Tam 30 gün boyunca pastırma, tereyağı ve yumurta yedi… Hastalanması bekleniyordu ama sonuç kendisini bile şaşırttı
Güncelleme Tarihi:
Pek çok uzman yıllardır, pastırma, tereyağı ve aşırı yumurta tüketmenin sağlık için zararlı olduğunu bildiriyor. Bu gıdaların yüksek yağ ve kolesterol içeriği, kalp hastalıkları ve kilo alımı ile ilişkilendirilirken ABD'li doktor Sten Ekberg, 30 gün boyunca bu üçlüyü tükettiğinde daha sağlıklı hissettiğini iddia etti. Peki, bu nasıl oluyor?
Diyetisyen olan Dr. Sten Ekberg, düzenli olarak kendi üzerinde diyetle ilgili deneyler gerçekleştiriyor. Yakın zamanda sağlığını nasıl etkilediğini görmek için 10 gün boyunca yalnızca abur cubur tüketti. Deneyin sonunda yaşadığı hasarı tersine çevirip çeviremeyeceğini görmek için de ketojenik diyeti denemeye karar verdi.
KENDİSİNİN ‘TEMİZ KETO DİYETİ’ OLARAK ADLANDIRDIĞI DİYETİ UYGULADI
30 gün boyunca, bol miktarda pastırma, tereyağı ve yumurtanın yanı sıra yapraklı yeşillikler, sebzeler, biftek, balık ve tavuk gibi diğer etleri de içeren, kendisinin ‘temiz keto’ diyeti olarak adlandırdığı bir diyeti uyguladı.
10 gün boyunca yalnızca abur cubur yiyen Ekberg’in kan testleri endişe vericiydi. Sadece bir haftada 4,5 kilo almakla kalmamış, aynı zamanda insülin, glikoz, trigliserit, kolesterol ve karaciğer hasarına ilişkin biyobelirteç seviyeleri yüzde 19 ile yüzde 125 arasında artmıştı.
Ekberg, vücudun enerji için şeker yerine yağ kullanmasına yardımcı olan yüksek yağlı, düşük karbonhidratlı bir diyet olan keto diyetinin bu hasarı tersine çevirip çeviremeyeceğini merak ediyordu. 30 gün boyunca tipik öğünleri, protein, tohum, pastırma parçaları, zeytinyağı ve sirke sosuyla kaplanmış salatalardan oluştu.
İlk yemeği sosisli, pastırma, avokado, soğan ve domatesli omlet veya biftek, yanında buharda pişirilmiş brokoli veya karnabahar ve üstünde yumurta ile tereyağından yapılan bernez sosu oluyordu. Ayrıca, yemek yeme ve oruç tutma dönemleri arasında dönüşümlü olarak yapılan bir beslenme planı olan aralıklı oruç da uyguladı.
ÜÇ GÜN SONRA DEĞERLERİ NORMALE DÖNDÜ
30 gün boyunca günde bir veya iki öğün yemek yedi ve genelde her öğünde 16 ila 24 saat oruç tuttu. Bu tür diyetlerin ardındaki fikir, vücudun ketozise ulaşmasına yardımcı olmak. Ketozis, vücudun enerji için yağ yaktığı metabolik bir durum. Keto diyete başladıktan üçüncü gün, Ekberg’in kan testleri ketozise ulaştığını gösterdi ve 30 günlük sürenin geri kalanında bu metabolik durumu korudu.
Pastırma, tereyağı ve yumurtanın yüksek yağlı ve yüksek kolesterollü besinler olarak kabul edilmesine rağmen Ekberg, kolesterol seviyesinin 222’den 220’ye, trigliserid seviyesinin ise 101’den 60’a düştüğünü ve bu iki sağlık göstergesinde de kendisini sağlıklı aralığa geri döndürdüğünü bildirdi.
Ayrıca insülin seviyesi 5.7’den 3.4’e, HOMA IR seviyeleriyle gösterilen insülin direnci ise 1.3’ten 0.8’e düştü. Özellikle 10 günlük abur cubur deneyi sırasında tehlikeli seviyelere çıkan LDH seviyesinin, olması gerekenden yaklaşık iki kat daha yüksek seviyelere ulaşmasının ardından, bu kadar dramatik bir şekilde düştüğünü görmek onu çok şaşırttı. Keto diyetine başladıktan 30 gün sonra LDH seviyesi ise 170’e geri dönerek sağlıklı aralığa ulaştı.
Ekberg, YouTube videosunda, “Buradan çıkaracağımız ders şu; vücudumuzun ne kadar adaptif olduğudur. 10 günde vücudunuza ciddi hasarlar verebilirsiniz, ancak vücudunuz çok dayanıklıdır. Doğru şeyleri yaparsanız kendini toparlayacaktır” dedi.
YİNE DE BU DURUM KETO DİYETİNİN RİSKSİZ OLDUĞU ANLAMINA GELMİYOR!
Ancak bu durum, keto diyetinin risksiz olduğu veya herkes için işe yarayacağı anlamına gelmiyor. UChicagoMedicine’e göre, keto diyeti yüksek kolesterol ve doymuş yağ alımı nedeniyle düşük tansiyona, böbrek taşlarına, kabızlığa, besin eksikliklerine ve kalp hastalığı riskinde artışa neden olabilir.
Yapılan araştırmalar, insülin seviyeniz düşükse veya vücudunuz insüline dirençliyse ve glikoz alımını dengelemekte zorlanıyorsanız, keto diyeti ile kilo verme olasılığınızın düşük olduğunu gösteriyor.
Kolesterol ve doymuş yağlarla ilgili endişeleriniz bu diyeti denemenizi engelliyorsa, Ekberg gerçekleri göz önünde bulundurmanız gerektiğini söylüyor. Keto, yüksek yağlı bir diyet, ancak bu mutlaka daha fazla yağ yemeniz gerektiği anlamına gelmez.
Önemli olan, aralıklı oruç tutmak, karbonhidratı yüzde beşin altına düşürmek ve yağ alımınızı orta düzeyde protein tüketimi ve bol miktarda yeşil yapraklı sebze ile dengelemek. Bu, insülin seviyenizi düşük tutacak ve vücudunuzun tükettiğiniz yağ ve kolesterolü metabolize etmesini sağlayacak.