Güncelleme Tarihi:
Tuzun vücut için vazgeçilmez ama aşırı tüketilmesinin de zararlı olduğu bilinen bir gerçek. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nin 2012 yılında yaptığı araştırmaya göre günde ortalama 15 gram tuz alıyoruz. Günlük alınan tuzun iki çay kaşığına indirilmesinin kalp krizi ve inmeye bağlı 2.5 milyon ölümün önlenebileceğini söyleyen Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tekin Akpolat “Günde bir çay kaşığı daha az tuz almak yıllık kalp krizi riskini yüzde 5, felç riskini yüzde 3 ve ölüm riskini de yüzde 4 azaltmış oluruz. Üstelik yıllar içinde sağlayacağımız yarar da katlanarak artar” dedi ve tuzu azaltarak hayatımıza neler katabileceğimizi anlattı.
Günlük tuz tüketimi 15 gramdan az olmalı!
Ülkemizde en önemli tuz kaynaklarının başında yemek pişirilirken eklenen tuz ve ekmek geliyor. Sofrada kullanılan tuzluk, günlük tuz alımının yaklaşık yüzde 15’ini oluşturuyor. Bu nedenle tuzluk kullanmayarak, yemeğe ilave tuz atmayarak yapılan tuz kısıtlaması yetersiz kalıyor. Dünya Sağlık Örgütü; hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak amacıyla günlük tuz tüketimini 5 gram’dan az olarak öneriyor. Bu da günlük tükettiğimiz tuz miktarını, üçte birine indirmemiz gerektiği anlamına geliyor.
Yemeklerinize tuz eklenmesine izin vermeyin!
Günlük tuz tüketiminin günde 5 grama indirilmesi ile her yıl dünyada kalp krizi ve inmeye bağlı 2.5 milyon ölüm önlenebilir. Küçük bir çay kaşığının yaklaşık 2.5 gram tuz aldığını düşünürsek biz günde yaklaşık 6 çay kaşığı tuz alıyoruz. Halbuki hedefimiz günde 2 çay kaşığını geçmemek olmalıdır. 6 çay kaşığını birden 2 çay kaşığına indirmek hemen mümkün olmayabilir ama günlük tüketimimizi bir çay kaşığı azaltsak bile yararı çoktur. Günde bir çay kaşığı daha az tuz alırsak yıllık kalp krizi riskimizi yüzde 5, felç riskimizi yüzde 3 ve ölüm riskimizi yüzde 4 azaltmış oluruz. Üstelik yıllar içinde sağlayacağımız yarar da katlanarak artar. Tuzun azaltılmasının pek çok hastalığın tedavisi için gerekli. Size sormadan çayınıza ya da kahvenize şeker ekleyebiliyorlar mı? Öyleyse neden size sormadan yemeklerinize tuz ekleyebiliyorlar? Buna izin vermeyin, sağlığınızı koruyun.
Çocuklarınıza kötü örnek olmayın!
Tuzun azaltılması kan basıncını kontrol altına almanın yanı sıra hipertansiyon gelişimini de önleyebilir. Hipertansiyon sorunu ile karşılaşmamak için yapılacak işlerden birisi de tuzun azaltılmasıdır. Birçoğumuzun eli yemeğin tadına bile bakmadan tuzluğa gidiyor, eskiden bol tuzlu yiyenler yaşlanınca, hipertansiyon hastası olunca tuzun tadını unutmak zorunda kalıyor. Ailelerinin bol tuzlu yediğini gören çocuklar da aşırı tuz tüketimine yöneliyor. Tuz tüketimini kontrol altına alarak sadece yaşlılıkta değil daha erken yaşlarda hipertansiyonun ortaya çıkmasını da önlenebilir. Hipertansiyonu olan hastalar daha az tuzlu yiyerek yüksek kan basınçlarının kontrol altına alınmasını da kolaylaştırırlar. Yüksek tansiyon için önemli olan sofra tuzu olarak bilinen NaCl’dür. Batı tarzı beslenmede kişiler günde ortalama 8-9 gram tuz alırlar. Bu tuzun günde 5 grama düşürülmesi kan basıncının kontrol altına alınmasını kolaylaştırır.
Tuz tüketimini azaltacak 10 pratik öneri
1. Yemeğin tadına bile bakmadan tuz koymayın. Tuzsuz yemek çok tatsız diyorsanız biber, sirke, limon suyu ve değişik bitkilerle yemek tatlandırılabilir.
2. Tuzsuz ekmek yiyin. Taze sebze yiyin. Konserve, turşudan uzak durun.
3. Yemek pişirirken tuz koymayın, pişirdikten sonra da koymayın.
4. Tuzu azaltılmış peynir yiyin.
5. Doktor veya eczacıya danışarak yapay tuz kullanın.
6. Dışarıda yemek yerken seçici olun.
7. Nane, kekik, soğan, sarımsak yemeklere tuz olmadan lezzet verir. Etleri sarımsak, sirke, limon suyu ile terbiye edin.
8. Sebze, meyveler genel olarak az tuz içerir, bunları tüketin.
9. Taze fındık, ceviz, semizotu yemeğe lezzet katar, bol bol kullanın.
10. Alışveriş yaparken gıda etiketindeki tuz miktarına bakın.