Güncelleme Tarihi:
Gelecek nesillerin doğayla iç içe yaşaması için yapmamız gerekenler o kadar fazla ki! Çocuklarımıza bu bilinci kazandırmaya çalışmak da kendi yapacaklarımız kadar önemli. İşte bu fikirden hareketle TEMA Vakfı, “İçerde Çocuk Kalmasın!” projesini başlattı.
Proje kapsamındaki bilgilendirmeler ise şöyle:
Çocukların çevre dostu bir yaşam tarzını benimsemesinde en önemli etkenlerden biri de açık havanın bir öğretim aracı olarak kullanılmasıdır. Araştırmalara göre; doğal ortamlarda düzenli ve sürekli olarak tekrarlanan pozitif deneyimler, sürdürülebilir davranışlar ve yaşam tarzı edinmede etkili olmaktadır. Yani çocuklara yaşatılacak açık hava deneyimleri, resmi bazlı sınıf eğitimlerinden çok daha etkili olabilir. Bu kapsamda öğretmenler okul bahçelerinde ve yerel yeşil alanlarda ders yapmaya teşvik edilmelidir.
Çocuklar “Okuma, Yazma ve Aritmetik” yaklaşım yerine “Azalt, Tekrar Kullan, Geri Dönüşümlü Kullan, Saygı Duy, Üzerinde Düşün, Onar ve Sorumluluk Sahibi Ol” yaklaşımını benimsemelidir:
Azalt: Besin, materyal ve kaynak kullanımını azaltmakla ilgilidir ve çocukların sonsuz tüketime sevk eden reklamlara maruz kalmaları problemi konusunda ebeveynlerle birlikte çalışmayı gerektirebilir.
Tekrar Kullan: Çocuklara anaokulundaki ve evdeki materyallerin çeşitli hedefler için defalarca kullanılabileceğini göstermekle ilgilidir.
Geri Dönüşümlü Kullan: Çocuklardan okula geri dönüşümlü materyaller getirmelerini istemekte ve bunları bir dizi aktivitede kullanmakla teşvik edilebilecek bir ilkedir.
Saygı Duy: Doğayı ve doğal süreleri anlayıp onlara saygı duymaya ve kötüye kullanılma arını azaltmaya sevk etmekle ilgilidir.
Üzerinde Düşün: Sürdürülebilirlik için çalışan herkese fayda sağlayacak bir alışkanlık ve yetiyi kast eder.
Onar: Kırık oyuncakları ve başka nesneleri özenli kullanmakla ve onarmakla ilgilidir.
Sorumluluk Sahibi Ol: Çocuklara bir şeyi korumaları veya gurur duyabilecekleri birşey yapmaları konusun da güvenmekle ilgilidir.
Çocukların Asıl Dünyası Oyunlar da Yok Olmasın!
Yaratıcı oyun yetisi, insanoğlunun deney yapma, tepki vermekten çok, eylemde bulunma ve kendini çevreden ayrı tutma kapasitesinde merkezi önem taşır. Çocuklar hayata bu şekilde yapışır ve onu anlamlı kılarlar. Ruhaniliğin ve bilimsel ve sanatsal ilerlemelerin hepsinin kökeninde oyun yatar. Oyun, demokratik bir toplum için hayati olan merak, mantık, empati, paylaşım, iş birliği ve beceriklilik hissi bireyin dünyada bir fark yaratabileceği inancı gibi nitelikleri geliştirir. Yapıcı problem çözümü, farklı düşünme ve kendini ayarlama kapasitesi, yaratıcı oyun sayesinde gelişir. Oyun oynayan çocuklar, şevkle yoktan çörekler var edebilirler veya başka kimsenin göremediği yaratıklarla konuşabilirler ama “gerçek” dünyada kalmayı sürdürürler.
Önceki nesiller, çocuklarının boş vakitlerinde oyun oynayacaklarını farz ederlerdi. Ancak artık durum değişti. Çocukların sokaktan, doğadan uzaklaşması, birbirleriyle gerçek oyunlar oynamamaları bildiğimiz anlamda yaratıcı oyunların neslini tüketmektedir.
Minik TEMA’lar Doğayı Korusun
TEMA Vakfı, 2010 yılında başlattığı Minik TEMA oluşumu kapsamında, 5-6 yaş grubunda ana sınıflarına devam eden çocuklara çevreyi koruma, toprak, erozyon, ağaçlandırma vb. konularda bilinç kazandırmayı amaçlamaktadır. Ülke genelinde okul öncesi kurumlarında bir yıl süreyle uygulanacak projede fidan dikimi, alan gezisi, bitki yetiştirme, oyun ve deneyler, proje sergisi gibi etkinlikler yer almakta ve proje bitiminde bu aşamaları tamamlayan öğrencilere çeşitli ödüller verilmesi hedeflenmektedir. Vakıf 2011 yılında Minik TEMA oluşumunu pilot proje olarak uygulamaya koyacak ve sonrasında ülke genelinde yaygınlaştıracaktır.
Not :“İçeride Çocuk Kalmasın”, Çocuk ve Doğa Ağı (Children & Nature Network) tarafından hazırlanan ve öğretmenlerin okul bahçelerinde ve yerel yeşil alanlarda ders yapmaları için fon sağlamaya yönelik bir yasa tasarısının adıdır.
Türkiye Çöl Olmasın!