Güncelleme Tarihi:
İnfertilite (kısırlık) erkek veya kadın kaynaklı olabiliyor. Her iki durumda da gerekli tanı ve teşhislerin ardından başlanan tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen en önemli unsur anne-baba yaşı oluyor. Çocuk sahibi olmaya karar vermiş ve kendilerini hazır hisseden çiftlerin özellikle anne adayındaki yumurta kalitesinin sağlanması açısından genç yaşta tüp bebek tedavisine başlamanın avantajlı olacağının altını çizen Op. Dr. Koray Altunay; “Tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de evlilik yaşı ilerledi. Bununla birlikte çağımızda pek çok faktör nedeniyle infertilite oranları da giderek artmakta. Bu iki unsur göz önüne alındığında infertilite (kısrılık) problemi bulunan çiftlerin tedaviyi geciktirmemeleri önem arz ediyor” dedi.
Genç anne adaylarında gebelik oranı daha yüksek
Genç anne adaylarında destekleyici besin takviyeleri, antioksidanlar ve kişiye özel uygun luteal faz desteği İle gebelik şansı belirgin olarak artmakta. Yumurta yanıtı çok iyi olan bu gurupta özellikle total dondurma protokolleri ve rahim dinlendirme ardından yapılan transferler çok yüz güldürmektedir. Bu hastalarda total dondurma protokolü sonrası eğer gerekiyorsa yapılacak histeroskopi ve endometrial çizik atma anlamına gelen scratching tekniği zaten yüksek olan gebelik oranlarını daha da yükseltmektedir. Genç anne adaylarında rekombinant gonadotropinler ve yüksek pürifiye gonadotropinler ile yumurta uyarılması daha kaliteli yumurta ve daha kaliteli embriyo oluşmasını sağlamaktadır. Özellikle erimesi zor olan fitiller yerine kolay eriyebilen vajinal tabletlerin kullanımı hem daha yüksek biyoyararlanım hem de çok daha konforlu kullanım açısından önemlidir. Genç anne adaylarında embriyo transfer sabahı yapılacak progesteron enjeksiyonları gerek rahmin tutunmaya daha uygun hale gelmesini gerekse gebelik başarısının artmasını sağlayacaktır.
Daha hızlı ve başarılı sonuç için erken yaşta tedavi!
Tüp bebek tedavisinde erkek sperm sayısı ve kadın yaşının en önemli iki faktör olduğunu kaydeden Op. Dr. Koray Altunay, “Düşük sperm sayısı olan erkekler sperm üretebilir ve spermin genel kalitesi hamilelik için yeterli olabilir. Ancak spermin hareketli olmaması veya anormal bir morfolojiye sahip olması halinde, sperm yumurtaya nüfuz edemediği için gebelik oluşamayacaktır” şeklinde konuştu.
Yaş ilerledikçe şans %5’e kadar düşebiliyor
Op. Dr. Koray Altunay şu şekilde devam etti: ''1-2 milyon yumurtalık rezervi ile dünyaya gelen bir kız çocuğunun yumurtalık rezervi adet görmeye başladığı yaşlarda 250-300 bine kadar düşer ve menopoz dönemine kadar hızla azalır. 37 yaşından sonra ise hem yumurtalık rezervindeki kayıp belirginleşmekte hem de yumurtanın kalitesi düşmekte. Bir kadının hamilelik için en verimli yaşı 25-34 yaş arasıdır. Kadının yaşı ilerledikçe hem yumurta kalitesi hem de yumurta sayısı azalır ve bununla beraber tedavinin başarı oranı ilerleyen yaşa bağlı olarak düşer, düşük riski de artar. 35 yaşından küçük kadınlarda tüp bebekle doğum oranı artar.”
Erkeklerde yaş ilerledikçe sperm sayısı değişir
Erkeklerde de kadınlarda olduğu gibi sperm sayısının günden güne azalabileceğine dikkat çeken, Op. Dr. Koray Altunay, “Erkeklerde yaşla birlikte birçok etken sperm sayısını azaltabilir. Erkekte sperm sayısı azlığı tespit edildikten sonra kişiye yönelik tedavi uygulanmaya başlanır. Aşılama, mikroenjeksiyon, TESA, Mikro Tese yöntemleri ile sperm elde edilip embriyo oluşturulmaya çalışılır. Erkekte hiç canlı sperm hücresi bulunmaması yani ‘Azoospermi’ durumunda da Mikro Tese yöntemi kullanılarak canlı ve sağlıklı spermler bulunarak embriyo oluşumu amaçlanır” şeklinde konuştu.