Güncelleme Tarihi:
Çocukların hayatlarının bir parçası olan sınavların yarattığı stres yüzünden oluşan hastalıklar konusunda Çocuk Sağlığı Hastalıkları ve Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu, anne babaları uyarıyor ve nasıl davranılması gerektiği konusunda bilgilendiriyor.
Çocuklarda psikolojik stres mide asit salgısını arttırdığı için, özellikle ülke çapında sınavlara hazırlığın ve stresin yoğun bir şekilde yaşandığı şu günlerde ilköğretim ve lise son sınıftaki birçok çocuk ve genç; sınav stresine bağlı karın ağrısı, mide bulantısı, iştahsızlık, geğirme ve boğaza ekşi su gelmesi gibi mide sorunları yaşıyor.
Strese bağlı olarak çikolata, çay, kahve gibi kafein içeren uyarıcıları çok miktarda almaya eğilimli bu gençlerde reflü ve reflünün yol açtığı astım atakları her zamankinden daha sık görülmeye başlıyor. Hastalıktaki bu alevlenmeler ve sınav sırasında da rahatsızlanacağı korkusu çocukta daha da fazla strese yol açıyor.
Günümüzde, her 5 çocuktan birisi alerjik yapıya sahip ve her 10 çocuktan birisine astım tanısı koyuluyor. Bütün dünyada büyük bir hızla artış gösteren astım bronşit hastalığı çocuklarda öksürük, hırıltılı solunum ve zor nefes alma şeklinde şikayetlerle kendini gösteriyor. Özellikle gece sabaha karşı kriz şeklinde gelen ve çocuğun uykusunu bozan öksürük krizleri ve hareketle terleyince artan öksürükler çocuklarda astımın habercisi kabul ediliyor.
Çocuklarda, reflü gibi bir çok alerjik dışı etken astım bronşitin alevlenmesine yol açıyor. Bir yaşına kadar olan bebeklerde, beslenme sonrası mide içeriğinin ağza gelmesi normal vücut işleyişinin bir parçası kabul ediliyor. Bir yaşından sonra mideyi tutan kaslar kuvvetlenerek bu kaçışı engelliyor. Bu yaştan sonra mide içeriğinin yutma borusundan yukarı kaçması normal kabul edilmiyor ve bu hastalık reflü olarak tanımlanıyor.
Toplumlarda %10-20 oranında saptanan reflü hastalığı astımlı çocuklarda % 80 gözleniyor ve çocukların % 60’ında bu durum sessiz reflü şeklinde gelişiyor. Astımlı çocuklarda reflünün normalden daha sık gözlenmesinin bir nedeni astımın mide başını saran kasları gevşetmesiyle oluşuyor. Reflü gelişmesi halinde midedeki asitli içerik, yutma borusundan yukarı kaçarken soluk borusuna da kaçıyor. Akciğerlerde asit içeriğin bulunması havayollarında spazm gelişmesine yol açıyor ve astım atakları artıyor. Astım reflüyü; reflü ise astımı tetikliyor ve bu bir kısır döngü halini alıyor.
Sonuç olarak; astım ve stres reflüyü; reflü ise astımı kötüleştiriyor ve bu üçlü kısır döngü tedavi edilmedikçe devam ediyor. Bu kısır döngünün kırılması için öncelikle reflünün tedavi edilmesi ve psikolojik destek alınması gerekiyor.