin de etek giyip makyaj yapabileceklerini söylemesi çocuğun kafasının karışmasına neden olmuş olabilir. Çocuğun durumu nasıl algıladığı, nerede konumlandırdığı, uzmanların kendisiyle yapacağı çalışmalar sonucunda daha da netleşecektir. Uygun yönlendirme ve destekle hem çocuğun hem de annenin bu süreci en rahat ve yapıcı şekilde atlatacaklarını umuyorum.
Sosyal baskı, öfke, utanç ve beklenmeyen bir aldatmanın gerçekleşmiş olması ve bunun Türkiye gündemine gelmesi televizyoncu A.B. ve ailesi için oldukça ağır. Çocuğun konuyla ilgili söylemlerden, abartılmış ilgiden ve günlük rutini dışındaki olağandışı faaliyetlerden uzak kalması toparlanma sürecini destekleyecektir.
“İLERİDE ÇOCUĞUN KİŞİLİĞİNDE YARATABİLECEĞİ OLUMSUZ SONUÇLAR GÖZ ARDI EDİLMEMELİ”
Uzman Klinik Psikolog M. Berk Karaoğlu: Haberde bahsi geçen çocuk 5 yaşında. Yani tam olarak cinsel kimlik rollerini pekiştirmeye başladığı 3-5 yaş arası fallik dönemde. O nedenle bu konu çok hassas. Yetişkinlerin, özellikle ebeveynlerin birçok farklı kişilik özelliği, duygu durumu, cinsel düşünceleri olsa da bu modellemeleri çocuğun önünde sergilemek ve dayatmak her ne olursa olsun çok büyük bir problemdir ve çocuğun duygusal yapısını, cinsel kimliğini oluşturma noktasında karmaşıklıklar yaratabilecek bir davranış örüntüsüdür. Ebeveynlerin teşhir edici davranışlarının, çocuğun istemediği bir modelleme oluşturabilecek dayatmaların ileride çocuğun kişiliğinde yaratabileceği olumsuz sonuçları göz ardı etmemesi gerekmektedir.
Bu tarz durumlara maruz kalan çocukların ise psikolojik destek alması özellikle çocukların sağaltımını gerçekleştiren en etkili yöntemlerden birinin oyun dili olması nedeniyle oyun terapisi alması anlamlı olacaktır. Bunun dışında özellikle ebeveynleri bu tarz davranışlara iten sebebin ve kişilik örüntüsünün ne olduğunun araştırılması hem hukuki hem sosyolojik hem de bir ailenin psikolojik sağlığı için çok önemli olacaktır.