Güncelleme Tarihi:
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sedat Bekler, çağımızın en büyük sorunlarından hareketsizliğe karşı uyardı. Dr. Bekler, fiziksel aktivitenin temel olarak kas ve iskelet sisteminin düzgünlüğünü sağlamanın yanında kilo alımını önlediğini, kalp ritmini düzenlediğini, bağırsak fonksiyonlarını normalleştirdiğini belirterek, "Akciğerin kapasitesini artırmak, kan akışını artırarak oksijenin tüm hücrelere dağılımını sağlamak, su, tuz ve mineral seviyesini dengelemek gibi faydalar sağlar. Haftada 3-4 kez 30 ila 60 dakika arası, yaşa uygun olarak yapılacak orta şiddette fiziksel aktivite bile genellikle sağlığımız üzerinde olumlu etkileri açığa çıkarmaya yeter." dedi.
"Hipertansiyon riski artıyor"
Fiziksel hareketsizliğin aynı zamanda kötü beslenmeye de zemin hazırlayacağından obezitenin kaçınılmaz bir hale geleceğine değinen Dr. Bekler, şöyle devam etti:
"Buna bağlı olarak kardiyovasküler hastalıkların en önemlilerinden biri olan hipertansiyon riski artar. Hareketsiz kişilerde metabolizma yeterince aktif olamayacağı için organ sistemlerinde sağlıksız hücre toplulukları oluşması yani kanser gelişmesi de olası bir durum haline gelir. Şunu da unutmamak gerekir ki fiziksel hareketsizlik tüm dünyada ölüme neden olan risk faktörleri arasında üst sıralarda yer alır."
"Masa başı çalışanlara egzersiz şart"
Dr. Bekler, özellikle masa başı işlerde çalışanları bekleyen tehlikelere ilişkin ise şu değerlendirmede bulundu: "Masa başında uzun süre çalışanlarda özellikle vücut postüründe bozulmaya, bel ve boyun fıtığına sık rastlanır. Masa başı işi yapanların günümüzde özellikle bilgisayarlarla da çalıştığını göz önüne alırsak bileklerde ve dirseklerde ağrı, eklemlerde tutukluk gibi problemler de bekleyebiliriz.
Çalışanlara günde en az yarım saat egzersiz yapma alışkanlığı kazandırılmalı ve işverenler tarafından da teşvik edilmelidir. Egzersize ayrılacak vakit zaman kaybı gibi algılanabilir ancak durum bunun tam tersi. Çünkü kişilerin hayat kalitesini ve çalışma verimliliğini arttırır, işgücü kaybının da önüne geçer."
"Stres hormonlarını düzenler"
Kalp sağlığı için fiziksel aktivitenin oldukça önemli olduğuna işaret eden Dr. Bekler, şu bilgileri paylaştı: "Fiziksel aktiviteyle kalp ritmi düzenlenir ve kalbin kan akışını artırarak kalp krizi riskini azaltır. Bunun dışında insülin salınımı ve şeker metabolizması üzerinde yapacağı olumlu etkilerle damar içinde oluşacak problemlerin önüne geçerek yine kardiyovasküler hastalık riskini azaltır. Aynı zamanda spor yapmak stres hormonlarını (dengesizliği hastalıkların en önemli tetikleyicilerinden biridir) düzenleyeceği için diğer birçok hastalığın da oluşumunun önüne geçer."
"Kemik kırılgan hale gelebilir"
Dr. Bekler, hareketsizliğin özellikle kaslarda zayıflamaya yol açmasının yanında kilo alımına da yol açacağından eklemlere binen yükün de artacağını ifade ederek, şu tavsiyeleri verdi: "Buna bağlı olarak sırt-boyun ağrıları, dizlerde ağrı sorunlarına yol açar. Ayrıca kemik metabolizması yavaşlar ve kalsiyum-fosfor dengesinde bozulmaya yol açarak kemiğin daha kırılgan hale gelmesine yani osteoporoza sebep olabilir.
Televizyon ve bilgisayar kullanımını günde en fazla 2 saat şeklinde sınırlandırmak gerekir. Bu aktiviteler yerine hafif tempolu koşu veya yürüyüş gibi zihin ve beden sağlığımız açısından faydalı aktiviteler yapılması tercih edilmelidir."