Uzaktan ve çevrimiçi eğitimin verimliliğini artırmak mümkün mü?

Güncelleme Tarihi:

Uzaktan ve çevrimiçi eğitimin verimliliğini artırmak mümkün mü
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2020 11:06

COVID-19 pandemisi okulların kapanmasına neden oldu. Eğitimin aksamaması için akla gelen en önemli çözüm uzaktan ve çevrimiçi eğitim oldu. Milli Eğitim Bakanlığınca 2011 yılında kurulan Eğitim Bilişim Ağı alt yapısı eğitim ve öğretim için kullanıldı. Aynı zamanda internet üzerinden çevrimiçi eğitim uygulayan okullar oldu. Peki uzaktan ve çevrimiçi eğitimin verimliliği artırılabilir mi? Uzman Psikolojik Danışman Bedi Aydın, konuyla ilgili önemli bilgiler verdi.

Haberin Devamı

2020 mart ayında başlayan uzaktan ve çevrimiçi eğitim önümüzdeki yıl için de kullanılacak gibi görünüyor. Bu nedenle üzerinde tartışılması yararlı olacaktır.

Uzaktan ve çevrimiçi eğitim nedir?

Uzaktan ve çevrimiçi eğitim aynı yöntemler değildir, bu nedenle tanımlamak yararlı olacaktır. Önceden hazırlanmış ders içeriklerinin televizyon kanalı veya internet aracılığıyla öğrenciye ulaşması uzaktan eğitimdir. Çevrimiçi eğitim ise uzaktan olmasına rağmen internet ağı üzerinden yüz yüze eğitim yapmak anlamındadır. Uzaktan eğitimde öğrenci öğretmen iletişimi yoktur, çevrimiçi eğitimde ise öğretmen öğrenci iletişimi aktiftir. Her iki uygulamanın ortak yanı bilişim ve iletişim teknolojilerini kullanıyor olmasıdır. Ancak aralarındaki fark belirgin olarak fırsat eşitliğine aykırıdır. Bakanlığımız belki de bu nedenle öğrencileri yüz yüze işledikleri konulardan sorumlu tutmuş, uzaktan ve çevrimiçi konularından sorumlu tutmamıştır. Bu çok yerinde bir karardır.

Günümüz dünyası bilişim teknolojileri açısından önemli fırsatlar sunmaktadır. Hatta COVID-19 öncesinde de kullanılan çevrimiçi eğitim lisans, lisansüstü, sertifika programları ve dil eğitimlerinde yaygınlaşmış ve önemli ekonomik büyüklüğe ulaşmıştı. Uzaktan eğitim ise açık öğretim yoluyla yıllardır kullanılmaktadır. Her iki yöntemde yeni değildir ancak bu yöntemleri şimdiki uygulamadan farklılaştıran önemli ayrıntı; COVID-19 öncesinde uzaktan ve çevrimiçi eğitim birer seçenek ve gönüllülük ilkesine dayanırken, koronavirüs ile birlikte zorunlu hale gelmişlerdir.

Televizyon ve internet erişimi eşitlenmeli

Haberin Devamı

Fırsat eşitliği eğitimin temel ilkesidir. Okulun bileşenleri açısından bakıldığında bu eşitliğin tam anlamıyla sağlanamadığını görebiliriz. Ancak yüz yüze eğitimden herkes faydalanabilmektedir. Teknolojik alt yapıya dayalı eğitimde fırsat eşitliği herkes için erişimin sağlanmasıyla mümkündür. Televizyonu ve internet erişimine uygun herhangi bir cihazı olmayanlar için eşitlik en baştan bozulmuş olacağından ortaya büyük sorunlar çıkarmaktadır. Çözüm erişimi ve teknik donanımı eşitlemekten geçer. Fatih projesinin bütçesi bu alanda değerlendirilebilir. Öğrencisi olan her haneye bilgisayar ve televizyon desteği verilebilir. Ayrıca tüm öğretmenlere taşınabilir bilgisayar ve ücretsiz internet erişimi sağlanabilir. Her beş yılda taşınabilir bilgisayarlar yenilenerek güncellik korunabilir. Çok büyük gibi görünen maliyetler aslında ülkemizin gelişimine sağlayacağı katkı düşünüldüğünde önemsiz hale gelir.

