Uzaktan eğitim, öğrenci merkezli eğitimin doğasına hizmet etmede çok etkili

Güncelleme Tarihi:

Uzaktan eğitim, öğrenci merkezli eğitimin doğasına hizmet etmede çok etkili
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2020 09:29

Koronavirüs salgınıyla birlikte deneyimlenen uzaktan eğitimin, öğrenci merkezli eğitim modeline destek olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Derya Kavgaoğlu, “Öğrenci merkezli eğitim felsefesi 21’inci yüzyılın ihtiyaç duyduğu özerk, kendi kendini yönlendiren ve kendine yetebilen öğrenciler yetiştirir” dedi.

Haberin Devamı

Koronavirüs salgınıyla birlikte deneyimlenen ve tüm dünyayı etkisi altına alan eğitsel dijital dönüşüm, kitleleri zaruri olarak uzaktan eğitim ve hibrit eğitim formlarıyla tanıştırdı. Normal zamanda bu eğitim formlarına geçilmesinin yıllar süreceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Derya Kavgaoğlu, “Pandemi dönemi, eğitsel, teknolojik, ekonomik, politik zemindeki tartışmalarla yürürlüğe koyulması uzun zaman alabilecek bir dönüşümü hızla sosyal gerçeğimiz haline getirdi. Eğitim Yönetim Sistemleri (LMS), senkron ve asenkron eğitim bağlamları, webinarlar, sanal sınıfların yönetimi, web 2.0 araçlarıyla zenginleştirilmiş öğrenme ortamları kısa sürede küresel olarak adaptasyon sağladığımız eğitsel bir terminoloji haline geldi” diye konuştu.

Fırsata çevrilmeli

Eğitim-öğretimde pandemiyle gelinen durumun korkulacak veya kaygı duyulacak bir süreçten ziyade fırsata çevrilerek yönetilecek bir süreç olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten Kavgaoğlu, “Nitekim uzaktan veya hibrit eğitim formları öğrenci merkezli eğitimin doğasına hizmet etmede geleneksel eğitimden çok daha elverişli olabilmektedir. Dünyaca ünlü üniversitelerin de dikkat çektiği gibi muhtemel öğrenme kayıplarının önüne geçebilmek için önlemler almak, teknoloji altyapısını güçlendirmek, fırsat eşitliğini öncelemek, öğretimi yeniden tasarlamak, sağlıklı eğitsel iletişim için transaksiyonel uzaklığı asgariye indirmek, öğrenci bağlılığını sağlamak halen ve sürekli iyileştirilmesi gereken hususlardır” ifadelerini kullandı.

21’inci yüzyılın eğitim felsefesi: Öğrenci merkezli eğitim

Öğrenci merkezli eğitim hakkında bilgi veren Kavgaoğlu, “Öğrenci merkezli eğitim, öğrencilerin sınıf öğretmenlerinden ve ders kitaplarından kendilerine aktarılan bilgileri pasif bir şekilde almak yerine aktif olarak, bireysel ve işbirlikli grup çalışmalarıyla, kendi bilgilerini oluşturdukları, kendi hipotezlerini kurup, test edebildikleri bir eğitim şeklidir. Bu eğitim felsefesi 21inci yüzyılın ihtiyaç duyduğu özerk, kendi kendini yönlendiren ve kendine yetebilen öğrenciler yetiştirir” dedi.

Öğrenci merkezli eğitimi etkili bir şekilde uygulama imkanı veren uzaktan eğitim hakkında konuşan Dr. Öğr. Üyesi Derya Kavgaoğlu, “Öğretmen ve öğrenci değişen rollerine iyi çalışmalıdır diyerek, Öğretmen, bilgi edinimini kolaylaştırarak öğrenmeyi teşvik etmelidir. Zor ve dağınık olan öğrenme işi yalnızca öğrenciler tarafından yapılabilir” ifadelerini kullandı.

Yaşam boyu öğrenme anlayışı kazandırılabilir

Öğrenmeyi teşvik eden öğretimin, öğrencilere ne yapmaları ve neleri bilmeleri gerektiğini dikte eden bir öğretim olmadığını söyleyen Kavgaoğlu, “Entelektüel anlamda kabulü basit olsa da gerek öğretmenler gerekse öğrenciler değişen bu rollerine iyi çalışmalıdır. Öğrenme sorumluluğu tetiklenmelidir. Geleneksel eğitim davranışçı bir yaklaşımla öğrencileri dışsal motivasyona fazlasıyla bağımlı hale getirmiştir. Böyle bir anlayışta öğrenciler dersi geçmek veya yüksek not almak için bir şeyler yapar, havuç olmadığında öğrenme etkinlikleri durma noktasına gelebilir. Oysa öğrenci merkezli eğitimde öğrenme iklimi yaratmak esastır. Öğrencinin bu iklimi teneffüs etmesi sağlanmalıdır. Öğrencinin derse hazırlıklı olmak, sınavına çalışmak, grup çalışmalarına katkıda bulunmak gibi öğrenmeyle ilgili olarak aldığı kararların not dışındaki sosyal sonuçlarını da deneyimlemesine yardımcı olunmalıdır. Bu suretle yaşam boyu öğrenme anlayışı ve sevgisi de kazandırılabilecektir” dedi.

Güç dengesini değiştirin

Sınıftaki güç dengesinin değişmesi gerektiğini belirten Kavgaoğlu, “Geleneksel sınıflarda öğretmenler öğrencilerin neyi, nasıl, hangi hızla, nasıl bir iletişim içinde öğreneceklerine karar verip ne kadar iyi öğrenebildiklerini onaylarlar. Bu durum öğrencilerin öğrenme süreçleri üzerinde muazzam bir baskı ve kontrol hissetmelerine neden olur. Bu güç dengesini değiştirmek, öğrencilere kendi öğrenme süreçleri üzerinde bir miktar kontrol vermekle mümkün olacaktır. Bu sayede öğrencilerin öğrenme motivasyonu olumlu yönde etkilenecektir” ifadelerini kullandı.

Ders konularının fonksiyonu değişmelidir

Ders konularının fonksiyonu değişmelidir diyen Kavgaoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

Öğrencileri öğrenme becerileriyle donatmak, onların içeriği kendi kendilerine öğrenmelerini mümkün kılar. Öğrenciyi çok sayıda işlenecek içeriğe maruz bırakmak yerine bu içerik, öğrencilerin yaşam boyunca ihtiyaç duyacakları öğrenme becerilerini geliştirmek için kullanılmalıdır. Uygulamalı dersler bu anlamda salt teorik derslerden çok daha etkilidir.

BAKMADAN GEÇME!