Güncelleme Tarihi:
Sindirim sistemi strese karşı oldukça hassas olup, çeşitli bulgularla ve belirtilerle kendisini ifade etmeye, böylece “bana fazla baskı yapıyorsun” dercesine sizi bu belirtilerle de ikaz etmeye çalışacaktır.
Stres yemek borusu, mide ve barsaklarda farklı yansımalarla kendini gösteren birçok problem oluşturabilir. Bilim adamları uzun yıllardır stres faktörlerine bağlı sindirim sistemi bulguları ve belirtilerini tanımlayabilmek için sınıflamalar ve tanı kriterleri oluşturmuşlar ve çeşitli zamanlarda da bu kriterleri güncellemişlerdir.
Strese bağlı olarak kişiler; yemek borusunda takılma hissi, yutma zorluğu; midede şişkinlik, dolgunluk, geğirti, hazımsızlık, ülser benzeri ağrı, bulantı, kusma; barsaklarda karın ağrısı, ishal, kabızlık, ishal veya kabızlık atakları yaşayabilirler.
Sindirim sistemindeki rahatsızlık belirtilerinin kesin olarak stres kaynaklı olduğunu söyleyebilmek için Gastroenteroloji uzmanınca diğer nedenlerin olmadığının teyit edilmesi gereklidir.
Bulantı, kusma, kilo kaybı, iştahsızlık, son zamanlarda belirginleşen dışkılama alışkanlığında değişiklik, makattan kanama gibi alarm bulguları olmadan şişkinlik, hazımsızlık, doygunluk, ishal veya kabızlık ataklarının strese bağlı olabilme ihtimalinin yüksek olabileceği söylenebilir. Ancak yine de hekim tarafından bu tanının konulması gerektiği hususunu vurgulamak gerekir.
Öncelikle sindirim sistemi şikayeti yaşayan hastalar mutlaka Gastroenteroloji uzmanınca değerlendirilmelidir. Şikayetlerin stres faktörlerinden kaynaklandığı yönünde tanı konulması tedavi açısından da önemlidir. Bu suretle hastaların beyinlerini kurcalayan “acaba bende kötü bir rahatsızlık mı var” sorusundan kurtulması da hastanın tedavisinde önemli bir aşamayı oluşturacaktır. Hekimin bu safhada beslenme hususunda önerileri ve vereceği ilaç tedavisi destekleyici olacak, mide barsak sisteminin düzenli çalışmasına katkı sağlayacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki burada hastalara önemli görev düşmektedir. Stres faktörlerinden mümkün olduğunca uzak kalmak, tedavilerden tam fayda görmeyen hastalarda psikiyatri uzmanının desteği de gerekebilecektir.