Güncelleme Tarihi:
Yoğun iş hayatı, aile bireyleriyle ilişkiler, trafik, sosyal yaşam ve diğer pek çok konu, stresin oluşmasına etki eden nedenler. Çoğu bilim insanı ise modern çağın bir parçası olan stresle başa çıkmak için en önemli şeyin sağlıklı bir beslenme programı olduğuna dikkat çekiyor.
Örneğin stresli ve mutsuz anlarda akla ilk önce çikolata ve cips gibi ürünler geliyor. Bu ürünler, yüksek şeker ve yağ içeren besinler olduğu için başlangıçta serotonin salgılatıp, kişinin daha mutlu hissetmesini sağlıyor gibi gözüküyor. Ancak devam eden süreçte stresin daha da artmasına neden oluyor.
Bu nedenle stresi azaltmak için vitamin ve mineral açısından zengin olan gıdaları tüketmek gerekiyor. Kalp atış hızımızı, kan basıncımızı ve kan akışımızı düzenlemeye yardımcı olan vitamin ve mineralleri içeren gıdalar, vücudumuz üzerindeki potansiyel sakinleştirici etkisi nedeniyle sosyal medyada ‘doğal beta blokerler’ olarak anılıyor.
Bu gıdaların hiçbiri stres hormonlarının salınımını engelleyen beta bloker ilaçların (akut kalp krizlerinin tedavisinde ve tekrarlayan kalp krizlerinin önlenmesindeki önemli ilaçlar) yerini alamasa da araştırmalar, bu besinlerin kalp sağlığına etki ettiğini ve dolayısıyla stresin fiziksel semptomlarını hafifletmeye yardımcı olacağını gösteriyor.
Yapılan çalışmalarda da strese iyi gelen en etkili gıdaların potasyum, E vitamini ve arjinin içeren besinler olduğuna dikkat çekiliyor.
Peki bu besinler tam olarak neler? Ne sıklıkla tüketmek gerekiyor? Uzman Diyetisyen Ayça Sena Yılmaz ile konuyu mercek altına aldık.
Bu üç grubun içinde en etkili olanının potasyum ve arjinin olduğuna dikkat çeken Ayça Sena Yılmaz, “Potasyum vücutta kritik bir rol oynuyor. Potasyumun yeterli düzeyde alınması sinir sistemi, kas fonksiyonları ve kan basıncı üzerinde olumlu etkiye neden olarak stresle başa çıkmaya yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı.
“Stres durumunda vücut şekere ihtiyaç duyar. Böyle durumda enerjinizi artırmak için muzdan destek alabilirsiniz. Ayrıca muz kolay sindirilen bir meyve olduğu içinde sinir sistemini yormadan stresle başa çıkmada yardımcı olabilecek bir besindir. Diğer potasyum kaynakları için ise fasulye, mercimek, ıspanak, patates, kavun portakalı söyleyebilirim. Bunlar da haftalık beslenme programında yer almalı. Bu yiyecekler stresle mücadelede potasyum açısından destek alabileceğiniz besinlerden en önemlileridir.”
“Arjinin ise hücrede çok önemli rolü olan temel amino asitlerden biri” diyen Ayça Sena Yılmaz, “Arjinin birçok kritik role sahiptir. Yara iyileşmesi, üre döngüsü yolu ile amonyağın detoksifikasyonu gibi fonksiyonlarda görev alır. Vücutta enfeksiyonlara ve mikrobiyolojik ajanlara karşı koruyucu bir görev üstelenir. Aslında arjinin doğal yolla oluşan bir amino asittir. Vücutta bir miktar sentezlenmektedir ancak bu miktar yeterli değildir. Bu nedenle beslenme ile alımı sağlanmalıdır” dedi.
Bu besinlerin neler olduğuna da değinen Yılmaz, “Özellikle et, kuruyemişler, buğday, pirinç, süt, yoğurt, mısır ve soya arjininden zengindir. Bu tür gıdaları beslenmenize ekleyerek stresi azaltmaya ve kas kazanımına yardımcı olabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
‘CEVİZ, BADEM, YER FISTIĞI VE YEŞİL YAPRAKLI SEBZELER OKSİDATİF STRESİN ZARARINI AZALTIYOR’
E vitamini ile stres ilişkisinin ise E vitaminin antioksidan kaynağı olmasından kaynaklandığının altını çizen Ayça Sena Yılmaz, “Antioksidan ile vitaminler ve mineraller bir arada çalışırlar. Stres durumlarında vücutta serbest oksijen radikalleri tarafından oksidatif stres oluşur. Oksidatif stres, hücrenin zarla çevrili tüm organellerini etkileyerek hücreye zarar verebilir. Buna karşın beslenme sistemine eklenen E vitamini hücrelerin serbest radikallerden korunmalarını sağlar” dedi.