Güncelleme Tarihi:
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gökçen Erdoğan, “Kadınlarda bir devrin bittiğinin işareti olarak kabul edilir menopoz. Oysa bu dönem tam tersi bir devrin başlangıcıdır” dedi ve menopozda ne gibi zorluklarla karşılaşılacağını, bunların nasıl üstesinden gelineceğini her ayrıntıya değinerek anlattı.
Menopoz, kadında yumurtalıktaki yumurtaların aktivitelerinin tamamen bitmesi sonucunda adet kanamalarının bitmesidir. Son yıllara kadar menopoz yaşı 51-52 iken artık Türkiye’de ve dünyada bu yaş 50’nin altına düşmüş hatta artık 48-46 olmuş durumda.
Menopoza ne zaman girileceği kalıtsal olarak belirlenmiştir. Gerek ilk adet, gebelik, doğum, emzirme, korunma yöntemleri, eğitim, gerekse kilo ve boy menopoza girme yaşını etkilemez. Çevresel etkilerden olan sigara menopozu erkene çeker. Alkol kullananlar menopoza daha geç girerler. Anne de menopozda etkili bir faktördür. Annesi erken menopoza giren kadınlarda erken menopoz beklenebilir. Gebe kalmış ve doğurmuş kadınlarda menopoz yaşı daha geç olmaktadır.
Menopozda neler yaşanır?
Adetten kesilme ya da düzensizlikler
Her ne kadar adet kesilmesinin üstünden 1 yıl geçmesi gerekir denilse de eğer 6 ay kanama olmamışsa bu menopozun göstergesi olabilir. Adetlerin arası açılır.
Sıcak basması
Kadınların günlük hayatını etkileyen en önemli şikayetlerinden biridir. Yüzlerinden başlayıp aşağıya doğru giden ve alevlenmelerle seyreden bir durumdur. Hatta bu şikayet “Menopozlu musun?” sorusunu beraberinde getiren ilk belirtidir nerdeyse.
Terleme
Gündüz ya da gece fark etmeden sürekli terleme yaşarlar, yüzünden başlayıp sırta doğru ilerleyen terleme, kışın da devam edebileceği için pencere açmak bunu yaşayan bayanlarda adet olmuştur.
Sinirlilik
Aile bireylerinin söylemesiyle bu sıkıntıyı kendinde fark eden kadınlar ellerinde olmadan bunu yaşarlar ve kırıcı olurlar. Hassasiyet ve kırılganlık bunun sonucunda görülebilir. Belki de bu dönemde profesyonel bir destek almak en doğrusudur.
Sıkıntı
İç huzursuzluk yaşayabilirler. Sebepsiz dalgınlık ve huzursuzluklar mümkündür.
Genital organda kaşıntı
Hormonların azalmasıyla beraber genital sistemdeki kuruluğa bağlı kaşıntılar olabilir. Bunun tedavisi mümkündür.
İlişkide ağrı, darlık ve kanama
Bu şikayetler de hormonal azalmaya bağlıdır. Fakat bir eksiklik değildir. Tedavisi de mümkündür.
İdrar yolu enfeksiyonlarının sıklaşması
Her dönemde olduğu gibi bu dönemde de kadınlara bol sıvı tüketmeleri gerektiği vurgulanmalı ve hormonal destekle bunun azalabileceği ya da kaybolabileceği söylenebilir.
Hafıza kaybı, depresyon
Bu durumu aile fertleri fark ettiğinde mutlaka bir destek alınması konusunda ısrarcı olmalıdırlar. Hasta genelde üstünde durmamaya meyillidir.
Seksüel aktivitede azalma
Hormonların azalmasına bağlı görülen bu durumda psikolojik ve ilaç desteğiyle yardımcı olunabilir.
Osteoporoz (Kemik erimesi)
Menopoz döneminde adını sıkça duyduğumuz osteoporoz kemikte kırık riskinin artmasıdır. Östrojenin yani kadınlık hormonunun azalmasından dolayı bu dönemde sıktır. Eğer erken menopoza girmişseniz, steroid kullanıyorsanız risk grubundasınızdır ve bir kadın doğum uzmanıyla görüşmenizde yarar vardır. Kadınlarda osteoporoz hiçbir şikayet vermeyebileceği gibi ağrı, boyda kısalma veya kemik kırıklarıyla da kendini belli edebilir. En kolay tanısı kemik mineral dansitometri ile konur. Sonuçlarına göre kalsiyum başta olmak üzere çeşitli tedaviler uygulanabilir. Menopoza girmiş kadınlarda en önemli sorunlardan biridir. Kemik kaybı ya da erimesi olarak da değerlendirilir. Ülkemiz güneşi doyasıya hissettiğimiz bir yer olduğu için aslında risk faktörlerinden birini elemiş bulunmaktayız. Fakat eğer süt ve süt ürünleri fazla tüketilmiyorsa, sigara kullanılıyor, zayıf ve beslenme yetersizliği bulunuyorsa, erken yaşta yumurtalıklar alınmışsa bu gruptakiler osteoporoz için risk altında demektir.
