Güncelleme Tarihi:
Oyuncu Özge Özder'in televizyon yayınlarında yunus parklarını protesto ederek başlattığı 'Bana Göz Kulak Ol' adlı sosyal sorumluluk projesi, ünlülerden büyük ilgi gördü. Projenin amacı, hayvan haklarıyla ilgili mücadele veren sivil toplum örgütlerine destek toplayarak bu kuruluşların medyada sesini duyurmak.
Sanatçılar yunusların tutsaklığına karşı
Projeyi sahiplenen oyuncular Özge Özder, Ayça Varlıer ve Aslı Tandoğan sanat camiasından 'Yunuslara Özgürlük Platformu' için ıslak imza toplamaya başladı. İlk aşamada projeye imza atan sanatçılar Türkan Şoray, Kadir İnanır, Jülide Kural, Uğur Polat, Erdal Beşikçioğlu, Levent Üzümcü, Songül Öden, Ceyda Engin Alkan, Özgür Çevik projeye destek veren sanatçıların artmasını istiyorlar.
İmza kampanyası kapsamında kapsamlı metni imzalayan sanatçılar Türkiye’de yeni yunus gösteri ve terapi merkezlerinin açılmamasını, var olanların ise kapatılmasını hedefleyen 'Yunuslara Özgürlük Platformu'na destek veriyorlar.
Sanatçıların imza attığı metin
Deniz memelilerinin esareti ile ilgili gerçeklerin dünya gündemine oturduğu bir dönemde, Türkiye’de yunuslarla, belugalarla ve morslarla ilgili acı verici haberler yankılanıyor. Yunus gösteri ve terapi merkezlerindeki hayvanlar, acı çekiyor, travma geçiriyor, intihar ediyor; eğitmenlerine ve ziyaretçilere saldırarak dünya çapında ölümlere ve yaralanmalara neden oluyorlar. Zamanında ayılara yapılan işkencenin aynısı, bugün deniz memelilerine uygulanıyor. Türkiye’deki bu sektör, aynı zamanda Japonya’nın Taiji koyunda her yıl 23 bin yunusun ölümü ile sonlanan av ve yakalama sektörüne maddi kaynak oluşturuluyor.
Tüm bunlar yetmiyormuş gibi bu tesislerin tamamında “yunus terapisi” adı altında hiçbir bilimsel temele dayanmayan, sözde tedaviler uygulanıyor. Yunus parklarında, engelli çocukların ailelerinin, paraları ve umutları ellerinden alınıyor.
Yunus gösterileri ise, eğitici olmaktan uzak, ticari birer faaliyet olarak çocuklarımızın tüketimine sunuluyor. Yunus parklarında çocuklarımıza empati yoksunu, çağdışı bir eğlence anlayışı aşılanmaktadır. Çocuklar, esaret altında doğal ortamlarından ve doğal davranışlarından çok uzak olan bu deniz canlılarını yanlış tanımakta, “eğitim” kisvesi altında kandırılmakta ve bu kirli bir ticarete alet edilmektedir.
Bugün İsviçre, yunus ithalatını ve parklarını Senato kararıyla tamamen yasaklarken, Güney Kore dahi gösteri yunuslarına devlet eliyle el koyuyor. AB üye ülkelerinin çoğu, yasal düzeyde yunus parklarının açılmasına izin vermiyor ve yeni kuşakların eğitimlerine yönelik gerçekçi, bilimsel ve insani çözümler getiriyorlar. Türkiye ise, dünya çapında popülerliği kalmayan ilkel bir sektörü, ciddi bir kamuoyu tepkisine rağmen canlandırmaya çalışıyor.
Tüm bu nedenleri göz önünde bulundurarak bizler, farklı dallardan sanatçılar olarak:
• Öncelikle Kaş, Bodrum ve İzmir başta olmak üzere, açılmak üzere olan yeni yunus parklarına izin verilmemesini ve Türkiye’nin hiçbir yerinde yeni bir yunus gösteri ve terapi merkezinin açılmamasını, Türkiye’deki deniz memelileri ve canlıları üzerinden yapılan ticaretin ve ithalatın bu yolla tamamen durdurulmasını;
• Hiçbir bilimselliği olmadığı dünya çapında kanıtlanmış yunus terapisinin, T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından tamamen yasaklanmasını;
• Kapanan parklardaki yunusların rehabilite edilerek doğaya döndürülebilmesi için, bağımsız uzmanların ve bilim insanlarının belirleyeceği sakin ve uygun bir koyda yunuslar için rehabilitasyon merkezi oluşturulmasını;
• Yunus parklarıyla ilgili yasal boşlukların ortadan kaldırılarak, gelecekte bu tesisleri yasaklayan maddelerin ilgili yasa ve yönetmeliklere dâhil edilmesini, T.C. Anayasası’nın, varolan iç mevzuatın ve Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası Bern Sözleşmesi’nin uygulanmasını talep ediyoruz.
• T.C. Başbakanlık, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere ilgili tüm birimlerin taleplerimizi değerlendirerek somut yasal adımlar atmasını bekliyoruz.