Güncelleme Tarihi:
Tüberküloz halk arasında verem olarak da bilinen; Mycobacterium Tuberculosis adı verilen bir mikrop yoluyla bulaşan, günümüzde de sorun olmaya devam eden bir hastalıktır. Bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla ortaya çıkar. 24 Mart Dünya Tüberküloz Günü'nde hastalıkla ilgili bilinçlenelim...
Mikrobik bir hastalık olan Tüberküloz solunum yolları vasıtasıyla bulaşır. Tüberküloz hastasının kullanmış olduğu çatal, kaşık, kıyafet vb. kişisel eşyalarla bulaşmaz. Hastanın öksürmesi, aksırması, konuşmasıyla; içinde yaklaşık bir ile 3 mikrobun bulunduğu binlerce 1-5 mikron büyüklüğünde parçacıklar havaya saçılır. Normal kişiler bu havayı soludukları zaman mikrobu vücutlarına alabilirler. Ama mikrobun vücuda alınması hastalık oluşacak anlamına gelmez.
Tüberküloz çok sinsi bir hastalıktır. Yorgunluk, ateş, iştahsızlık, isteksizlik, gece terlemeleri, nefes darlığı, göğüs ağrısı, kilo kaybı, kuru ya da balgamlı öksürük (balgamda kan da olabilir) gibi belirtilerle kendisini gösterir.
Öncelikle belirtilere bakılır. Tüberküloz olabileceği düşünülen hastalarda tıbbi öyküden sonra fizik muayene, akciğer grafisi ve kan tahlilleri yapılması gereken tetkiklerdir. Eğer hasta balgam çıkartabiliyorsa balgamda tüberküloz mikrobunun araştırılması gerekir. Bunlar birleştirildiğinde vakit kaybetmeden tüberküloz tedavisine başlanır. Akciğer tüberkülozu teşhisi konulan hasta öncelikle hastaneye yatırılarak özel izole edilmiş bir odaya yerleştirilir. Dışarıdan gelecek etkileri minimuma indiren kontrollü bir yalıtma sürecine girilir. Bu süreç ortalama 2 hafta sürer. Aynı gün ilaç tedavisine başlanır. Tedavi sürecinin 2 hafta olmasının nedeni bulaştırıcılığın tedaviye başladıktan sonra ki 2 hafta içerisinde gerçekleşmesidir. Bulaştırıcılık bu 2 hafta içerisinde giderek kaybolur. Genellikle 2 haftanın sonunda bulaştırıcılık riski olmadığı için hasta klinik yanıtlarına da bağlı olarak taburcu edilir ve günlük hayatına dönmesi sağlanır.
Tüberküloz mikrobuyla karşılaşıldığı zaman hastalık gelişme riski %10’dur. Bağışıklı sistemi zayıf olan, yeterli beslenemeyen insanlarda %10’luk dilimin yarısı ilk 2 yıl hasta olabilir. Geriye kalan %5’lik kısmı da 2 yıldan daha uzun sürede hasta olabilir. Tüberküloz hastalığı geçiren bir kişinin geçirmeyen bir kişiye göre ileriki dönemlerde hastalık geçirme riski daha yüksektir ama kural değildir. Tedavi tamamlansa bile yaşam boyu bağışıklık söz konusu değildir.
Tüberküloz hastalığının en sık görüldüğü yaş grubu 18-35 yaş grubudur. Bir hastalık ne kadar erken yaşta görülürse vücutta yapacağı tahribatta o oranda artar. Tüberküloz; bir gelişme dönemi olan bebeklik ve çocukluk döneminde geçirilirse akciğerlerdeki tahribat daha fazla olur. Yetişkin dönemde geçirilen tüberküloz hastalığı genellikle fazla kalıcı hasara yol açmaz. Bunun nedeni artık organların kendini tamamıyla geliştirmiş olmasıdır. Çocukluk döneminde geçirilen tüberküloz hastalığı ileride hava yollarının kalıcı genişlemesi(bronşiektazi), KOAH gibi hastalıklara neden olabilir.