Uzaktan ve çevrimiçi eğitimde bunlara dikkat edilmeli

Haberin Devamı

İster uzaktan ister çevrimiçi olsun teknoloji tabanlı eğitim yüz yüze eğitimin boşluğunu dolduramaz. Ancak yapılan işin yetkinlikle yapılması gerektiği de ortadadır. Her iki yöntemin daha etkili olması için birkaç noktaya dikkat edilmesi gerekmektedir. Uzaktan eğitim bant yayını yapmaktadır. İlkokul, ortaokul ve lise kademelerinde tüm dersler önceden kaydedilerek yayına sunulmaktadır. Harcanan emeklerin amacına ulaşması için dikkat edilmesi gereken noktalar:

- Teknik olarak öğretmen sınıf ortamında ders anlatmalıdır. Stüdyo ortamı sınıfa dönüştürülmelidir.

- Kullanılan materyaller mutlaka gerekli olmalı ve en az sayıda materyal ile ders anlatılmalıdır. Dersle ilgili olmayan araç gereçler ortada bırakılmamalıdır.

- Özellikle ilkokul öğrencilerine ders anlatırken öğretmen kendi konuşma akışını sürdürmeli ve çocuk sesi ile konuşmamalıdır.

- Karşıdan cevap gelmeyeceği için ortama soru sormak boşluk yaratmaktadır. Bundan olabildiğince kaçınılmalıdır.

- Derse mutlaka önceki dersin kısa bir özeti ile başlanmalıdır. Böylece dersin sürekliliği sağlanmış olacaktır.

- Önceki dersin özeti bittiğinde işlenecek dersin anahtar sözcükleri (kazanım/beceri) tanımlanmalıdır. Dikkati dağıtacak araç gereç yerine sade ve kolay yönetilebilen materyaller kullanılmalıdır.

- Öğrenciye soru sorma fırsatımız olmadığından öğretmen tanımlardan sonra anlatılacak konunun yaşantılar ile ilişkisini birkaç örnekle açıklamalıdır.

- Anlatılan konunun kazanımını nasıl elde edeceğimizi uygulayarak ve göstererek ders devam etmeli. Ardından konuyla ilgili ayrıntıları kapsayan bilgi verilmelidir.

- Konuyla ilgili önceden hazırlanmış bir soruyu cevaplandırarak değerlendirme yapılmalıdır.

- Bir sonraki dersin konusunu söyleyip dersi bitirmek verimi arttıracaktır.

- Veli takibi öğrencinin öğrenmesini ve dersi kaçırmamasını sağlamak için çok önemlidir. Okullar ders programlarını veliyle paylaşmalı ve velinin bunu takip etmesini sağlamalıdır.

- EBA üzerinden dersler anlatılmakla beraber sınıf öğretmeni öğrencilerini her fırsatta takip ettiğini hissettirmelidir. Hane halkının en yaygın iletişim cihazı akıllı telefonlardır ve bunun üzerinden öğretmen doğrudan takip edebilir. Whatsapp grubundan anlatılan konuyla ilgili soru sorup cevabını istemek etkili bir yoldur.

Haberin Devamı

Çevirmiçi eğitimi verimli hale getirebilmek için...

Çevrimiçi eğitim yüz yüze eğitime en yakın yöntemdir. Özellikle yetişkin eğitiminde çok fazla avantaj sağlamaktadır. Zaman, mekân ve ekonomi açısından sağladığı faydalar yaygınlaşmasını sağlamaktadır. Ancak zorunlu çevrimiçi eğitim çok farklı sonuçlar ortaya koyabilmektedir. Bu yöntemin verimli olması için uyulması gereken yukarıdaki kurallara aşağıdakiler eklenebilir:

- Hangi kademe olursa olsun kamerası açık olmayan öğrenci derse alınmamalıdır. Kamerası kapalı öğrenci okula gelip derse girmemiş gibidir.

- Öğretmen sınıfta ders anlatmalı ve ayakta olmaya özen göstermelidir. Oturduğunda öğrencilerin etkinlik yapmasını sağlamalı ve oturarak ders anlatmaktan kaçınmalıdır.

- Yüz yüze eğitimde öğretmen dersin yarısında aktif ve yarısında pasiftir. Çevrimiçi eğitimde sürekli aktif olan öğretmen yorulmaktadır. Üstelik ders anlatımında da ritim bozulabilmektedir. Bunu önlemek için öğretmen her derste önceden görevlendirdiği üç öğrencisinden 2-3 dakikalık konu anlatımı isteyebilir.

Uzaktan ve çevrimiçi eğitim bir süre daha zorunlu görünmektedir. Konuyla ilgili gelişmelerin takip edilmesi ve öğretmen yetkinliklerinin bu alanda ele alınması yararlı olacaktır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!