Türk Neonatoloji Derneği’nin prematüre sergisi açıldı

Nutricia Anne Bebek Beslenmesi’nin koşulsuz katkılarıyla, çekimleri ünlü fotoğrafçı Tamer Yılmaz tarafından gerçekleştirilen sergide, prematüre doğan ve sağlıklı bir şekilde bugün yaşamına devam eden 9 kişinin, “hayata tutunma” hikâyelerine yer verildi. Bu proje ile her yıl 150 bin bebeğin prematüre olarak dünyaya geldiği ülkemizde, bakım ve beslenme konusunda gerekli önlemler alındığı takdirde, prematüre bebeklerin de sağlıklı bir biçimde gelişimlerini sürdürebilecekleri anlatıldı. Eş zamanlı olarak İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Marmara Üniversitesi Hastanesi, Liv Etiler Hastanesi ve Ankara Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde açılan sergi, Kasım ayı boyunca ziyarete açık kalacak.

Düzenlenen fotoğraf sergisi ile beslenmeden bakıma kadar gerekli tüm önlemler alındığı takdirde, prematüre doğan bebeklerin sağlıklı bir biçimde gelişimlerini sürdüreceği etkileyici bir dille anlatıldı. Çekimleri ünlü fotoğrafçı Tamer Yılmaz tarafından gerçekleştirilen sergide, prematüre doğan ve sağlıklı bir şekilde bugün yaşamına devam eden 9 kişinin, “hayata tutunma” hikâyelerine yer verildi.

“TÜRKİYE’DE HER YIL 150 BİN BEBEK PREMATÜRE DOĞUYOR”

Türk Neonatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Esin Koç, sergi açılışında yaptığı konuşmada dünya ve Türkiye’deki prematüre doğum oranlarına dikkat çekti. Koç, “Türkiye’de her yıl 150 bin bebek prematüre doğuyor. 37. gebelik haftası tamamlanmadan doğan bebeklerin oranı tüm bebekler arasında yüzde 12 olmakla birlikte, yıllık olarak bebeklerin yüzde 2’si, 32. gebelik haftasından da önce dünyaya geliyor. Yani ülkemizde her 10 bebekten biri hayata erken başlıyor. Bu rakam Avrupa’da yarım milyon, tüm dünya genelinde ise 13 milyon civarında. 

Prematüre bebeklerin hayata tutunabilmesi için doğum anından itibaren uygulanacak ve taburcu olduktan sonra da devam edecek takip ve tedavi, bebeklerin fiziksel ve zihinsel gelişimleri açısından büyük önem taşıyor. Artık ülkemizin en uzak köşelerinde bile bu bebeklerimize gerekli sağlık hizmetini verecek alt yapı mevcut. Prematüre bebeklerimizin yaşam şansını ve kalitesini artırmak için en az alt yapı kadar önemli olan diğer nokta ise bu bebeklerin yeni doğan uzmanları ve yine bu alanda eğitim almış hemşireler tarafından bakılmasıdır” şeklinde konuştu.

“BESLENME PREMATÜRE DOĞAN BEBEKLERİN GELİŞİMİNDE HAYATİ ÖNEM TAŞIR”

Koç sözlerine şöyle devam etti; “Beslenme, prematüre doğan bebeklerde de zamanında doğan bebekler kadar önemli bir kriter. Dolayısıyla hastaneden taburcu edildikten sonra prematüre bebeklerin özel bakımına evde de devam etmek büyük önem taşıyor. Bu bebekler için en ideal besin anne sütü. Hatta prematüre bebeklerin enerji ihtiyacı daha fazla olduğu için anne sütü daha da önem kazanıyor. Yanı sıra, prematüre bebeklerin büyüme hızı yüksek olduğundan, enerji tüketimleri de daha yoğun oluyor. Bazen, prematüre bebeklerin zamanında doğan bebekle arasındaki farkı kapatabilmesi için tek başına anne sütü yeterli olmayabilir. Bu nedenle, anne sütüne bazı eklemeler yapmak veya sütün olmadığı ya da yetersiz olduğu durumlarda sıvı ya da toz şeklinde prematürelere özel formül süt kullanmak gerekebilir.”