''Uluslararası Bulgur Yılı'nın ilanı büyük hayalim''

EXPO Milano Türkiye kapanış programı, 25 Ekim 2015 Pazar günü EXPO Milano Türkiye Komiseri Tarık Sönmez, Yardımcısı Burak Yılmaz. Milano Başkonsolosu Hami Aksoy ve Ekonomi Bakanlığı yetkililerinin katılımları ile gerçekleşti. Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilara Koçak’ın “sağlıklı ve lezzetli zenginlik” sunumu ile renklenen kapanış programına ilgi büyük oldu.

Dilara Koçak,2013 yılını "Quınoa(Kinoa)" 2016 yılını ise “Uluslararası Bakliyat Yılı” olarak belirleyen Birleşmiş Milletler’e çağrıda bulunarak “artık bulgurun da hak ettiği değeri görmesi gerektiğine inanıyorum. Birleşmiş Milletler’in en yakın zamanda “Uluslararası Bulgur Yılı”nı ilan ettiğini görmek büyük hayalim” dedi.

Teması “Feeding the Planet, Energy for Life/ Gezegeni beslemek, Yaşam için enerji” olan EXPO 2015 ülkemizin geçmişinden aldığı mirası nasıl geleceğe taşıdığını, topraklarımızın bereketini, kültürümüzün çeşitliliğini, insanımızın hoşgörüsü ve yardımseverliğini en büyük zenginliğimiz olarak anlattı.

Koçak ; “EXPO2015Milano Türkiye kapanış programına davet edilmek ve ülkemi temsil etmek benim için çok büyük bir onur ve gurur kaynağı. Ülkemizin her bölgesinin yemek kültürü ayrı birer hazine,.sağlık faydaları yönünden geleneklerimize sahip çıkmanın ve dünyaya anlatmanın hepimizin önemli sorumluluğu.olduğunu düşünüyorum" dedi.

Bulgurcu Dilara Abla

Sohbet esnasında bir gazeteci dostumun söylediği gibi sanırım çok kıymetli hocam Prof.Dr. Ayşe Baysal’ın ‘Mercimekçi Teyze’ olarak anılmasından sonra ben de ‘Bulgurcu Dilara Abla’ olmaya adayım.

Neden Bulgur Yılı İlan Edilmeli?

Benim misyonum sağlıklı beslenmeyi anlatmak. Ve en büyük hayalim bunu hem tüm Türkiye hem de tüm dünya ile paylaşmak. Bu noktada bulguru önemsiyorum. Çünkü çok iyi sağlık etkilere sahip olan bulgur;protein ve lif içeren tok tutan bitamin mineral kaynağıdır.

Birleşmiş Milletler 2013 yılını “kinoa (quinoa)” yılı 2016 yılını ise “Uluslararası Bakliyat Yılı” olarak ilan etti. Bu seçimlerin ardından artık bulgurun da hak ettiği değeri görmesi gerektiğine inanıyorum. Birleşmiş Milletler’in en yakın zamanda “Uluslararası Bulgur Yılı”nı ilan ettiğini görmek en büyük hayalim”.

Bir Çukurova’lı olarak yıllardır bulgurun faydalarından bahseder, çeşit çeşit tarif veririm. Kısır, haşlama içli köfte, sarımsaklı köfte, bulgurlu dolma ve bulgur pilavı ilk aklıma gelenler.

Dünya Bulguru Tanıyor mu?

Dünyanın bazı bölgelerinde tabi ki kullanılıyor. Net bir istatistik veremem ama en azından Expo 2015 Milano’yu gezenler tarafından epeyce duyulduğunu düşünüyorum. Türk pavyonunda 25 bin tabak bulgurlu lezzet tattırılmış. Sunumumda ben dekendi bulgur tariflerimi verdim. Sunum yaptığım günikramlardan biri de kısırdı. Görebildiğim kadarıyla çeşitli ülkelerden gelen insanların kısıra büyük rağbet gösterdiğini gözlemledim.

Sunumumu hazırlarken nardan baharatlara kadar, yoğurt, kefirden tarhanaya kadar, fındık, ceviz, badem dahil tüm bize ait yiyecek ve ürünlerden bahsettim. Akdeniz mutfağı ve aslında benim master tezim olan Akdeniz diyetinin üzerinde durdum. Karadeniz, Ege, İç Anadolu, Güneydoğu ve Doğu Anadolu mutfaklarını tanıttım.

Mezelerin zenginliği de tabi ki sunumun en renkli kısmıydı. Ege; otları ve zeytinyağı açısından tüm dünyanın örnek alması gereken bir beslenme tipi.

Günden güne artan obeziteye çare bulmak için çok uzaklara gitmeye gerek yok. Kendi topraklarımızın tohumu, bereketi ve geleneksel yeme alışkanlıklarına dönmek ve hareketi arttırmak en iyi çözüm.

Türkiye bildiğiniz gibi iki kıtada yer alan ve sadece köprülerle birbirine bağlanan dünyadaki tek ülke. Değişik kültürler bir araya gelmiş ve birleşerek yaşamayabaşlamış. O nedenle konu mutfak olduğunda, birçok değişik ülkenin etkileyerek zenginleştiren Türk mutfağını kısa sürede ve sıkmadan anlatmak imkânsız. Ama,çeşitli ülkelerden gelen birçok insanın sonuna kadar beni dinlediğini görmek, dilini anlamasalar da imzalı kitabımı istemeleri de beni çok sevindirdi.