Güncelleme Tarihi:
Yapılan araştırmalar 70 yıl öncesine göre günde iki saat daha geç ve kalitesiz uyuduğumuzu gösteriyor. Şehirleşme ve teknolojinin gelişimi uyku bozukluğunda en önemli faktörler arasında yer alıyor. Bu noktada modern dünyanın en büyük sorunlarından biri olan uyku bozukluğuna karşı bilinçsizce kullanılan ilaçlar ise ölüme neden olabilecek ciddi sonuçlar doğurabiliyor.
“Şehirlerdeki ışık kirliliğinin yanı sıra hayatımızı son 10 yıldır LED ekran aydınlatmaları etkisi altına aldı” diyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. M. Emin Akkoyunlu, “Ev içi aydınlatmalardan cep telefonları ve tabletlere, bilgisayarlardan televizyonlara kadar günlük hayatın parçası olan her cihazda kullanılan LED’ler güneş ışığını taklit ederek beyinde gündüz algısı oluşturuyor. Yatmadan önce televizyona, telefona ve bilgisayara bakmak beyinde kortizon gibi stres hormonları salgılayarak uykuyu dağıtıyor. Zaten aydınlatılmış ya da ışıkla kirletilmiş şehir uykumuzu kaçırırken, kullanılan cihazlarda uykuya dalmayı zorlaştırıyor. Güne uykusunu almadan başlayanlar uyanık kalmak için kafein gibi uyarıcı maddeler tüketerek problemi körüklüyor. Uykuda faz kayması dediğimiz bu durum bugün hiç de küçümsenmeyecek bir boyuta ulaştı. 1940’lar ve günümüzü kıyasladığımızda ortalama iki saat geç uyuyoruz bu da sağlığımızı bozuyor” diye konuştu.
Uyumak için artık beynin ihtiyaç duyduğu karanlığı bulamadığını vurgulayan Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. M. Emin Akkoyunlu, “Daha temiz ve yaşanabilir bir dünya derken aklımıza sadece plastik ve çöp atıklar geliyor. Oysa bugün ışık kirliliği işgali altındaki şehirlerde yaşayan çoğu kişi kaliteli uykunun düşünü kuruyor. Algıyı, duyguları, konsantrasyonu, hafızayı zayıflatan uykusuzluk, doğru karar alamama, dikkatsizlik, depresyon gibi ciddi sonuçlar doğuruyor. Daha çok uyanık kalmak için daha çok kahve tüketiyoruz. Kahve bugün petrolden sonra en fazla ticareti yapılan ikinci ürün durumuna geldi. Öte yandan uykuya dalmak ve gündüz uyanık kalmak için uyku hapları gibi medikal ürünlerden medet umuyoruz. Bu ilaçlar doktor kontrolünde ve nedene yönelik tedavisi olmadan kullanıldığında kronik uyku ve psikolojik bozukluklarından ölüme kadar giden ciddi tehlikelere yol açıyor” şeklinde açıklamada bulundu.
Doktor kontrolünde verilmeyen tedavilerin gerçek uykuyu taklit eden yalancı bir uyku deformasyonu oluşturduğuna işaret eden Doç. Dr. Emin Akkoyunlu şu değerlendirmede bulundu:
“İlaçla uykuya dalmak beyinde tıpkı üç boyutlu film izlemek gibi sanal bir gerçeklik oluşturur. Uyku gerçek ve dinlendirici olmaktan çok uzaktır. Bunun yanı sıra bir hastalığınız varsa bu ilaçların etkileşimleri ciddi zararlar verebilir. Ek hastalığınız olmasa bile solunumu baskılayan bu ilaçlar ölüme kadar giden birçok soruna yola açabilir. Malum Michael Jackson’ın ölüm nedeni tam da bu şekildedir. Bu yüzden reçeteli ya da reçetesiz verilen ilaçları eş dost tavsiyesiyle kullanmayın. Unutmayın, kaliteli uykunun yolu uyku hijyenini sağlamaktan geçiyor. Uyumak için kendimize karanlık ortam hazırlayın ve zaman verin. LED ekranlardan uzaklaşın. Buna rağmen uyuyamıyorsanız profesyonel destek alın.”
DHA