Damar hastalıklarında artma
Kalp damarlarında pıhtı oluşması ve daralmalar menopozdan sonra artar. Kan yağlarında artış görülür bu da sadece kalpte değil diğer organlarda da tıkanıklık yapabilir. Önceden menopozda kullanılan hormonların kalp ile ilgili sorunları önlediği söylenmekteydi ama günümüzden yapılan çalışmalarda bunun doğru olmadığı bildirilmiştir.
Menopozda yapılması gereken testler
• Kan sayımı, idrar testi
• Kan yağları (total kolesterol, HDL ve LDL kolesterol, trigliserid)
• Karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri (ALT, AST, üre, kreatinin)
• Kandaki Kalp belirteçleri (CRP, homosistein)
• TSH, st3 st4: Guatr testleri
• Smear testi: Cinsel olarak aktif olan kadınlarda yılda bir yapılan rahim ağzı kanser tarama testidir. Bu menopozdan sonrada yapılır. Eğer 3 yıl üst üste normal çıktıysa testin süresi doktor tarafından daha uzun aralıklarla yapılabilir.
• Ultrason: Rahim, yumurtalıklar ve tüm karnın ultrasonu yapılarak tüm organlar yılda bir değerlendirilir.
• Mamografi: 40 yaşın üstünde her yıl yapılmalıdır. Memeyi sıkıştırıp acı verdiği için bazı kadınlar bu işlemi yaptırmak istememektedir. Fakat 15 dakikalık bir acı için 1 yıllık rahatlık tercih edilmelidir. Meme ultrasonu ise mamografide şüphelenilen lezyonların ayırmak için yapılır. Memesi yoğun olan kadınlar, menopozda hormon tedavisi alanlar, protezliler ve ameliyat geçirmiş olan mamografinin yorumlanmasını güçleşir. Belki de daha ileri bir tekniklerle meme değerlendirilebilir.
• Kemik yoğunluk ölçümü: 40 yaşını geçmiş bayanlarda kontrol için ya da erken menopoza girmiş olanlarda kemiklerde kaybı görmek amacıyla yapılan bir nevi kemik ultrasonudur. Riskli gruplarda ya da erken dönemde yumurtalıkları alınmış ya da hormon almak istemeyen kadınlarda yapılması önerilir. Sonuca göre tedavi verilebilir.
Menopozu daha rahat geçirmek için neler yapılabilir?
• Tek başına ağızdan ya da bant şeklinde östrojen: Bu tedavi rahmi alınmış olan kadınlara verilir. Yalnızca östrojen verilmesinin nedeni memelere ve organlara diğer hormon yüklemesi yapmamaktır.
• Östrojen ve progesteron birlikte: Östrojen ve progesteron birbirini tamamlayan hormonlardır. Birinin girintisi diğerinin çıkıntısıyla eşleşir. Bu yüzden eğer tek östrojen verilirse rahim iç tabakası fazla miktarda kalınlaşır, bunu karşılamanın tek yolu progesteronla beraber verilmesidir. Tamamen menopozda olan ve adetten kesilen kadınlara sürekli verilebileceği gibi adetleri düzensizleşmiş ve hala adet görme ihtimali olan kadınlara da aralıklı olarak verilir.
• Hormon benzeri ilaçlar (Tibolon): Hormonlara bağlanarak etki gösteren bu ilaçlar genellikle menopoz sonrasındaki şikayetler için tercih edilir.
• Bitkisel östrojenler (Fitoöstrojenler): Zayıf etkilidirler ve özellikle östrojen hormonu almak istemeyen ya da doktor tarafında verilmesi uygun olmayanlara verilir.
Menopozda hangi ilacın ne zaman ve ne şekilde verileceği kar zarar hesabı yapılarak hastaya göre doktor tarafından planlanır. Eğer ilaç verilecekse idrar şikayetleri olanlara, kemik erimesi olanlara ve sıcak basması, terleme, sinirlilik gibi şikayetleri olanlara tercih edilir.
Kemikler için besin olarak özellikle kalsiyum içeriğinden zengin yiyecekler, maksimum güneş ışığı, deniz, kum, süt ve süt ürünleri tercih edilmelidir. Diğer şikâyetler için yeşil yapraklı sebzeler ve köklü sebzeler tercih edilir. E vitamini, sıcak basması, terleme, sıkıntı, sinirlilik gibi şikâyetlerde etkili bulunmuş, bunlara ilaveten kalsiyum,(bilindiği üzere) suda eriyen, gerekli görülürse de kemik için ilaçlar kullanılabilir.
Menopoza giren kadınlar bir süre bunalsalar da sonrasında durumu kabullenince kendilerine daha fazla zaman ayırmaya, sosyalleşmeye, kendilerini bir daha keşfetmeye başlarlar.