Güncelleme Tarihi:
Kilo fazlalığı problemi ile uğraşan birçok kişinin ortak derdi, tatilde kilo kontrolünü elde tutamamak ve kilo alarak eve dönmektir.
Açık büfede birbirinden lezzetli görünen börekler, kızartmalar, etler, tatlılar en dirayetli denilebilecek insanları bile çoğu kez baştan çıkartmada etkili olur. Tatil denince çoğu insanın aklına yatıp uyumak ve kitap okumak gelir. Bununla birlikte deniz kenarına gidilse bile yüzme yerine şezlongta güneşlenmek tercih edildiği için kilo alımı kaçınılmaz olur.
Fazla kilolu olmak çoğu insanın düşündüğünün aksine sadece aşırı yeme ile açıklanamayacak kadar kompleks bir hastalıktır aslında. Genetik yatkınlıkla beraber birçok metabolik hastalık bu rahatsızlığın ortaya çıkmasına neden olur. Düzensiz yaşam tarzı da mevcut durumu daha da alevlendirir.
Bu bilgilerden habersiz bir an önce zayıflamak isteyen insanlar bazen sağlıklarını bozma pahasına akla hayale sığmayacak yöntemleri deneyerek, kısa vadede kilolarını vermek isterler. Doktor tavsiyesi olmadan kullanılan tıbbi olmayan zayıflama takviyeleri veya çok düşük kalorili diyetler ile zayıflasalar bile, tatil gibi araya giren olağan yaşam değişimlerinde eski kilolarına ve belki daha da fazlasına yeniden kavuşurlar.
Eğer kilo fazlalığınız varsa ve tatilin kabusa dönüşmemesini istiyorsanız bu konuya daha ciddi eğilmelisiniz demektir. Tatile giderken sadece az beslenmeye odaklanmadan önce metabolik durumunuzu gözden geçirmek iyi olur. Tiroit bezi az çalışması, şeker metabolizması bozuklukları, böbrek üstü bezlerinin çok çalışması, karaciğer yağlanması, tansiyon yükseklikleri, kan yağı yükseklikleri gibi hastalıklarınızın tedavisi yapılmadan kalıcı olarak kilo sorunu ile baş etmek imkansızdır.
Tatilde kilo almamak için her şeyden önce doğru tatil planı yapmak daha uygun olur. Örneğin sürekli uyaranların olduğu açık büfe her şey dahil oteller yerine, butik oteller veya oda-kahvaltının dahil olduğu konaklama yerlerini tercih etmek daha doğru olur. Bununla birlikte tatil aktiviteyi artırmak için bir fırsat olarak da değerlendirilmelidir. Bütün gün şezlongta güneşlenmek yerine, yürüyüş yapmak, bol bol yüzmek, plajda top oynamak, sörf, yelken, dalma gibi su sporlarını yapmak veya bunları öğrenmeye çalışmak da çok etkili kilo kontrol yöntemleridir.
Her şey dahil konseptinde bir otele gidiyorsanız yanınızda muhakkkak spor ayakkabılarınızı ve spor çoraplarınızı alın. Günde kendinize en keyif alacağınız öğünü belirleyin. Diyelim ki akşam yemeğinde uzun oturmayı seviyorsanız, sabah kahvaltı öncesi otelin fitness salonunu ziyaret edin ve güne güzel bir koşu ile başlayın. Spor sonrası kahvaltıyı süt ve meyve yiyerek hafif tutun. Daha sonra doğru plaja harekete...
Bol bol denize girin ve yüzün. Öğlen yemeğinde daha çok zeytinyağlı ve yoğurtlu salataları tercih edin, pilav ve makarnadan uzak durun. İkindi çayında yağsız yarım gözleme ile ayran içebilirsiniz. Akşam yemeğinde ise et, salata ve dilediğiniz bir içecekten 1-2 bardak alabilirsiniz.
Fazla kilolardan kalıcı olarak kurtulmak ve kilo yönetimini öğrenebilmek imkansız değildir. Yaşam, tatili, düğünü ve çalışması ile bir bütündür ve insan hayatını diyetteyim veya değilim diye ikiye ayırmamalıdır. Bu konuyu kozmetik bir problem olarak algılamayıp, muhakkak tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak görmek gerekir. Amaç ise ister tatil ister bayram olsun her durumda sağlıklı kilo aralığını sürdürebilmek ve kilo alıp verme döngüsünden çıkmak olmalıdır.
Uzman Dr. Ayça Kaya
İç Hastalıkları Uzmanı