Güncelleme Tarihi:
Genel hijyen açısından yararlı olan sünnetin, deneyimli ellerde, uygun koşullarda, doğru yöntemlerle yapılması önemlidir. Aksi takdirde sağlık için uygulanan basit bir cerrahi işlem olan sünnet, çocuğun yaşamını etkileyebilecek önemli problemlere yol açabilir.
Sünnet, tıbbi olarak uygun yöntemlerle her yaşta yapılabilmektedir. Fakat sünnetin erken dönemde yapılması avantaj sağlamaktadır. Çocuğun 2-6 yaş arası, özellikle 4-5 yaş arası sosyal ve psikolojik olarak gelişme dönemleridir. Bu nedenle bu yaş aralığında sünnet edilen çocukların ileride ciddi psikolojik sorunları oluşabilir. 7 yaşından sonra durgunluğa giren bu devre ergenlik çağına kadar devamlılık göstermektedir. Bu yaşlarda yapılan sünnet, çocuğun toplumun bir üyesi olduğunu fark etmesini sağlar ve gelişimi için önemlidir. Sünnetin yeni doğan bebekte ilk 20 günde ya da 6 yaşından sonra yapılması uygun olarak görülmektedir.
Çocukta psikolojik etki bırakmaması, iyileşmenin ve bakımın kolay olması gibi nedenlerden dolayı yeni doğan sünneti tercih edilmektedir. Sünnetin, bebeğin sağlığına faydaları nedeniyle yapılması önemlidir. Fakat bebeğin doğar doğmaz sünnet edilmesi doğru değildir. Yeni doğan bebeğin, hayatının ilk günlerinde mücadele etmesi gereken birçok unsur bulunmaktadır. Bebekte; sarılık, kilo kaybı, emme, yutma sorunu veya solunum problemleri yaşanabilmektedir. Bu durumlar ilk bir haftanın sonunda belli olmaktadır. Sünnet için bebekte bu sürenin geçilmesi beklenmelidir.
Sünneti mutlaka bir doktor yapmalıdır. Uzman kişiler tarafından yapılan sünnet birçok hatanın önüne geçmektedir. Sünnetin uzman doktorun yapmasındaki faydaları şöyledir:
Gelişmiş anestezi teknikleri ile yeni doğanın rahat bir şekilde sünnet edilmesi mümkündür. Çocuğun yaşına, mevcut hastalıklarının olup olmadığına, ailenin tercihine ve mevcut imkanlarına göre en uygun anestezi yöntemi kararı aile ile birlikte verilmektedir.
Sünnette kısa süreli genel anestezinin zararı olmamaktadır. Fakat anestezi için yapılacak işlemler göz önüne alındığında, lokal anestezi ile arasında önemli bir fark bulunmadığı unutulmamalıdır.
Krem uygulaması gibi iğne öncesi yapılan işlemlerin belirleyici bir faydası yoktur. Enjeksiyonda acıyan kısım cilt değil, ilacın uygulandığı cilt altı dokusudur. Krem sadece cildi uyuşturur. Sadece uyuşturucu krem uygulanarak gerçekleştirilen sünnet kesinlikle tavsiye edilmemektedir.
Sprey, dondurucu bir uygulamadır. Bu da bebeğin pipisinin donmasına ve tedavisi olmayan sorunlara neden olmaktadır.
Sünnetten aşırı korkan ya da tepki gösteren çocukları genel anestezi altında sünnet ettirmek daha uygun olmaktadır. Sünnette önemli olan, çocuğa yapılacak cerrahi uygulamanın olabildiğince psikolojik travma oluşturmadan, hijyenik şartlara uygun ve sorunsuz yapılmasıdır. Sünnet ne kadar basit görünse de önemli bir cerrahi işlemdir. Bu nedenle sünnet yapılan yer ve aletlerde sterilizasyon gibi tanımlanan mikrop içermeyen ortam sağlanması zorunludur. Mutlaka bir doktor tarafından tıbbi kurallara uygun steril şartlarda yapılmalıdır. Düğün yerleri, kalabalık ortamlar ve ev ortamları bu uygulama için uygun değildir. Burada yapılan sünnet işleminden sonra ciddi problemlerle karşı karşıya kalınabilmektedir.
Sünnet sonrasında bir miktar ağrı ve şişlik olabilmektedir. Kullanılan ağrı kesiciler bu şikayeti önemli ölçüde azaltmaktadır.
Sızıntı şeklinde kanama görülebilmektedir. Bu tür kanamalar çoğunlukla kendiliğinden durmaktadır. Nadir durumlarda müdahale gerebilmektedir. Sünnette ilk gün çok önemlidir, bu nedenle çocuğun istirahat etmesi uygun olacaktır.
Sünnet derisinin penis başına yapışık olduğu durumlarda soyulmaya bağlı olarak kızarıklık, sulanma, hassasiyet, kabuklanma oluşabilmektedir. Böyle durumlarda endişelenmemek gerekmektedir. Antibiyotikli ve ağrı kesici içeren kremlerle pansuman yapılmalıdır. Ortalama bir hafta içinde şikayetler düzelmektedir. Sünnet olan çocuk 3 gün sonra banyo yapabilmektedir. İdrarın değmesinde bir sakınca görülmemektedir.