Güncelleme Tarihi:
Dr. Necati Fındıklı “Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin bu süreçte ilk dikkat etmeleri gereken nokta beslenme alışkanlıkları yanında kullandıkları besinlerin ne kadar doğal olduğu ve zararlı madde içerebildiğidir. Geçtiğimiz günlerde Harvard Üniversitesi’nde gerçekleştirilen çalışma kapsamında görüldü ki meyve sebze yiyerek sağlıklı beslendiğini düşünen çiftlerimizin bu besinlerin bir kısmı ile yüksek oranda tarım ilacı kalıntılarını da bünyelerine alabiliyorlar ve bu aldıkları kalıntılar da beklenenin aksi yönde kısırlığı arttırabiliyor” diyerek çiftlerin günlük diyetlerinde seçecekleri ürünlerin içeriğine dikkat etmeleri uyarısında bulundu.
Meyve ve sebze üretiminde yaygın olarak kullanılan tarım ilaçlarının insan sağlığına ve özellikle sinir sistemi üzerinde olumsuz etkiler yapabildiği biliniyor. Geçtiğimiz günlerde Harvard Üniversitesi’nde yapılan çalışma çilek, ıspanak gibi yetiştirilme sürecinde yüksek miktarda tarım ilacı kullanılan besinleri daha yoğun olarak tüketen çiftlerde gebe kalma ve sağlıklı doğum aşamasına ulaşma oranlarında %18 azalma olduğunu ortaya koyuyor. Bu besinlerin iyi şekilde yıkanmalarının da sonucu iyileştiremeyebileceğini vurgulayan çalışma aynı zamanda çevresel faktörlerin kısırlık oranlarında da artış sağladığına işaret eden önemli çalışmalar arasında yerini aldı.
Dünya Çevre Çalışma grubu belirli aralıklar ile tarım ilaçlarını yoğun ve düşük oranda ihtiva edebilen besin listelerini yayınlamakta. 2017 yılı için bu listelere bakıldığında riskli gruba giren sebze ve meyvelerin önde gelenlerinin sırası ile çilek, ıspanak, nektarin, elma ve şeftali olduğunu görülmekte. Diğer taraftan güvenli olarak niteleyebileceğimiz besinlerin başında da mısır, avokado, ananas, lahana, mango gelmekte.
"Burada ana fikir listede belirtilen ürünleri tüketmek veya tüketmemek değil, eğer ürünün nasıl bir üretim sürecinden geçtiğini bilmiyorsanız en az kalıntı ihtiva etme özelliğinde olan ürünleri tercih etmenizdir” diyen Dr. Necati Fındıklı; ”Bu risklerden kaçınmak veya en aza indirebilmek için ilk ve en geçerli yol alışveriş sırasında alınan sebze ve meyvelerin nerede ve nasıl üretildiklerinin kontrolü. Çocuk sahibi olmak isteyen çiftler güçleri yettiğince düzenli kontrolleri yapılan organik pazarlarda satılan veya organik üretim yapan üreticilerin ürünleri tercih etmeliler. Organik ürünlerin market veya semt pazarlarına göre fiyatlarının göreceli olarak yüksek olduğu bir gerçek fakat konu sağlık olunca hepimizin bu konuya özel dikkat göstermemiz gerek” dedi.
Dr. Fındıklı; “Dünya’da ve ülkemizde bu konudaki bilinç düzeyi arttıkça, gerekli ve sağlıklı kontrol süreçleri oluşturuldukça tüketici ve üretici arasındaki diyalog ve ürün kalitesi artıyor, fiyat farklılıkları da azalıyor” diyerek doğurganlık ve organik beslenme arasındaki bağın mümkün olduğunca doğru oluşturulmasına dikkat çekti.