Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Uğur Bilge, “3-9 Ocak Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası” nedeniyle hastalık hakkında bazı önemli bilgiler aktardı. Hastalık belirtileri hakkında uyarılarda bulunan Bilge, “Günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri tüberküloz mikrobu ile efektedir. Bu insanların yüzde 5 veya 15’inin, yaşamlarının bir döneminde vereme yakalanma ihtimali bulunmaktadır. Dünyada her yıl yaklaşık 10 milyon kişi verem hastalığına yakalanmakta ve her yıl 1 buçuk milyon insan bu hastalıktan ölmektedir. Verem mikrobu, hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu bulaşır.
Yılda en az 5 kişiye bulaştırıyor
Tedavi olmayan her hastanın yılda 5-15 kişiye hastalığı bulaştırdığını ifade eden Uğur Bilge, "Verem hastalığı oluştuğunda; halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama, gece terlemesi gibi genel yakınmalar görülür. Bunun dışında öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt ağrısı ve nefes darlığı gibi akciğer şikâyetleri ortaya çıkar. 2 veya 3 haftadan uzun süren ve antibiyotik tedavisine rağmen klinik yanıt alınamayan öksürükte veremden şüphelenmek gerekir” şeklinde konuştu.
Tüberküloz hastalığının tedavi edilebilir olduğunu belirten Bilge, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Türkiye’de tüberküloz tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar yıllardan beri Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmakta ve hastalara ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. Hastalık önlenebilir ve tedavi edilebilir. Tedavi süreci en az 6 ay sürer. İlaçların düzenli içilmesi çok önem taşır. Çünkü tedaviyi yarım bırakan hastalar toplumda basil saçmayı sürdürmektedirler. Hastanın ilaçları içtiğinden emin olmak için her doz ilacı bir sağlık personelinin gözetiminde içirtmek en uygun yoldur.
Erken teşhis önemli
Veremin dünya genelinde en çok ölüme neden olan ilk 10 sebepten biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Uğur Bilge, şunları ekledi: "Bu nedenle toplumdaki tüm bireylerin bu konuda duyarlı olması, hastalık bulguları olan kişilerin teşhis için en kısa sürede ‘Verem Savaşı Dispanserleri’ne başvurması, hastalık tespit edilenlerin de tedavilerini hekim tarafından önerilen şekilde eksiksiz olarak tamamlamaları önemlidir.”