Güncelleme Tarihi:
Aile Hekimi Ayla Aksoy Güneri şunları söyledi: “Türkiye’de geçen yıla oranla bağımlılıktan hayatını kaybedenlerin sayısı 4 kat arttı. 2016 verilerine göre, suça sürüklenerek emniyet güçlerine getirilen çocukların % 36’sının uyuşturucu kullandığı tespit edildi. Gençler ve çocuklar üzerinde giderek kullanımı yaygınlaşan ve internetten kolaylıkla temin edilebilin sentetik uyuşturucuların kullanımı da her geçen gün artıyor. Özellikle bonzai olarak bilinen maddenin kullanımı 13 yaşına kadar düştü. Son 5 yıl içerisinde de kullanımı 13 kat arttı.
Uyuşturucular, bir eğitim rehabilitasyonu sürecine girilmediğinde, kişiyi kendine mecbur bırakır. Ancak bu durum, tümüyle uyuşturucu maddenin bağımlıya anlattığıdır. Yani bir yanılsama. Oysa uyuşturucu bağımlılığı bir hastalık değildir ve ilaçla tedavi gerektirmez.
Nasıl bağımlı olduğunuz değil, neden bağımlı olduğunuz önemli. Uzun süren tedaviler yerine, spor, beyin jimnastiği, yeme içme alışkanlıklarında değişiklik ve alanında uzman eğitmenlerin yönlendirmeleriyle bağımlılığın üstesinden gelmeniz mümkün.
Dünyada, Amerika, Hollanda, Kanada, Meksika, Kolombiya, İtalya, Macaristan, İspanya, İsveç, Rusya, Mısır, Nepal, Avustralya ve Tayvan gibi birçok ülkede uygulanan bir Eğitim süreci. Günün 24 saati, her öğrenci için kişisel Bırakma Uzmanı bulunuyor. Öğrencinin Eğitim sürecinde ihtiyaç duyduğu en önemli şeylerden biri de sakin ve stresten uzak bir ortam. Merkez bu nedenle Kaz Dağlarının eteklerine inşa edilmiştir. Bol oksijenli, doğayla iç içe geçmiş Kurtulmuş Vakfı Eğitim Merkezi'nde öğrenciler, onları madde bağımlılığına iten tüm etkenlerden soyutlanır. Uyuşturucu bağımlılığı bir hastalık değildir. Bir başka kişiden ya da genetik olarak geçiş yapmaz. Dolayısıyla bir kimyasal, bir başka kimyasal ile tedavi edilemez.”