Güncelleme Tarihi:
Bu konuda birçok çalışması, hatta patentli birkaç buluşu var.
Prof. Shirazi'nin çalışmaları hep dikkatle izlendi, bulguları önemli tartışmalar yarattı. Shirazi'nin son çalışmasının sonuçları ise oldukça şaşırtıcı.
Araştırmacı, bu çalışmasında ince bağırsaklardaki şeker emilimi ve şekerin kana geçişiyle ilgili hücresel ve hormonal dinamikleri incelediğinde enteresan bir sonuçla karşılaşmış. Ona göre yapay tatlandırıcılar tıpkı şekerler gibi hücrelerde şeker emilimini sağlayan "glikoz sensörünü", yani şeker duyargalarını tahrik ediyor. Bu durum bağırsağın daha fazla şeker emmesine yol açabiliyor.
Bunun anlamı şu: Siz bir taraftan çayınıza şeker yerine tatlandırıcı ekleyerek, kolanın, gazozun, limonatanın diyetini içerek kalori tasarrufu yapmaya çalışırken, diğer taraftan bağırsak hücrelerinizi gıdalardan daha fazla şeker emmeleri yönünde tahrik edebiliyorsunuz.
Doktor Shirazi'ye göre bu bulgu yapay tatlandırıcıların kilo kontrolünde pek işe yaramadığını hatta kilo aldırabileceğini telkin ediyor.
Beslenme uzmanları ne diyor?
Yapay tatlandırıcıları beslenme uzmanları da pek sevmezler. Bunun nedeni yapay tatlandırıcıların şeker tutkusunu artırmasıdır. Beslenme uzmanlarına göre kimyasal yapısı ne olursa olsun bütün yapay tatlandırıcılardan uzak durmakta fayda vardır. Çünkü esas problem şeker tüketimini kalıcı olarak azaltabilmek, hatta tamamen yok edebilmektir.
Uzmanlar, son zamanlarda büyüyen kilo fazlalığı ve obezite sorununun arkasında, bilerek veya bilmeyerek gereğinden fazla şeker tüketiminin majör rol oynadığını ileri sürüyor. şekerli yiyeceklerin yalnız kilo almaya değil, damar sertliğinden kanser oluşumunu hızlandırmaya, diş problemlerinden erken yaşlanmaya kadar birçok sorunun hazırlayıcısı olduğu belirtiliyor.
Kısacası doğal şekerden de, yapay tatlandırıcılardan da uzak durmakta fayda var.