Güncelleme Tarihi:
Cinsellik her ne kadar tabu olarak görülse ve insanların birçoğu cinselliği konuşmaktan çekinse de hakkında çok şey bilindiği iddia edilmektedir. Wizsight Araştırma ve Poltio.com iş birliği ile tarihin her döneminde üzerine çokça konuşulan bu konu hakkında bir araştırma yaparak Türkiye’deki cinsellik algısı hakkında içgörüler topladı.
“Cinsellik günümüzde nasıl algılanıyor? İlişkideki rolü nedir ve ilişkiyi ne kadar etkilemektedir? Türkiye’deki çiftler birbirlerini cinsel açıdan uyumlu görüyor mu? İnsanlar tarafından kadınların ve erkeklerin cinselliği yaşamalarına bakış açısı nasıl? Çiftler hangi korunma yöntemlerini tercih ediyorlar?” gibi sorulardan yola çıkarak, %50 kadın %50 erkek 300 kişinin katılımıyla bir araştırma gerçekleştirmiştir.
Araştırmaya katılanların %55’i evli, %45’i ise bekarlardan ve her yaş grubundan oluşmaktadır. Katılımcıların %55’i Türkiye’nin 3 büyük şehri (İstanbul, Ankara ve İzmir’de) yaşarken, toplamda 42 ilden araştırmaya katılım sağlanmıştır.
Araştırmada gösteriyor ki cinselliğin ilişkideki önemi artık kanıksanamayacak durumda. Katılımcılara “Cinsellik ilişkide ne kadar önemli?” diye sorduğumuzda toplamda %84’lük kesim çok önemli/önemli diye görüş bildirmişlerdir. Medeni duruma baktığımızda evlilerin %92’si önemli derken bu oran bekarlarda %79’dur. Cinsiyet bazlı baktığımızda 10 erkekten 6’sı cinsellik için çok önemli derken ve bu oran kadınlarda %49 olarak kalmıştır.
Çiftlerin birbirine uyumu sağlıklı bir ilişki yürütmenin olmazsa olmaz dinamiklerinden birisidir. Buna rağmen evlilerin %23’ü cinsel açıdan uyumlu olmadıklarını belirtmişlerdir, bu oran bekarlarda %8’dir.
Cinselliğin bir başka boyutu da korunma yöntemleri. İstenmeyen sonuçlara “gebe olmamak” için, hijyen ve çeşitli hastalıklara yakalanmamak için farkındalıkla beraber cinsel yaşamda korunma yöntemlerini bilmek önemli ve hassas bir konu. Ancak sonuçlara baktığımızda yeterli farkındalık için daha yol kat etmemiz gerek gibi görünüyor. Katılımcılara hangi korunma yöntemlerini kullandıklarını sorduğumuzda sadece %32’lik bir kısım kondom/prezervatif kullandıklarını belirtmişlerdir. Seks öncesi korunma yöntemlerinden doğum kontrol hapı (%6) ve tüplerin/kanalların bağlanmasının (%6) toplam oranı %12. Riskli nitelendirilen geri çekme yöntemi %24 ve korunmuyorum diyenlerin oranı ise %32’dir. Bekarların %35’i korunmadığını söylerken, diğer %36’sı kondom/prezervatif yöntemi ile korunduğunu belirtmiştir. Kondom/prezervatif ile korunma yöntemi %44 ile en çok 25-34 yaş arasındaki katılımcılar tarafından tercih edilmektedir.
Hayatımızda yaşadığımız ilk anların her zaman zihnimizde farklı bir yeri olmuştur. İlk adım, ilk konuşma, ilk aşk, ilk hayal kırıklığı ve ilk cinsel deneyim... Bu doğrultuda katılımcılara ilk cinsel deneyimlerini kimle yaşadıkları sorulduğunda cevaplar birçok kategoriye ayrılmış durumda karşımıza çıkmaktadır. İlk cinsel deneyimlerini sevgilileriyle yaşadıklarını ifade edenlerin oranı %33 ile birinci sırada yer alırken, eşimle diyenlerin oranı %27 çıkmıştır. Tanımadığım biriyle/para ile beraber olduğum biriyle yaşadım diyenler %19 ile 3. sırada yer almaktadır.
İlk yaşadığımız deneyimlerin tamamını hatırlamayabiliriz ama o anıların bıraktığı hisleri unutmayız. İlk cinsel deneyimimizi her ne kadar unutmasak da nasıl hatırladığımız da önemli. İlk deneyimlerini hangi sıfatla tanımlarsınız diye sorduğumuzda katılımcılar ilk sırada %21 ile ‘iyi’ diye nitelendirmektedirler. Ardından %19’u ‘mükemmel’ diye tanımlamıştır. Bu araştırmada ilk cinsel deneyimini ‘hayal kırıklığı/korkunç/tiksindirici’ gibi negatif ifadeler ile tanımlayan kadınlarını oranı %37 çıkmıştır.
‘Erkekler de kadınlar da evlenmeden önce cinsel ilişki yaşayabilir’ ifadesine katılımcıların %50’si her ikisi de ilişki yaşayabilir cevabını vermişlerdir, 32%’si ise ikisi de yaşamamalı demiştir. Araştırmaya göre bu oran kadın ve erkekte dramatik olarak farklılaşmaktadır. Kadınların 63%’ü yaşaması gerektiğini düşünürken erkeklerde bu oran 38%’de kalmıştır.
1/3’ünün hiç korunmadığı %24’ünün de geri çekilme yöntemini kullandığı, kadınların %37’sinin ilk cinsel deneyimini korkunç ve tiksindirici bulduğu ülkemizde cinsellik konusunda farkındalığı artırmak için eğitimi de artırmak şart. Bu eğitimler ne kadar erken başlarsa farkındalık o kadar etkili ve içselleştirilmiş olur. İlköğretimde cinsellik eğitimi verilmeli midir diye sorduğumuzda katılımcıların %28’i hayır, zamanı gelince öğrenirler cevabı vermiştir ve %8’lik kesim ise bu konuda kararsız kalmıştır.