Güncelleme Tarihi:
Uzmanlar, giysiden, çarşaftan hatta basit bir temas yoluyla dahi bulaşabilen uyuz hastalığının, salgın yaratabilecek kadar hızla yayıldığına işaret etti. Cildiye Uzmanı Dr. Emre Araz, “Hastanemizde bu yılın ilk 11 ayında vaka sayısının üç kat arttığına şahit olduk. Dermatoloji camiası olarak vaka sayısındaki bu artışı dikkat çekici buluyoruz" dedi.
Geçen yıllara göre hastanelerine başvuran uyuz vakalarının üç kat arttığını vurgulayan Cildiye Uzmanı Dr. Emre Araz, “Hastanemizdeki son 5 yıllık istatistikleri çıkardığımızda, bu yılın ilk 11 ayında dahi vaka sayısının üç kat arttığına şahit olduk. Dermatoloji camiası olarak vaka sayısındaki bu artışı dikkat çekici buluyoruz. Son 30 yıldır bazı dönemlerde uyuz mikrobunun toplumda salgın düzeyine gelecek boyutta arttığını görüyoruz. Dermatoloji camiası olarak belirli dönemlerde görülen bu artışın araştırılması gerektiğini düşünüyoruz. Ama daha da önemlisi halkımızın teşhis ve tedavi için gecikmemesi, aileden birine bu teşhis konduysa tüm aile bireylerinin tedaviye dahil edilmesidir” dedi.
Uyuz hastalığına gözle görülemeyen mikroskobik bir eklem bacaklı olan 'Sarcoptes Scabiei Hominis'in neden olduğunu anlatan Dr. Emre Araz, "Yakınmalar 2 ila 6 hafta sonra ortaya çıkıyor. Daha çok gece kaşıntısı şeklinde kendini gösteriyor. Kişiler kaşıntıyı başlangıçta çok önemsemeyebiliyorlar, ama kaşıntılar zamanla yara haline dönüşebiliyor ve içi su veya irin dolu kabarıklıklar şeklinde ilerleyebiliyor. Bu açıdan ikincil enfeksiyonlar gelişebiliyor. Burada, geceleri ortaya çıkan kaşıntı çok önemli" diye konuştu.
Dr. Araz, daha çok parmak araları, el bilekleri, dirsekler, koltuk altları ve kadınlarda özellikle meme çevresi ile erkeklerde genital bölge kaşıntılarının dikkat çektiğini belirterek şu bilgileri verdi:
"Çocuklarda ise daha çok el içleri, ayak tabanları, bazen saçlı deride ortaya çıkabiliyor kaşıntı. Bazen hastalığın ileriki aşamalarında nodül dediğimiz bezelye tanesi şeklinde kabartılar da oluşturabiliyor. Yurtlar, askeriye gibi toplu yerlerde çok karşımıza çıkıyor."
Birçok başka hastalıkta da kaşıntı olduğunu bu nedenle uyuz hastalığının çoğu zaman önemsenmediği ya da zamanında teşhis edilemediğini söyleyen Dr. Araz, şu uyarılarda bulundu: "Kişiler bunu basit bir alerji olarak değerlendirebilir başlangıçta. Eğer ailede bu şekilde kaşınan bir birey varsa, mutlaka vakit geçirmeden doktora başvurulmalıdır. Doktor tedavi verdiğinde de tüm aile bireylerinin eş zamanlı olarak bu tedaviyi uygulaması gerekir. Çünkü temas yoluyla hızla bulaşan bir parazit türüdür bu. İlk temas bölgeleri de genellikle el içleri, parmak araları, bilekler oluyor. Bu akar, kıvrımlı bölgelerde yaşamaya daha çok uygun. Ayrıca medikal tedavinin yanı sıra bir de kıyafet, çamaşır, çarşaflarla ilgili önlemler alınmalı. Çünkü sarcop dediğimiz uyuz paraziti, çarşaflarda, dış ortamlarda da 36 saat canlı kalabiliyor. Bu yüzden kıyafet, çamaşır ve çarşafların 60 derecede yıkanması gerekli. Bu yapılamıyorsa da bir poşete koyup, 3 gün boyunca en azından balkonda ağzı kapalı bekletilmeli. Böylelikle havasız kalınca parazitler ölür. Bu da bir tedaviye yardımcı bir unsurdur."
Bir aydır kaşıntı şikayetinin olduğunu, ancak yediği bir şey dokundu diye düşünüp doktora gitmediğini anlatan Recep Haznedar ise, "Belirtiler bir ay önce başladı. Kaşınmalar arttıkça arttı. Belki yediğim bir şey dokunmuştur, alerji olmuştur diye düşündüm. Ama kaşıntılar bir türlü geçmeyince, doktordan randevu aldım. Çevremde de gördüm benim gibi kaşınan insanlar. Bulaşıcı bir hastalık olabileceğini düşündüm" diye konuştu.
DHA