Güncelleme Tarihi:
"Robotik cerrahi ile rahim ağzı kanseri 38 yaşındaki kadını, doğurganlığını etkilemeden ameliyat yaptık" diyen Prof. Dr. Mete Güngör, bu ameliyat hakkında bilgiler verdi.
Güngör, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de ve dünyada en çok yapılan kadın hastalığı ameliyatının rahim alma ameliyatı olduğunu belirterek, bu ameliyatın nedenlerini anormal kanamalar, miyomlar, rahim sarkması, kanserler olarak sıraladı.
Jinekolojide kanser dahil bütün ameliyatların kapalı yapılabildiğini aktaran Güngör, şunları kaydetti: "Bu yüzden Türkiye'de de eğitim bu yönde kendini gösteriyor. Biz de bütün meslektaşların eğitimlerini artırmaları için motive etmeye çalışıyoruz. Bütün herkese laparoskopiyi, kapalı ameliyatı öğretmeye çalışıyoruz. Kapalı yöntemle ameliyat edilen kadınlar, çok büyük avantajlara sahip. Bu hastalar çabuk iyileşir, estetik açıdan büyük avantajları olur, sadece karınlarında birkaç mm'lik kesileri olur, 3-4 gün sonra işlerine dönebilecek durumda olurlar. Her hastanın kapalı ameliyat edilmeye hakkı vardır. Kapalı ameliyat teknikleri çok ilerlemesine rağmen hastalar büyük oranda gereksiz yere açık ameliyat oluyor."
Açık kanser ameliyatlarında hastanın karnının 25 santimetre açıldığını belirten Güngör, bunun da kanser tedavisini geciktirdiğini aktardı.
Kapalı ameliyatlarda robotun 3 boyutlu görüntü ve açık ameliyat imkanları sunduğunu anlatan Güngör, "Robotta kullandığımız aletlerin uçları 540 derece dönebiliyor. Ulaşamadığımız yer yok. Titremiyor. Asistana ihtiyacımız yok. Dolayısıyla robot sayesinde laparoskopik olarak zor yapılacağı düşünülerek açık ameliyata yönlendirilen vakaları da önlemiş oluyoruz" ifadelerini kullandı.
Bütün rahim ağzı kanserlerinin robotik cerrahi ile ameliyat edilebileceğini vurgulayan Güngör, kapalı ameliyat tekniklerinin doğurganlığı da etkilemediğini kaydetti.
Güngör, rahim ağzı kanserlerinin genellikle açık yöntemle ameliyat edildiğini, bu hastaların ameliyat sonrası gebe kalma şansının kalmadığını kaydederek, "Rahim ağzı kanserlerinde ameliyat ettiğiniz zaman rahmin hepsini standartta alırsınız ve hastanın bir daha gebe kalma şansı olmaz. Hatta bazen yumurtalıkları da beraber alırsınız. Hastanın yaşına göre hormon üretimini de ortadan kaldırırsınız. Rahim ağzı kanserleri genellikle genç, çocuk doğurmamış kadınlarda görülüyor. Dolayısıyla onların çocuk doğurma arzusu oluyor. Hastalık erken evrede ve şartları uygunsa bu hastalara, sadece ve sadece rahim ağızlarını çıkartıp, radikal bir şekilde rahmini tekrar vajene anostomoz ile birleştirip, çocuk sahibi olma şansını verebilirsiniz" bilgisini verdi.
“Kadın literatürü araştırmış"
Prof. Dr. Mete Güngör, robotik cerrahi ile rahim ağzı kanseri 38 yaşındaki kadının doğurganlığını etkilemeden ameliyat yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti: "Radikal Trakelektomi ismini verilen ameliyatı robotik olarak Türkiye'de ilk kez uyguladı. Dünyada da 12 vaka bu şekilde ameliyat edilmiş. Hasta, 38 yaşındaydı ve çocuk arzu ediyordu. Kocasının 'hepsini aldıralım' demesine rağmen ısrarla bu konunun üzerine gidip, çocuk arzusunu yerine getirmek istedi. Hasta, ameliyatın hem kapalı hem de bu şekilde rahminin alınmadan yapılabileceğini literatürde araştırmış. Biz de robotik cerrahi ile kapalı şekilde ameliyatı yaptık. Bu hastanın belli bir iyileşme süreci var. İyileşme süreci tamamlandıktan sonra hızlı bir şekilde gerekirse tüp bebek merkezinden de destek alarak, gebe kalmasını sağlamaya çalışacağız.
Bu ameliyatlarda hastaların yüzde 95'nin rahimleri alınır. Ameliyatın özelliği, ilk kez robotik olarak kapalı yapılması. Bu ameliyat ayrıca açık olarak da çok az sayıda yapılmış durumda. Türkiye'de açık yapılmış hasta sayısı yaklaşık 10. Dünyada da 800 kişiye yapılmış. Bunların yarısı gebe kalmış, 4'te biri çocuk sahibi olmuş. Hasta çok istiyorsa bu şansı ona vermek lazım."
A.A