Tüp bebek tedavisinde başarıyı artıran son teknoloji yöntemler

PRP tedavisi

Tüp bebek tedavisinde PRP yöntemi; kişinin kendi kanından elde edilen zengin plazmaların ayrıştırılması ve ardından yine kişinin kendisine verilmesi temeline dayanıyor. PRP tedavisi; özellikle rahim zarının kalınlaşması, yumurta kalitesinin artması gibi durumlarda yüz güldürücü sonuçlar sağlamaktadır. PRP tedavisine başlanmadan önce, rahim içi ve yumurtalıklar ultrason ile muayene edilmeli ve gerekli yumurtalık testleri yapılmalıdır. Muayene sonrası ve testlerden elde edilen sonuçlar ışığında, tüp bebek tedavisinde PRP tedavisinin faydalı olup olmayacağına karar verilecektir.

İntralipid tedavisi

Tüp bebek tedavilerinde başarısızlık nedenlerinden biri olarak bağışıklık sistemindeki sorunlar olabileceği öne sürülmüştür. Serum şeklinde uygulanan intralipidler ile anne adaylarının tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarının önemli oranda azaldığı tespit edilmiştir. İlk intralipid infüzyonu yumurta toplama veya embriyo transfer işleminin bir hafta öncesinde ve işlem günü yapılır. Üçüncü intralipid infüzyonu, eğer pozitifse, gebelik testinden sonra yapılır. Üçüncü infüzyondan 2-3 hafta sonra, maksimum gebeliğin 12. haftasına kadar 2-3 haftada bir infüzyona devam edilir. İnfüzyon size damar yolu açılarak yani intravenöz yoldan yapılır.  

Lazer uygulaması (Embriyo tıraşlama / Yardımla yuvalama)

Üstün bir teknolojiye sahip olan lazer sistemleri ile embriyoya dokunmadan mikron düzeyinde kusursuz kesitler sağlayarak, yardımla tomurcuklanma işlemini gerçekleştirmektedir. Bu yöntem daha önceki uygulamalarda embriyonun tutunmasında problem olan çiftler ve ileri yaş grubu hastalar için kullanılır. Ayrıca bu yöntem ile embriyoların içerisindeki biyolojik toksik atıklar temizlenerek, anne adayına transfer edilen embriyoların kalitesi iyileştirilebilmektedir.

DHEA yöntemi

DHEA, böbrek üstü bezinden üretilen bir hormondur. Bu hormon vücutta östrojen ve testosteron hormonuna dönüşmektedir. Bu nedenle de bu hormonun yumurtalıklar üzerindeki etkisi geniş bir şekilde araştırılmaktadır. Tüp bebek tedavisinde ilacın yumurta geliştirmeye tek başına yetmediği durumlarda anne adaylarının şansını artırmak için denenir ve bu denemenin başarılı olduğu da söylenebilir.

Antioksidan tedavi yöntemi

Serbest radikaller kirli hava, sigara dumanı, güneş ışınları, bitki koruma ilaçları, çözücüler, bazı ilaçlar, bozulmuş besinler ve çeşitli gıdalarda yer alan fazla aktiviteye sahip bileşikler olarak tanımlanabilir. Bu bileşikler, hücrelere çeşitli zararlar verir. Bunun neticesinde de hücreler daha hızlı yaşlanmaya ve ölmeye başlar. Hücrelerin bu bileşiklerin olumsuz etkilerinden korunması ve yaşlanmasının önlenmesi için antioksidan kullanılabilir. Antioksidan kullanımlarının tüp bebek tedavilerinde başarı şansını artırabileceği Avrupa’da yapılan çalışmalarla ortaya konulmuştur. Bu sebeple tüp bebek uygulamalarında antioksidan kullanımı önerilmektedir.

Blastokist kültürü

Blastosist, döllenme sonrası beşinci güne gelmiş embriyoya verilen isimdir. Tüp bebek tedavisinde genel kabul gören uygulama, döllenme işlemi yapıldıktan sonraki üçüncü günde embriyoların anne rahmine yerleştirilmesidir. Embriyoların blastosist döneminde transferinin bazı önemli kazanımları bulunmaktadır. Örneğin bu döneme ulaşabilmiş embriyoların rahime tutunma ihtimali daha fazladır. Çünkü bu embriyoların beşinci güne kadar yaşama kabiliyeti diğerlerine göre daha yüksektir.

Preimplantasyon genetik tanı

Sadece sağlıklı embriyoların seçilerek anneye transfer edildiği bu teknik Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) olarak tanımlanmaktadır. Bu yöntemde, döllenmeyi takiben normal gelişim gösteren embriyolar 7–8 hücreli aşamaya ulaştığında, 1 ya da 2 blastomer hücresi her bir embriyodan biyopsi yapılarak alınmakta ve tek hücre PCR metoduyla hastalığı taşıyan genetik bölge çoğaltılmaktadır.

Embriyo dondurma

Kadına bağlı olan zorunlu nedenlerden dolayı embriyo dondurma işlemi yapılmaktadır. Kadında hayati risk oluşturan bu tablonun gerilemesinden sonra daha güvenli bir zamanda çözülerek transfer işlemi gerçekleştirilebilmektedir. Bununla birlikte rahim içi zarının (endometriumun) gebelik için uygun bir kalınlıkta olmaması durumunda da embriyolar dondurularak saklanabilmekte ve rahim içinin daha iyi hazırlandığı başka bir dönemde transfer işlemi yapılabilmektedir.

Mikrodiseksiyon TESE

Mikro-TESE; ağır erkek kısırlığı tedavisinde uygulanan bir cerrahi yöntemdir. Özellikle üreme kanallarında tıkanıklık olmayan azosperm durumunda sperm elde etmek için uygulanan Mikro-TESE yöntemi lokal ya da genel anestezi ile gerçekleştirilmekte ve vakanın zorluğuna göre 1-4 saat içerisinde tamamlanmaktadır.