Güncelleme Tarihi:
Müziğin Alzheimer hastalığı üzerine olumlu etkileri uzun zamandan beri bilinirken, bu konuda oldukça fazla sayıda çalışma yapılıyor. Müziğin duyguları, duyguların da anıları canlandırıldığını, başka hiçbir şeyin yapamayacağı şekilde hastaların anılarını hatırlattığını söyleyen araştırmalar mevcut.
Alzheimer sıklığının yaşla birlikte arttığını, hastaların yaklaşık yarısının 75-80 yaş aralığında olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yaşar Kütükçü “Ülkemizde yapılan bir çalışmada ise 70 yaş üzerinde görülme sıklığı yaklaşık yüzde 10” dedi.
Eskiden bilinen, dinlenen şarkıların hastalarda eski anıları anımsamayı sağladığına dair çalışmalar mevcut. Bir çalışmada demanslı hastalarda en son müzik yeteneğinin kaybolduğunun gösterildiğini anlatan Anadolu Sağlık Merkezi Nöroloji Bölümü Direktörü Prof. Dr. Yaşar Kütükçü “Bu nedenle ileri evre Alzheimer hastalarında bile bu yolla hastalara tekrar bazı şeyleri kazandırmak ve öğretmek için en iyi yol müzik olabilir. Enstrüman çalmayı bilen hastalarda özellikle bunu kullanmak çok yararlı olabilir. Hatta müziği kullanarak hareket fonksiyonları yeterli olan hastalarda müziğin ritmini kullanarak yapılan danslar hastalarda sarılma dokunma duyularını ve bununla birlikte güven duygusunun artması ve anıların canlanmasında güzel bir yol olabilir” şeklinde konuştu.
Müziğin hastalarda değişik çalışmalarda ajitasyonu, anksiyeteyi, saldırganlığı, uyku bozukluklarını düzeltici ve hatta bilişsel ve fiziksel fonksiyonları düzeltici etkileri olduğu bildiriliyor. Şarkı söylemek aslında beynin sağ yarıküresinin sağladığı bir eylemdir, ancak müzik ritmi dışında diğer fonksiyonlar da olduğundan aynı zamanda sol yarıküresi ve hatta görme merkezi de uyarılarak birlikte bu alanların çalışmasını böylece beynin bir şekilde uyarılmasını sağlıyor. Unutkanlığı ve ilerde gelişebilecek demansı önlemenin yolları önce bunlara neden olabilecek hastalıkların bilinmesi ve bunlara karşı yapılacak mücadele ile başlar.